Kleopatra'nın sualtındaki aşk sarayı

Sevgilinin heykeli Mısır Kraliçesi Kleopatra ile Romalı komutan Marcus Antonius arasındaki büyük aşk, tarihin en ilgi çekici öykülerinden biri. İki aşık arasındaki büyük tutkuyu Shakespeare, 17. yüzyılda muhteşem bir dram haline getirdi. Shakespeare'nin oyununda Antonius, iktidar hırsıyla aşkı arasında bocalar... İskenderiye açıklarındaki saray kalıntılarından birçok heykel çıkarıldıb. Atık sular nedeniyle uzun yıllardan beri maviliğini yitirmiş olan sulardan çıkartılan bu heykel başının Kleopatra'nın talihsiz sevgilisini Marcus Antonius'a ait olduğu sanılıyor.

Geçtiğimiz yıllarda Mısır'ın İskenderiye kenti açıklarındaki Antirodos Adası'nda araştırma yapan ve dünyanın yedi harikasından biri kabul edilen İskenderiye Feneri'nin kalıntılarını arayan sualtı arkeologları, farklı bulgularla karşılaştılar. Kısa süre sonra bu kalıntıların Kraliçe Kleopatra'nın ünlü sarayının kalıntıları olabileceği anlaşıldı. Sualtının zor koşulları altında yapılan ve çok ağır ilerleyen arkeolojik kazılarda, her gün yeni kalıntılar elde ediliyor. Görkemli sarayları, heykellleri, tapınaklarıyla İskenderiye kentinin tam karşısında yer alan Antirodos Adası, milattan sonra 4. yüzyılda bir depremin ardından sulara gömülmüştü. Denizaltı arkeologlarının yıllardan beri hayalini kurdukları Kleopatra'nın sarayını ortaya çıkartan Franck Goddio ve ekibi, 1992 yılından beri İskenderiye limanının açıklarında çalışmalarını sürdürüyor. Uluslararası çapta bir mali danışman olan Fransız Franck Goddio, hem denizaltı arkeolojisi, hem de teknoloji tutkunu. ELF-Aquitaine gibi uluslararası şirketlerin sponsorluğunu almaya başaran Goddio, Kleopatra'nın sarayını bulmak için 1996 ile 1997 yıllında deniz altında yaptığı çalışmalara yaklaşık 3 milyon dolarlık bir bütçe ayırdı. Goddio ve 35 kişilik ekibinin sadece sonbahar aylarında 3500 saat sualtında kalmaları sonucu tarihçi Strabon'un sözünü ettiği kalıntılara ulaşıldı.