Güncelleme Tarihi:
Bilenler bilir, klasik müziğimiz, meşk edilerek aktarılırdı ustalardan genç hanende ve sazendelere. Bir başka ifadeyle, nota kullanılmazdı. Yaygın biçimde kullanılan ilk nota sistemini kuran Dede Efendi’nin öğrencisi Ermeni müzisyen Hampartzum Limonciyan’dı. ‘Baba Hampartzum’ da denilen ünlü müzisyen, 200 yıl sonra bir albüm ve sergi ile hatırlanıyor.
BEŞİKTAŞ Mevlevihânesi’nde Hammamizâde İsmail Dede Efendi’den klasik müzik meşk ederken fark etmişti aslında durumda bir tuhaflık olduğunu. Çünkü, hocası, gözlerini kapatıp karşısında oturuyor ve eserleri kendisine tekrar ettiriyordu. Bu eserlerin hiçbirinin kayıtlı olmaması dehşete düşürmüştü genç talebeyi. Bu dehşet, kendi adıyla anılan bir nota sistemi kurmaya ve bu sistem aracılığıyla klasik müziğin en önemli eserlerini kayıt altına almaya kadar götürecekti onu.
İsmi Hampartsum (Hamparsum) Limonciyan’dı. Klasik müziğin hem Doğusuna hem de Batısına bir hayli âşinaydı. Zaten bu nedenle dikkatini çekmişti Dede Efendi’nin. Kurduğu nota sistemi, Donizetti İstanbul’a gelip de Batı müziğinde kullanılan notaları tanıtana kadar kullanılacak ve böylece pek çok eseri kaybolmaktan kurtarılacaktı.
200 yıl sonra iki albüm
İşte 1768-1839 yılları arasında yaşayan bu ünlü Ermeni müzisyen, 200 yıl sonra Kalan Müzik tarafından yayınlanan bir müzik albümü ve arşiv sergisi ile anılıyor. Danışmanlığını Peder Krikor Damatyan, müzikolog Aram Kerovpyan ve Beyoğlu Üç Horan Kilisesi Başmugannisi Nişan Çalgıcıyan’ın üstlendiği “Sesin Bekçisi: Hampartzum Notası” başlıklı proje, İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti’nin son faaliyetlerinden birisi olarak da dikkat çekiyor. Proje, Beyoğlu Üç Horan Kilisesi Naregyan Salonu’nda kamuoyuna tanıtıldı.
Çeşitli kaynaklardan derlenen belgelerle oluşturulan sergi, ünlü müzisyen Hampartzum’un hayatını, notanın doğum serüvenini ve kullanım alanlarını gözler önüne seriyor. Kalan Müzik tarafından hazırlanan albümde ise iki CD bulunuyor. Bu CD’lerin ilkinde Hampartzum notasyonunun mimarı “Baba Hampartzum” tarafından kayda alınan Ermeni kilisesinin sevilen şaraganlar’ından (ilâhi) örnekler yer alıyor. İkinci CD’de ise bugün varlığından çok az sayıda kişinin haberdar olduğu Hampartzum besteleri bir araya getirilmiş.
Mevlevihane ve kilisede eğitim gördü
1768’DE İstanbul’da doğan Hampartzum Limonciyan, devrin geleneklerine uygun olarak hem kilisede, hem de mevlevihanede eğitim gördü. Kendisi de, daha sonra Ermeni kiliselerinde koro ve ilâhi dersleri verirken, bir yandan da Beşiktaş Mevlevihanesi’n-de Dede Efendi’den klasik müzik meşk etti. Hocası Dede Efendi vasıtasıyla, kendisi de bir Mevlevi ve aynı zamanda bestekâr olan Padişah III. Selim’in huzuruna kabul edildi. Oluşturduğu nota sistemi, Dede Efendi tarafından çok beğenildi. 1839’da, yani Tanzimat Fermanı’nın okunduğu yıl Hasköy’de vefat etti.
10 yılın en iyisi Gladyatör
Reha ERUS / ROMA
İTALYA’da yayınlanan Corriere della Sera Gazetesi’nin yayın Grubu RCS son 10 yılın en iyi on filmi arasında “Gladyatör”ü ilk sırada gösterdi. Ridley Scott’un 2000 yapımı filminde başrolde Romalı köle generali canlandıran Russell Crowe oynuyordu. Yeni Zelandalı yönetmen Peter Jackson’un 2003 tarihli “Yüzüklerin Efendisi” serisinin son filmi “Kralın Dönüşü” listede ikinci sırayı alırken, onu Clint Eastwood’un 2008 yapımı “Gran Torino”su takip etti. Diğer filmlerin sıralaması ise şöyle:
4 - Quentin Tarantino’dan “Inglourious Basterds- Soysuzlar Çetesi” (2009)
5- Christopher Nolan’dan “The Dark Night- Kara Şövalye” (2008)
6- Steven Spielberg’den “Catch Us if You Can- Sıkıysa Yakala” (2002)
7- Peter Weir’den “Master &Commander-Dünyanın Uzak Ucu” (2003)
8- Sam Raimi’den “Spider- Man-Örümcek Adam” (2002)
9- Zack Syder’den “300” (2007)
10- Mateo Garrone’den “Gomorra” (2008)
Ortaköy Camisi sponsorla kurtuluyor
Meltem ÖZGENÇ / ANKARA
VAKIFLAR Genel Müdürlüğü İstanbul’un simgelerinden biri olan ve halk arasında Ortaköy Camisi olarak bilinen Büyük Mecidiye Camisi’ni restorasyon kapsamına aldı. Yaklaşık 3.5 milyon TL’ye mal olması planlanan restorasyonun sponsorluğunu Kuveyt Türk Bankası üstlendi. Tavanında çökme meydana gelen ve önlem olarak altına branda gerilen 157 yıllık caminin restorasyonuna sponsorluk için Kuveyt Türk Bankası ile ön protokol imzalandı. Günümüze dek 5 kez kapsamlı onarımdan geçen cami, Sultan Abdülmecit tarafından Mimar Nigoğos Balyan’a 1853 yılında yaptırıldı. Neo Barok üslûbundaki cami, bütün selatin camilerinde olduğu gibi harem ve hünkar bölümü olmak üzere 2 kısımdan oluşuyor. Geniş ve yüksek pencereler Boğaz’ın değişken ışıklarını caminin içine taşıyacak biçimde düzenlenmiştir.
Topkapı Sarayı ‘tarihine’ dönüyor
Nuray BABACAN / ANKARA
KÜLTÜR ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay’ın Topkapı’yı içine alan Sur-i Sultanı alandaki tüm tarihi binaların kendilerine verilmesi ve restorasyondan sonra müze olarak kullanılması girişimi sonuç verdi. Günay, 4 binayı askeri depo olarak kullanan Milli Savunma Bakanlığı’na çağrı yapmıştı. 2 hafta önceki Bakanlar Kurulu’nda Başbakan, binaların boşaltılması için talimat verdi. Maliye Bakanlığı kolları sıvadı. Devir yapıldıktan sonra Milli Savunma Bakanlığı’na depoları boşaltması için 3 ay süre verilecek. Günay, Maliye Bakanlığı’nın tahsis işlemlerini başlattığını, belli bir sürecin ardından binaları devralacaklarını söyledi. Günay, “Ben daha önce gezdim oraları. 4 bina var önemli olan, 3’te 2’si boş. Çoğu yer depo olarak kullanılıyor” dedi. Günay, binaların devralınmasından sonra aslına uygun restore edileceğini daha sonra da depolarda bekleyen yüzlerce eserin sergilenmesi için müze yapacaklarını açıkladı. Günay, “4 binadan birine mehter takımını yerleştirmeyi düşünüyorum. Diğer binaları, kaftan müzesi, porselen müzesi ve silah müzesi yapacağız. Tarihi mekanı eski özgünlüğüne kavuşturmayı planlıyorum” dedi.
‘İmajım yaşlandı, paydos’
Reha ERUS / ROMA
ABD’li ünlü aktör Jack Nicholson sinemayı bıraktığını açıkladı. Son olarak James Brooks’un yönettiği “Nereden Biliyorsun?” filminde Reese Witherspoon ile başrolü paylaşan 73 yaşındaki Oscarlı oyuncu İtalyan La Repubblica Gazetesi’ne konuştu.
Nicholson “Easy Rider” filmi ile başlattığı kariyerini noktalamak üzere olduğunu söyledi ve “Seyircilerin beni beyazperdede yaşlanmış olarak görmelerini istemiyorum. Sevdiğim bir rolü kabul ederim ama son birkaç yıldır hep yaşlı, bakıma ihtiyacı olan bunak adam rollerini öneriyorlar. Böyle anımsanmak istemem. James Brooks’un teklifini yakın bir dostum olduğu için kabul ettim. Ama sonrasında imajımın nasıl yaşlandığını fark edince sinemaya veda etme kararı aldım” dedi.
Almanya’da iki dilde ‘Kar’
Taner TÜZÜN / NÜRNBERG
ALMANYA’nın Nürnberg Devlet Tiyatrosu’nun Alman oyuncuları ile Perspektif Tiyatro’nun Türk oyuncuları Nobel edebiyat ödüllü yazar Orhan Pamuk’un “Kar” isimli romanından uyarlanan “Kar-Schnee” adlı oyunu iki dilde sergilediler. Oyunda, seyirciler de aktif rol aldı. Rejisini Cordula Jung’un, kostümlerini ise Mareike Porschka’nın yaptığı oyun yaklaşık iki saat sürerken, Alman oyuncular da zaman zaman Türkçe konuştular. Gösteri sonunda ayakta alkışlanan oyuncular tekrar tekrar sahneye çağrıldılar. Oyunda, 12 yıldır sürgünde olduğu Almanya’dan, intihar vakalarını araştırıp yazmak için yıllar sonra Kars’a geri dönen bir şairin öyküsü anlatılıyor.
Cadde’de çocuk fuarı
İSTANBUL’da Caddebostan Irmak Okulları tarafından düzenlenen “Kitap Şenliği” dün açıldı. Şenlikte ülkemizin önde gelen 58 yayınevinin yayımladığı ve ana teması çocuk olan kitaplar okulun spor salonunda sergilenmeye başlandı. 2 gün süren kitap şenliğinde yerli ve yabancı çocuk kitapları tanıtılıyor. Kitapların yazarları imza günü yapıyor. Şenliğe giriş ücretsiz.
Gençlik Filmleri’ne ‘Bornova’lı final
SON haftalarda daha çok protesto eylemleriyle dikkatleri üzerine toplayan üniversite öğrencileri, Uluslararası Gençlik Filmleri Festivali’nde buluştu. Kolektif Sinema grubu tarafından gerçekleştirilen üç günlük festival bugün 18.30’da İstanbul’da Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Fındıklı yerleşkesinde İnan Temelkuran söyleşisi ve Bornova Bornova filminin gösterimiyle son buluyor.