KKTC'de muhalefat liderlerinden açıklama
Güncelleme Tarihi:
Oluşturulma Tarihi: Şubat 05, 2011 19:22
KKTC'de ana muhlefet Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP), Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP) ve Demokrat Parti (DP), Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, 28 Ocakta Lefkoşa'da düzenlenen mitingde Türkiye aleyhine açılan pankartlara tepkisiyle ilgili açıklamalarını kınadı.
CTP Genel Başkanı Ferdi Sabit Soyer, TDP Genel Başkanı Mehmet Çakıcı ve DP Genel Başkanı Serdar Denktaş'ın imzasıyla yayımlanan yazılı açıklamaya göre, liderler bugün bir araya gelerek, genel bir durum değerlendirmesi ve ardından da yazılı ortak açıklama yaptı.
Toplantıda, 28 Ocak mitingiyle birlikte başlayan sürecin bir değerlendirmesinin yapıldığı kaydedildi.
Partiler ortak açıklamalarında, “kamplara bölünerek zayıf düşürülmeye çalışılan halkıın beklentilerine cevap verecek bir yaklaşımla; Başbakan Erdoğan'ın açıklamasında kullanılan 'besleme' tabirinden ve mitingle ilgili yanlış bilgilendirilmiş olmasından üzüntü duyulduğu” kaydedildi.
KKTC BAŞBAKANI KÜÇÜK DE KINANDI
KKTC Başbakanı İrsen Küçük'ün mitingi düzenleyen Kıbrıs Türk halkının verdiği mesajı anlamamasını ve Başbakanı Erdoğan'ın mitinge yönelik olarak “Rumların da katıldığı, Rumlarla beraber yapıldığı ve Türkiye karşıtı bir miting” olduğu yönünde basına yansıyan açıklamalarını “esefle kınadıklarını” belirten partiler, “Kıbrıs Türk halkının çağdaş ve demokratik bir düzeye gelinceye kadar 'toplumsal varoluş mücadelesi'nin devam etmesi gerektiğini” kaydetti.
Partiler ayrıca şu taleplerde bulundu:
“Uygulatılmaya çalışılan paketin içeriğinin ve uygulatma yöntemlerinin halkımız içinde infiale neden olduğunu ve bu nedenle bu uygulamaların derhal durdurulmasını; Kıbrıs Türk halkının genel ihtiyaç ve eksikliklerini temel alan yeni bir program hazırlanmasını ve hazırlanacak programın kendi kaynaklarımızı da kullanmak suretiyle ekonomik, sosyal ve siyasal özellikleri içermesini; hazırlanacak yeni programda tüm siyasal partilerin, sendikaların, birliklerin, sivil toplum örgütlerinin, üniversitelerimizin ve ilgili diğer tüm kuruluşların birlikte katkı koymasının sağlanmasını; sosyal, siyasal, ekonomik ve demokratik gelişimimizin sağlanması açısından Kıbrıs Türk halkının kendi kendini yönetme gereklerinin tam anlamıyla uygulanmasını; Kıbrıs Türk halkının tüm dünya ülkeleri ile çağdaş, barışçıl ve nitelikli ilişki oluşturması için gerekli tüm çalışmaların ileriye götürülmesini; Kıbrıs Türk halkına ait kurumların kendi insanımızın beceri tecrübe ve kontrolünde yönetilmesinin sağlanması ve bu doğrultuda gerekli tüm düzenlemelerin derhal yerine getirilmesi.”
HALKA ÇAĞRI
Halka çağrı da yapılan ortak açıklamada, şu ifadelere yer verildi:
“Halkın bütününü kucaklama ve kriz yönetimi konusunda başarısızlığını son gelişme ile bir kez daha kanıtlamış olan ve ülkemizi kaos ve kargaşaya sokan bu hükümetin istifasını sağlayacak bir anlayışla, yukarıdaki tüm hedeflerin hayata geçmesi için; Kıbrıs Türk halkını birlik ve beraberlik ruhuyla,tüm siyasal fark ve çıkarları bir kenara bırakarak, karşılıklı saygıya dayalı bir anlayış içerisinde,Toplumsal varoluş ve kalkınma seferberliği hedefi arkasında hareket etme çağırısı yaptığımızı kamuoyunun bilgisine sunarız.”
Toplantıda, 28 Ocak mitingiyle birlikte başlayan sürecin bir değerlendirmesinin yapıldığı kaydedildi.
Partiler ortak açıklamalarında, “kamplara bölünerek zayıf düşürülmeye çalışılan halkıın beklentilerine cevap verecek bir yaklaşımla; Başbakan Erdoğan'ın açıklamasında kullanılan 'besleme' tabirinden ve mitingle ilgili yanlış bilgilendirilmiş olmasından üzüntü duyulduğu” kaydedildi.
KKTC BAŞBAKANI KÜÇÜK DE KINANDI
KKTC Başbakanı İrsen Küçük'ün mitingi düzenleyen Kıbrıs Türk halkının verdiği mesajı anlamamasını ve Başbakanı Erdoğan'ın mitinge yönelik olarak “Rumların da katıldığı, Rumlarla beraber yapıldığı ve Türkiye karşıtı bir miting” olduğu yönünde basına yansıyan açıklamalarını “esefle kınadıklarını” belirten partiler, “Kıbrıs Türk halkının çağdaş ve demokratik bir düzeye gelinceye kadar 'toplumsal varoluş mücadelesi'nin devam etmesi gerektiğini” kaydetti.
Partiler ayrıca şu taleplerde bulundu:
“Uygulatılmaya çalışılan paketin içeriğinin ve uygulatma yöntemlerinin halkımız içinde infiale neden olduğunu ve bu nedenle bu uygulamaların derhal durdurulmasını; Kıbrıs Türk halkının genel ihtiyaç ve eksikliklerini temel alan yeni bir program hazırlanmasını ve hazırlanacak programın kendi kaynaklarımızı da kullanmak suretiyle ekonomik, sosyal ve siyasal özellikleri içermesini; hazırlanacak yeni programda tüm siyasal partilerin, sendikaların, birliklerin, sivil toplum örgütlerinin, üniversitelerimizin ve ilgili diğer tüm kuruluşların birlikte katkı koymasının sağlanmasını; sosyal, siyasal, ekonomik ve demokratik gelişimimizin sağlanması açısından Kıbrıs Türk halkının kendi kendini yönetme gereklerinin tam anlamıyla uygulanmasını; Kıbrıs Türk halkının tüm dünya ülkeleri ile çağdaş, barışçıl ve nitelikli ilişki oluşturması için gerekli tüm çalışmaların ileriye götürülmesini; Kıbrıs Türk halkına ait kurumların kendi insanımızın beceri tecrübe ve kontrolünde yönetilmesinin sağlanması ve bu doğrultuda gerekli tüm düzenlemelerin derhal yerine getirilmesi.”
HALKA ÇAĞRI
Halka çağrı da yapılan ortak açıklamada, şu ifadelere yer verildi:
“Halkın bütününü kucaklama ve kriz yönetimi konusunda başarısızlığını son gelişme ile bir kez daha kanıtlamış olan ve ülkemizi kaos ve kargaşaya sokan bu hükümetin istifasını sağlayacak bir anlayışla, yukarıdaki tüm hedeflerin hayata geçmesi için; Kıbrıs Türk halkını birlik ve beraberlik ruhuyla,tüm siyasal fark ve çıkarları bir kenara bırakarak, karşılıklı saygıya dayalı bir anlayış içerisinde,Toplumsal varoluş ve kalkınma seferberliği hedefi arkasında hareket etme çağırısı yaptığımızı kamuoyunun bilgisine sunarız.”