KKTC Cumhurbaşkanı Talat'dan AB yorumu
Güncelleme Tarihi:
A.A
Oluşturulma Tarihi: Aralık 17, 2006 01:06
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, Avrupa Birliği'nin (AB) Kıbrıs sorununa el atmasının engellenemeyeceğini, ancak Kıbrıs'ta bütünlüklü çözümün Birleşmiş Milletler (BM) zemininde sağlanabileceğini bildirdi.
Antalya Sanayici ve İşadamları Derneği'nin (ANSİAD) davetlisi olarak Antalya'da bulunan KKTC Cumhurbaşkanı Talat, Lara'daki Barut Otel'de düzenlenen, ”ANSİAD 14. Akdeniz Toplantısı”nda, “Türkiye ve Dünyadaki Gelişmeler Işığında Kıbrıs'ta Yeni Süreç” başlıklı bir konferans verdi.
Mehmet Ali Talat, Türkiye'nin AB'ye üyelik süreciyle Kıbrıs sorununun birlikte yürütülmesinde bazı sıkıntılar ortaya çıktığına değinerek, Güney Kıbrıs'ın AB üyesi olarak, yerine getirilmesi imkansız isteklerinin, Türkiye'nin AB'ye üyeliğinde ön koşul olarak öne sürüldüğünü ve bu yolla Türkiye'nin cezalandırılmak istendiğini söyledi.
Güney Kıbrıs'ın AB'ye girmesinin, Türkiye'nin ve Kıbrıs Türk halkının üzerinde baskı yarattığına işaret eden Talat, Türkiye'nin bu baskılara rağmen AB'ye üye ve global aktör olma hedefinden vazgeçemeyeceğini belirtti.
Güney Kıbrıs bayraklı gemilere limanlarını açmasının, Türkiye'ye bir şey kaybettirmeyeceğini, ancak KKTC ekonomisini tecrit edeceğini anlatan Talat, bu durumda Kıbrıs Türk'ünün izole edileceğini söyledi.
“KKTC ekonomisi böyle bir darbeyi kaldıramaz” diyen Talat, Türkiye'nin Kıbrıslı Türkler'e yönelik sorumluluklarının bilinciyle limanlarını Güney Kıbrıs gemilerine açmadığını, Türkiye'nin bu yolda AB sürecinin tehlikeye girmesini dahi göze aldığını belirtti.
Talat, Türkiye'de bazı aydınların “limanları niye açmıyoruz” şeklinde eleştiriler yaptıklarını anımsatarak, Türkiye'nin Kıbrıslı Türkleri destekleme uğruna özveride bulunduğunu, kendilerinin de Kıbrıslı Türkler olarak sorunun çözümü için çalışmaya devam edeceklerini bildirdi.
Mehmet Ali Talat, “Türkiye, kayıtsız şartsız Kıbrıs Türklerini desteklediği taktirde AB yolu tamamen tıkanabilecektir. Ancak Kıbrıslı Türklerin gerek Annan Planı referandumunda, gerekse çözüme yönelik diğer çabalarıyla Türkiye'nin AB sürecine olumlu katkı yapıyor” diye konuştu.
“BÜTÜNLÜKLÜ ÇÖZÜMÜ AB ZEMİNİNDE GÖRÜŞEMEYİZ”
Kıbrıs sorununun Finlandiya'nın önerileri içerisinde görüşülmesine anlam veremediğine de kaydeden Talat, şunları söyledi:
“AB'nin Kıbrıs sorununa el atmasını engelleyemeyiz ama biz bütünlüklü çözümü BM zemininde görüyoruz. Bütünlüklü çözümü AB zemininde görüşemeyiz. Bütünlüklü çözüm, tüm unsurlarıyla çözümdür. Kıbrıs sorunun çözümünde AB zeminini kabul edersek, yandığımızın resmidir. Çünkü, AB bu konuda tarafsız değildir. AB'de söz sahibi iki üye, Yunanistan ve Güney Kıbrıs taraftırlar. Yunanistan, kayıtsız şartsız Güney Kıbrıs'ı destekliyor. AB üyesi Yunanistan ve Güney Kıbrıs varken, AB'den tarafsız olmasını beklemek abesle iştigaldir.”
AB'nin Kıbrıs sorununun çözümü konusunda bilgi birikimine de sahip olmadığını kaydeden Mehmet Ali Talat, “Finlandiya Kıbrıs sorunu nedir, bilmiyor. Kıbrıs konusunda bilgi birikimi olmayan AB'nin tarafsız bir hakem olması mümkün değildir. Ancak BM, Kıbrıs sorunun çözümünde rol oynayabilir. AB, bugünkü politikasını sürdürürse, bölünmüşlük kalıcılaşacaktır. Ama bunun sebebi olmayacağız. Bölünmüşlüğün kalıcılaşmasının sebebi onlar olsun. Benim birleşmekten korkum yok ki...” diye konuştu.
BLAIR'IN SÖZLERİ
KKTC Cumhurbaşkanı Talat, konuşmasının sonunda, İngiltere Başbakanı Tony Blair'in Ankara ziyaretindeki açıklamalarına ilişkin olarak yöneltilen bir soruya, “Tabii ki İngiltere KKTC'ye yönelik izolasyonların kaldırılmasında kararlılık belirtmiştir, ama uygulamada bunu yapmamıştır” yanıtını verdi.
İngiltere'den doğrudan uçuşların, KKTC ekonomisi için son derece önemli olduğuna işaret eden Talat, özellikle Londra'dan KKTC'ye yönelik günde bir kaç seferin, yolcu bulabileceğini söyledi.
Talat, KKTC'den mal almak isteyen İngiliz şirketleri olduğu gibi, KKTC'de tatil yapmak isteyen İngilizler'in de bu uçuşlardan yararlanabileceklerini belirterek, “Tony Blair, daha önce de benzer şeyler söyledi ancak olmadı. Umarım bu sefer olur. Biz, İngiliz Sivil Havacılık Kurumu'na başvurduk, cevap bekliyoruz. Umarız İngiliz Hükümeti olumlu yanıt verir. Blair'in sözlerinde bunun ipucları var” şeklinde konuştu.
KKTC EKONOMİSİNİN GÜÇLENMESİ
Cumhurbaşkanı Talat, ülke ekonomisinin güçlendirilmesi yolunda çalışmalar sürdürdüklerine de değinerek, KKTC ekonomisinin taze kana ve çeşitlenmeye ihtiyacı bulunduğunu, ekonominin güçlenmesinin Güney Kıbrıs ile pazarlıkta kendilerine avantaj sağlayacağını anlattı.
Talat, şöyle devam etti:
“Şimdiye kadar KKTC'de ekonomiye pek önem verilmiyordu. Bugüne kadar Türkiye verdi, biz harcadık. Taşıma suyla değirmen döndürdük. Bugün de dönüyor. Bugün, KKTC bütçesinin yüzde 65'ini Türkiye'nin verdiği destek oluşturuyor. KKTC'nin ekonomik gelirleri, maaşlar ve cari giderleri dahi karşılamıyor. Kıbrıslı Türklerin barış ve çözüm istekleri ekonomiye de yansımaya başladı. Annan Planı'nın oylanmasından sonra KKTC ekonomisinde canlılık başladı.”
Mehmet Ali Talat, Türkiye'nin AB'ye üyelik süreciyle Kıbrıs sorununun birlikte yürütülmesinde bazı sıkıntılar ortaya çıktığına değinerek, Güney Kıbrıs'ın AB üyesi olarak, yerine getirilmesi imkansız isteklerinin, Türkiye'nin AB'ye üyeliğinde ön koşul olarak öne sürüldüğünü ve bu yolla Türkiye'nin cezalandırılmak istendiğini söyledi.
Güney Kıbrıs'ın AB'ye girmesinin, Türkiye'nin ve Kıbrıs Türk halkının üzerinde baskı yarattığına işaret eden Talat, Türkiye'nin bu baskılara rağmen AB'ye üye ve global aktör olma hedefinden vazgeçemeyeceğini belirtti.
Güney Kıbrıs bayraklı gemilere limanlarını açmasının, Türkiye'ye bir şey kaybettirmeyeceğini, ancak KKTC ekonomisini tecrit edeceğini anlatan Talat, bu durumda Kıbrıs Türk'ünün izole edileceğini söyledi.
“KKTC ekonomisi böyle bir darbeyi kaldıramaz” diyen Talat, Türkiye'nin Kıbrıslı Türkler'e yönelik sorumluluklarının bilinciyle limanlarını Güney Kıbrıs gemilerine açmadığını, Türkiye'nin bu yolda AB sürecinin tehlikeye girmesini dahi göze aldığını belirtti.
Talat, Türkiye'de bazı aydınların “limanları niye açmıyoruz” şeklinde eleştiriler yaptıklarını anımsatarak, Türkiye'nin Kıbrıslı Türkleri destekleme uğruna özveride bulunduğunu, kendilerinin de Kıbrıslı Türkler olarak sorunun çözümü için çalışmaya devam edeceklerini bildirdi.
Mehmet Ali Talat, “Türkiye, kayıtsız şartsız Kıbrıs Türklerini desteklediği taktirde AB yolu tamamen tıkanabilecektir. Ancak Kıbrıslı Türklerin gerek Annan Planı referandumunda, gerekse çözüme yönelik diğer çabalarıyla Türkiye'nin AB sürecine olumlu katkı yapıyor” diye konuştu.
“BÜTÜNLÜKLÜ ÇÖZÜMÜ AB ZEMİNİNDE GÖRÜŞEMEYİZ”
Kıbrıs sorununun Finlandiya'nın önerileri içerisinde görüşülmesine anlam veremediğine de kaydeden Talat, şunları söyledi:
“AB'nin Kıbrıs sorununa el atmasını engelleyemeyiz ama biz bütünlüklü çözümü BM zemininde görüyoruz. Bütünlüklü çözümü AB zemininde görüşemeyiz. Bütünlüklü çözüm, tüm unsurlarıyla çözümdür. Kıbrıs sorunun çözümünde AB zeminini kabul edersek, yandığımızın resmidir. Çünkü, AB bu konuda tarafsız değildir. AB'de söz sahibi iki üye, Yunanistan ve Güney Kıbrıs taraftırlar. Yunanistan, kayıtsız şartsız Güney Kıbrıs'ı destekliyor. AB üyesi Yunanistan ve Güney Kıbrıs varken, AB'den tarafsız olmasını beklemek abesle iştigaldir.”
AB'nin Kıbrıs sorununun çözümü konusunda bilgi birikimine de sahip olmadığını kaydeden Mehmet Ali Talat, “Finlandiya Kıbrıs sorunu nedir, bilmiyor. Kıbrıs konusunda bilgi birikimi olmayan AB'nin tarafsız bir hakem olması mümkün değildir. Ancak BM, Kıbrıs sorunun çözümünde rol oynayabilir. AB, bugünkü politikasını sürdürürse, bölünmüşlük kalıcılaşacaktır. Ama bunun sebebi olmayacağız. Bölünmüşlüğün kalıcılaşmasının sebebi onlar olsun. Benim birleşmekten korkum yok ki...” diye konuştu.
BLAIR'IN SÖZLERİ
KKTC Cumhurbaşkanı Talat, konuşmasının sonunda, İngiltere Başbakanı Tony Blair'in Ankara ziyaretindeki açıklamalarına ilişkin olarak yöneltilen bir soruya, “Tabii ki İngiltere KKTC'ye yönelik izolasyonların kaldırılmasında kararlılık belirtmiştir, ama uygulamada bunu yapmamıştır” yanıtını verdi.
İngiltere'den doğrudan uçuşların, KKTC ekonomisi için son derece önemli olduğuna işaret eden Talat, özellikle Londra'dan KKTC'ye yönelik günde bir kaç seferin, yolcu bulabileceğini söyledi.
Talat, KKTC'den mal almak isteyen İngiliz şirketleri olduğu gibi, KKTC'de tatil yapmak isteyen İngilizler'in de bu uçuşlardan yararlanabileceklerini belirterek, “Tony Blair, daha önce de benzer şeyler söyledi ancak olmadı. Umarım bu sefer olur. Biz, İngiliz Sivil Havacılık Kurumu'na başvurduk, cevap bekliyoruz. Umarız İngiliz Hükümeti olumlu yanıt verir. Blair'in sözlerinde bunun ipucları var” şeklinde konuştu.
KKTC EKONOMİSİNİN GÜÇLENMESİ
Cumhurbaşkanı Talat, ülke ekonomisinin güçlendirilmesi yolunda çalışmalar sürdürdüklerine de değinerek, KKTC ekonomisinin taze kana ve çeşitlenmeye ihtiyacı bulunduğunu, ekonominin güçlenmesinin Güney Kıbrıs ile pazarlıkta kendilerine avantaj sağlayacağını anlattı.
Talat, şöyle devam etti:
“Şimdiye kadar KKTC'de ekonomiye pek önem verilmiyordu. Bugüne kadar Türkiye verdi, biz harcadık. Taşıma suyla değirmen döndürdük. Bugün de dönüyor. Bugün, KKTC bütçesinin yüzde 65'ini Türkiye'nin verdiği destek oluşturuyor. KKTC'nin ekonomik gelirleri, maaşlar ve cari giderleri dahi karşılamıyor. Kıbrıslı Türklerin barış ve çözüm istekleri ekonomiye de yansımaya başladı. Annan Planı'nın oylanmasından sonra KKTC ekonomisinde canlılık başladı.”