<B> Gaye GÜZELAY</B>
Oluşturulma Tarihi: Eylül 19, 2003 20:09
Döndü Altın, Kütahya'nın Simav İlçesi'ne bağlı Kayaışık Köyü'nde doğdu. Ailesi eş-dost-akraba baskısına direndi, kızlarını okuttu. Altın, hem sınıf birincisi olarak mezun oldu hem de ÖSS Yabancı Dil Sınavı'nda Türkiye ikincisi olmayı başardı. Yeni öğretim yılında Boğaziçi Üniversitesi'nde okuyacak.
Döndü Altın, kızların okutulmadığı bir köyde büyüdü. Okul birincisi olduğunda da, dershane sınavlarında dereceye girdiğinde de, başarısını kimseler umursamadı. Zaten çoğu akraba olan köylüler, babasına ‘‘Al okuldan sen bunu, evde halı dokut‘‘ dedi.
Altın, ÖSS Yabancı Dil Sınavı'nda Türkiye ikincisi olduğunu, kendi evlerinde telefon olmadığı için, halasının evindeki telefondan öğrendi. İstanbul'a ilk kez, ÖSS puanını öğrendiğinde Boğaziçi Üniversitesi'ni görmek için geldi. İkinci kez geliş nedeni bu üniversite kaydını yaptırmak oldu.
İstanbul'da çok şey öğreneceğine inandığını ve kendisini yepyeni bir hayatın beklediğini söylüyor: ‘‘Bu başarım, bizim köydeki okumama karşı çıkanlara iyi bir cevap oldu. Artık kızlar okusun, köy yerlerindeki kızlar da okuyabilir diye mesaj verdim. Biz okumazsak, ömür boyu halı dokuruz.‘‘
Altın, ilkokulu Kayaışık Köyü'nde, ortaokulu Simav İmam Hatip Lisesi'nde, lise hazırlık ve birinci sınıfı Simav Anadolu Öğretmen Lisesi'nde okudu. Kendisinden iki yaş küçük kardeşi İzmir'de bir okulu kazanınca, özel yurtlar pahalı olduğu için, kendi yurdu bulunan Uşak Anadolu Öğretmen Lisesi'ne nakil oldu. Dört ablası ise ilkokuldan sonra okula devam etmedi.
‘TRAKTÖRÜMÜ SATARIM'
Yaklaşık 350 nüfuslu Kayaışık Köyü'ndeki, çoğu akraba olan köylülerin, kızların okutulmasını iyi karşılamadıklarını belirten Altın, şunları söyledi:
‘‘Bizim köyde hiçbir kız okutulmuyor. Sürekli takdirle gelirdim, okul birincisi olurdum, dershane sınavlarında birinci olurdum ama onların hiç umurunda olmazdı. 'Al okuldan sen bunu, evde halı dokut' diyorlar. Sınav sonuçları belli olduktan sonra sonra bile, babama 'bu genç kız okutulur mu, sen bunu evlendir' diyenler oldu. İki dünürümüz, sınav sonucu belli olduğundan beri benimle konuşmuyor. Yaklaşık 350 nüfuslu köyün çoğu akraba zaten.‘‘
Ailesinin, kızlarının başarısıyla gurur duyduğunu belirten Altın, ‘‘Onlara da herkes laf ediyordu. 'Emeğimizin karşılığını bize verdin' dediler’’ dedi. Ailesinin kendisini sonuna kadar desteklediğini vurgulayarak, ‘‘Babam, 'traktörümü, tarlamı satarım, yine de seni okuturum' dedi‘‘ diye konuştu.
İSTANBUL’A İLK KEZ GELDİ
Altın, İstanbul'a ilk kez ÖSS puanları açıklandığında, Boğaziçi Üniversitesi'ni görmek için geldiğini belirtti:
‘‘İstanbul'u ilk gördüğümde kendimi rüyada sandım. Burada çok şey öğreneceğim. Bilmediğim çok şey, çok yer var. Küçük yerde büyüdük ya biz. Uşak'ta tek başına gezebilirsin, çantanı koluna rahatça takabilirsin. Burada öyle şeyler yapılamayacak galiba. Şu ana kadar Bebek, Ortaköy civarlarına gidebildim sadece. Dün Aşiyan Müzesi'ni gezdim. Çok ilginç şeyler var. Benim genel kültürüm biraz zayıf. Yurtta kaldım zaten. Açık olamadım. O burada gelişir galiba. Kolay arkadaşlık kuran biri değilim. Hemen kaynaşamıyorum, insanları tanıdıktan sonra arkadaş olabiliyorum.‘‘
İkinci sınıftan sonra yurtdışında okumak ya da Boğaziçi Üniversitesi'nde öğretim üyesi olarak kalmak istediğini söyleyen Döndü Altın, ‘‘Artık gururla, kendimden emin bir şekilde yürüyorum. Biraz korkuyorum, heyecan daha çok. Çünkü yepyeni bir hayata başlıyorum‘‘ dedi.