Kızların eğitimini Bellamy'den izleyin

Güncelleme Tarihi:

Kızların eğitimini Bellamyden izleyin
Oluşturulma Tarihi: Haziran 17, 2003 00:00

CAROL Bellamy Unicef'in ilk kadın direktörü.1995 yılında görevi devralıncaya kadar BM'nin çocuklardan sorumlu biriminin başındakiler hep erkek olmuş.Bellamy döneminde Unicef'in tüm dünyada çocuklara yönelik faaliyetlerini, yatırımlarını artırdığını herkes kabul ediyor.Geçtiğimiz yıl BM tarihinde ilk kez özel bir çocuk oturumu düzenlenmesine önayak olan kişi de Bellamy.Ona herkesin yanında rastlamak mümkün.Devlet başkanları, Bill Gates gibi işadamları ve diğerleri.Bellamy, Unicef'in Türkiye'de startını verdiği ‘‘Tüm Çocuklar Eşit Haklara Sahiptir’’ uluslararası kampanyası için bir iki günlüğüne Türkiye'de.Kampanyanın adı üzerinde; dünyadaki tüm çocukların eşit koşullarda yetişmeleri için çaba harcanacak.Ancak bu kampanyanın Türkiye'yi diğer ülkelerden daha fazla ilgilendiren bir yanı var: Unicef bu vesileyle kızların okula gitmesi için ayrı bir kampanya başlatmış bulunuyor.Yani iki kampanya iç içe.Pazar günü Unicef'in Richemond Oteli'nde verdiği resepsiyonda dinlemek fırsatını bulduğum Bellamy diyor ki:‘‘Türkiye'de kızların sekizde biri okula gitmiyor. Amacımız okula giden kızları erkeklerle eşitlemek.’’Milli Eğitim Bakanlığı'nın da desteklediği kampanya yarın Van'da başlıyor.Van'ı seçen bakanlık olmuş.Daha sonra Ağrı, Batman, Bitlis, Diyarbakır, Hakkari, Şırnak, Şanlıurfa, Bitlis'e sıra gelecek.Bu arada, TÜSİAD'ın ‘‘Kadın-Erkek Eşitliğine Doğru Yürüyüş’’ başlığı altında 2000 yılında yayınladığı raporu hatırlatmak istiyorum.Ne diyordu rapor?‘‘Türkiye, 1995 Pekin Kadın Zirvesi'nde taahhüt ettiği, 2000 yılına kadar kadın okuryazarlığının yüzde yüze ulaşması hedefine ulaşamadı.’’Bırakın hedefe ulaşmayı, yine TÜSİAD'ın raporundaki verilere göre 12 ve üstü yaş grubunda okuma yazma oranı erkeklerde yüzde 94.2'ye ulaşırken kadınlarda yüzde 77.4 oranında kalmış.Yani Türkiye'nin bu alanda yapacağı çok iş var.Carol Bellamy, konuşmasında ilginç bir şey söylüyor: ‘‘Bölgedeki doğumların yarısı Türkiye'de gerçekleşiyor. Bu yüzden kadınların eğitimi kampanyasına Türkiye'den başlattık. Bu kampanya Türkiye'nin komşularına da örnek olacak.’’Türkiye'de kadınların okula gitmesi için yıllardır emek veren, küçük, büyük önemli sayıda STK var.Onların yıllardır devam eden çabalarını kimse inkar edemez. Ama artık işin içine‘Kişisel olarak ilgileneceğim’ diyen Carol Bellamy girdiyse daha hızlı yol alınabilir inancındayım.Turizmde globalleşme yastıktan geçiyorGEÇENLERDE iki günlük Paris ziyareti sırasında dikkatimi çekti.Irak savaşı nedeniyle Fransa'yı boykot edecekleri söylenen Amerikalı turistler bu konuda Bush'u desteklemekten vazgeçmişler.Yılda 10 milyonun üzerinde turist ağırlayan Paris Amerikalı kaynıyordu.Boykot filan lafta kalmış sadece.Türkiye'ye bir yılda gelen turisti tek başına ağırlayan Paris'i kıskanmamak elde değil.Tanıtım için izlenen istikrarlı politikaların sonucu bu.Fransız Turizm Bakanlığı zamanında ünlü ressam Chagall'a bile Paris afişi yaptırmış.Kültür, sanat, şarap, peynirin yanısıra globalleşmenin kurallarına da uyulmuş.Dünyanın en global otelcilik şirketi diye bilinen InterContinental otel zincirine ait 25 Holliday Inn oteli mevcut Paris'te.Holliday Inn 1950'lerde bir Amerikan şirketi olarak kurulmuş, 1980'lerde el değiştirip İngiliz olmuş ve InterContinental bünyesine katılmış.Bunları niye anlatıyorum?Topkapı'da 30 yıldan beri hizmet veren yılların Olcay Oteli Holliday Inn olunca turizme bir de bu pencereden bakayım dedim.Olcay Oteli'nin sahibi Musa Olcay'a ‘‘Neden Holliday Inn’’ diye soruyorum.‘‘Turistler artık internetten otel seçiyor. Yaygınlaştı bu yöntem. Öyle olunca tanıdıkları bir markayı tercih ediyorlar. Olcay ismi İstanbul'a gelmek isteyen biri için bir şey ifade etmeyebilir... Oysa Holliday İnn birkaç dolar daha pahalı olsa bile tercih nedeni.’’Dünyanın en global otel zincirine katılmak kolay iş değil tahmin edebileceğiniz gibi.Olcay Oteli tepeden tırnağa değişmiş, en deneyimli personel dahi yeniden eğitimden geçmiş. Kimi malzemeler için özel siparişler verilmiş.Holliday Inn standartları için tam 4 ay uğraşılmış.Yeni bir konsept olan ‘‘yastık mönüsü’’de buna dahil.‘‘Yastık mönüsü’’nü duyunca şaşırmayın.Kuştüyü, pamuklu, anti-alerjik gibi yastık çeşitleriyle ilgili bir şey.Turizmde illa globalleşmek diyorsanız şart.Tokat mutfağıÇEKÜL Başkanı Profesör Metin Sözen, anladığım kadarıyla basına kırgın.‘‘Masa başında yazı yazmayın, Türkiye'yi gezin, görün öyle yazın’’ diyor sitemle.Armada Oteli'nin bahçesinde, Çekül'ün düzenlediği Tokat gecesindeyiz.Amaç Tokat'ın mutfağını İstanbullulara tanıtmak.7 Bölge, 7 Kent projesi kapsamında Anadolu'yu gezen Çekül ekibi, müziğiyle, mutfağıyla, giyim tarzıyla farklı kültürlerle temas halinde. Deneyimlerini İstanbul'a taşımak çabasında.Mutfaktan başlıyor.Tokat'ın özellikle Niksar ve Erbaa ilçeleri mutfaklarıyla ünlüymüş.O gece ev kadınlarının hazırladıkları ‘‘erik çalkalaması’’ çorbasının yanısıra haluj böreğini, fasulyeli bulguru tadıyoruz.Sırada ‘‘tereyağında çevrilmiş elbiseli sucuk’’ ve ‘‘pelit közünde ısıtılmış keçi peyniri’’ var.Tatlının adı hepsinden ilginç: ‘‘Leylek Giligi.’’ Niksar ve Erbaa belediye başkanları, Tokatlı işadamları da gelmiş.Tokat Kültür Dergisi, Tokat Gündemi Gazetesi dağıtılıyor.Profesör Sözen'e söz verdik.Tokat'a gideceğiz.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!