Güncelleme Tarihi:
İSTANBUL Üniversitesi Hukuk Fakültesi 2’nci sınıf öğrencisi Fulya Dağlı, 2013 Eylül ayı başından itibaren Kocamustafapaşa’da yaşıyor. Ailesi Avcılar’da oturuyor ama Fulya Dağlı arkadaşlarıyla yaşamak istediği için 2 kız, 3 erkek öğrenci olmak üzere 5 arkadaş aynı evi paylaşıyorlar. Ev sahibi de ailesi de erkek arkadaşlarıyla aynı evde yaşadıklarını biliyor. Fulya Dağlı, Başbakan’ın açıklamalarını, “Tabii ki açıklamalardaki o muhafazakar üslup bizi çok rahatsız etti” diyerek, şöyle devam etti:
“Ev sahibimiz, ailemiz erkek arkadaşlarımızla aynı evde kaldığımızı biliyorlar. Herhangi bir sorun yaşamadık, bir şikâyet olsaydı iletilirdi. Eğer bu söylenenler gerçekten polis zoruyla yapılacak olursa elbette direneceğiz. Gençliğin böyle gerici bir üsluba müsaade edeceğini sanmıyorum.”
SAKINCA GÖRMEDİK
Fulya Dağlı’nın üvey babası Hüyesin Öksüz de, “Biz çocuğumuza güveniyoruz. hiçbir şekilde kimsenin buna engel olmaya hakkı yok. Kızımızın kapısına polis gelecek olursa da gider dilekçemizi veririz, çocuğumuzun istediği arkadaşıyla yaşayabileceğine izin verdiğimizi söyleriz” diye konuştu. Öksüz, şöyle devam etti: “Biz Fulya’yı Amerika’ya gönderdik. Hiç tanımadığımız bir ailenin yanında kaldı. Biz çocuğumuza güvenmesek göndermezdik zaten. Çocuklarımızın tam donanımlı yaşaması için eğitimi, sosyal yaşamı eksiksiz olmalı. Fulya’nın, kız ve erkek arkadaşlarıyla kalmasında herhangi bir sakınca görmedik, çünkü ona güveniyoruz. Kızımızın arkadaşlarıyla aynı evde kalmasını kabul ediyoruz, hiçbir şekilde buna engel olmaya hakları yok. Kızımızın yanındayız ve hiçbir endişemiz yok. Bu konudaki kapalı düşünceye şaşıyorum. Bu tür söylemler ön yargılardan kaynaklanıyor.”
ARKADAŞLARI TOPLARIZ
İstanbul Gültepe’de iki kız, iki erkek öğrenci olarak aynı evde kaldıklarını söyleyen İstanbul Teknik Üniversitesi öğrencisi N.K ise, “Başbakan’ın açıklamalarından sonra bir önlem almayı düşünmedik. Kapımıza gelirlerse bir tweet atarız, arkadaşlarımızı toplarız ve direniriz” dedi. N.K., ailelerinin ve ev sahibinin de herhangi bir itirazı olmadığını belirterek sözlerini şöyle sürdürdü: “Ev sahibi kız-erkek aynı evde kalacağımızı bilerek bize ev verdi. Ailelerimiz de kimlerle kaldığımızı biliyorlar. Başbakan’ın açıklamalarının tabanına mesaj olduğunu düşünüyorum, gerekeni siz yapın gibi. Bu aslında kadınlar üzerindeki baskıyı gösteriyor. Evlenene kredi verilmesi, borçlarının silinmesi, çocuk yapan kadına teşvik gibi şeyler aslında kadın özgürlüğünü hipotek altına alma meselesi bence.”
Gönül KOCA
Hükümet Gezi’den anlam çıkarmamış
Üniversite Öğretim Üyeleri Derneği Başkanı Prof. Dr. Tahsin Yeşildere: Üniversite öğrencileri yetişkin insanlar olarak kendileri ne yapacaklarına karar verecek durumdalar. Üniversite öğrencisinin birçok sorunu var. Barınma da bunlardan bir tanesi. Bunu çözecek olan da hükümet. Ama özel evlere, özel yurtlara ilişkin müdahale bizi çok derinden endişelendiriyor. Yaşam hakkına müdahale söz konusu. Hükümet Gezi’den anlam çıkaramamış. Tamiri mümkün olmayan hataları beraberinde getirir. Hem yurtiçinde hem yurtdışında kaybederiz. Tekrar gözden geçirmeliler. Öğrenciler arasında da huzursuzluk yaratır. Artık öğrenci evlerine ahlak polisi mi müdahale edecek? Endişe verici. Kız ve erkek öğrenci arasındaki ilişkiyi de sadece cinselliğe indirgemek ahlaki çöküntüdür. Bu sözleri söylenmemiş kabul ediyoruz. Gelinen nokta vahim.
Çok şikâyet var
Türkiye Öğrenci Konseyi Başkanı Nihat Buğra Ağaoğlu: Biz şimdiye kadar devlet yurtlarının karma olanları ile ilgili gerek velilerden, gerekse öğrenci kardeşlerimizden çok sayıda şikâyet aldık. Karma olan yurtlara kayıt olmak istemeyen veya ailesi buna razı olmayan