Oluşturulma Tarihi: Aralık 20, 2003 00:00
Balkan kardeşler cinayetinin işlendiği günden beri herkes bu iki güzel kızın, Ebru (25) ve Işık (22) Balkan'ın niçin öldürüldüğünü merak ediyor. 18 Mayıs 2001'de işlenen cinayetin davası yaklaşık iki yıldır devam ediyordu. 15 gün önce dava bitti. Bu sürede mahkeme heyeti sürekli değişti, mahkeme başkanı da karardan 3 ay önce emekliliğini istedi. Sanık olarak yargılanan Seylan Çördük ve Sacettin Yıldız, ikişer kez müebbet ve birer yıl hücre hapsi aldılar. Sacettin Yıldız, polis ve savcılıkta cinayeti kendilerinin işlediğini söylese de, 20 duruşma boyunca süren mahkemede ifade değiştirip, cinayeti işlemedim, dedi. Seylan Çördük ise zaten ne savcılık, ne polis, ne de mahkeme de cinayeti kabul etmişti. Fakat Ebru'nun öldürülmeden önce kullandığı telefonu Çördük'ün sattığı ortaya çıktı, mahkeme bu kanıttan yola çıkarak karar verdi. Halbuki sanık olarak yargılanan başkaları da vardı. Ve kızların annesi Nuriye Balkan ve babası Yaşar Balkan katillerin bu kişiler olduğunda ısrar ediyorlardı. Nuriye Balkan'a göre kızlarına uyuşturucu kuryeliği yaptırılmak istenmiş, ama kabul etmedikleri için öldürülmüşlerdi: ‘‘Kızım sevgilisi Fikret Aydın'ın şirketine 40 bin dolar verdi ama bunu hiçbir zaman geri alamadı. Ebru İngilizce, Rusça ve İspanyolca, Işık ise İngilizce ve İtalyanca biliyordu. Kırşehir Cezaevi'nden bir mektup geldi. Kızlarımın uyuşturucu kuryeliğinde kullanılmak istendiğini ve Diyarbakırlı bir işadamının öldürüldüğüne şahit oldukları için yok edildiklerini yazıyordu. Benim tahminim, kızlarım aracılığıyla şirketlere telefon yolluyoruz diyerek, aslında uyuşturucu yolluyorlardı. Kızlarım bunu fark ettiler ve yapmak istemeyince öldürüldüler.’’Anne Nuriye Balkan, ceza alan kişilerin kızlarının katilleri olduğunu düşünmediği için temziye başvuracak. Temyizden dönerse karmakarışık olan Balkan kardeşler cinayeti davası, tekrar açılacak. Ebru ve Işık Balkan üniversiteyi kazanana kadar hep Susurluk'ta yaşadı. Ebru ODTÜ'de işletme okurken, Işık Bilkent Üniversitesi'ni kazanmış ama, ‘‘artık paralı okumak istemiyorum’’ dediği için gitmemişti. İki kız kardeş Ankara'da ev tuttular. Ebru, son sınıftayken herkesin karşı çıkmasına rağmen Balıkesir'de yaşayan ve kereste ticareti yapan bir gençle evlendi. Ama evlendikten iki ay sonra eşi kan davası yüzünden öldürüldü. Öldüren kişi nikah şahitleriydi. Katil iki yıl boyunca izini kaybettirdi ama Ebru, eşinin katiliyle Ankara'da bir kafede karşılaştı. Polise
haber verdi ve eşinin katilini yakalattı.Aradan iki yıl geçmişti, Ebru ve Işık birlikte Uludağ'a kayağa gittiler. Kaldıkları otelde daha sonra Ebru'nun sevgilisi olacak ve ölümlerinden sorumlu olarak yargılanacak Fikret Aydın ile tanıştılar. Fikret, İstanbul'da telefon ticareti ile uğraşıyordu ve kızlara iş teklif etti.Birkaç ay sonra Ebru ve Işık hem tatil, hem de Fikret'i ziyaret için İstanbul'a gittiler. Fikret, Antalya'da bir telefon bayii açacağını, başına da Ebru ve Işık'ı getireceğini söyledi. Bunun üzerine Ebru ve Işık, 9 ay Antalya'da şirketin kurulması için çalıştılar. Ama şirket bir türlü kurulmadı. Bunun üzerine Ebru ve Işık, 2001 yılının Şubat ayında, yani öldürülmelerinden dört ay önce İstanbul'a taşındı. Bostancı'daki evi Fikret tutmuş, Ebru'yla ilişkileri iş ilişkisini aşalı çok olmuştu. Ebru, Işık'ın İstanbul'da kalmasını istemiyor, İngiltere'de bir
yemek okuluna gitmesini istiyordu. Mart ayında (öldürülmelerinden bir ay önce) Işık, Londra'ya gitmek üzere yola çıktı. Ama Ebru, gitmemesi onu yalnız bırakmaması için aÄŸladı, yalvardı. Halbuki okula gitmesini isteyen de, okula yüklü bir kapora yatıran da yine kendisiydi. MEÄžER MAFYAYMIÅžEbru, piyasaya yeni girecek bir telefon ÅŸirketinin Kadıköy bayiliÄŸini almış, ÅŸirkete de müdür olmuÅŸtu. Fakat ne olduysa olmuÅŸ, aylardır uÄŸraÅŸtığı ve çok istediÄŸi bu iÅŸte sadece 15 gün çalışmıştı. 28 Nisan 2001 günü, Ebru ailesine telefon açtı ve ‘Anne bagajı büyük bir araba bulun ve hemen bizi almaya gelin. Hiç soru sormayın, vakit kaybetmeyin, hemen gelin’ dedi. Ä°stanbul'a vardığında anne Nuriye Balkan, Ebru'ya neler olduÄŸunu sordu. Ebru, ‘‘AÅŸk da, iÅŸ de tutmadı’ cevabını verdi. Ebru, bekár zannettiÄŸi Fikret'in evli ve 5 çocuklu olduÄŸunu öğrenmiÅŸti. Yol boyunca Ebru'nun telefonu sürekli çaldı. Arayan Fikret'ti. Kimse ne konuÅŸtuklarını duymadı zira aÄŸzını kapatarak ve kısık sesle konuÅŸuyordu. Ertesi gün Fikret yine aradığında, Ebru aÄŸlıyordu. Bu arada Işık, bir akrabalarına, ‘‘Olup bitenler ablamın sırrı, anlatamam. Ama mafya olduklarını öğrendik. Ä°ÅŸ o kadar büyük ki, bilemezsiniz. Çok ünlü kiÅŸiler var’’ demiÅŸti.Ebru geceleri aÄŸlayarak uyanıyor ve annesine korkunç rüyalar gördüğünü söylüyordu. Gecenin 3'ünde Fikret aradı. Sabah 8'e kadar sürekli telefonlaÅŸtılar. Sabah olduÄŸunda, ailesine ‘‘Fikret beni almaya geliyor’’ dedi. Aile Fikreti ilk kez orada sadece 5 dakika görebildi.Ebru ve Işık Ä°stanbul'a döndüler. Anne, Ebru'yu aradığında cep telefonuna ulaşılamıyordu. Daha sonra konuÅŸtuÄŸunda, ‘‘Benim artık cep telefonum yok. Beni Işık'ın telefonundan ara’’ diyordu. Nuriye Balkan, 14 Mayıs günü kızlarını aradığında Ebru yine aÄŸlıyordu. Niye diye sorduÄŸunda, Ebru hiç cevap vermedi. 18 Mayıs günü sabah 11'de Işık'la, öğleden sonra 3'te de Ebru'yla konuÅŸmuÅŸtu. Bu, kızlarının sesini duyacağı son gündü. O gün 17.00-19.00 arasında bir saatte Ebru ve Işık evlerinde öldürüldü. Işık'ın elleri ve kolları çamaşır odasına baÄŸlı, boÄŸazında 19 bıçak darbesiyle, Ebru ise yatak odasının kapısına yine elleri ve kolları baÄŸlı iple boÄŸularak öldürülmüştü. Ailenin haberi gece 23.00'te oldu. Kızlarının Ä°stanbul'da sadece Fikret Aydın'ı tanıdığını söyleyince, polis Fikret'i aramaya baÅŸladı. Ama Fikret kaçmıştı. SEDAT PEKER'LE ARKADAÅžFikret'in Tarkan Altınok adında bir arkadaşı vardı. Tarkan'ın iddiasına göre, Ebru öldürüldükleri saatlerde, Tarkan'ı cep telefonundan aramış ve açık kalan telefondan ‘‘Ben Fikret'in karısı deÄŸilim’’ dediÄŸini ve hırıltılar duyduÄŸunu söylemiÅŸti. Tarkan birÅŸeyler olduÄŸunu anlayınca Fikret'e haber verdi. Fikret, arkadaÅŸları Hüseyin AkdoÄŸan, Faruk Çiftçi, Ahmet Kaplan Tan'ı da yanına alarak Ebru'nun evine gitti. Ä°ddiaya göre, kızları o vaziyette görünce, baÄŸlı oldukları ipleri kestiler ve evden ayrıldılar. Fikret arkadaÅŸlarına ‘‘Siz teslim olun, olanları anlatın’’ deyip, ortadan kayboldu.Fikret'in arkadaÅŸları hemen, Fikret ise aradan 1,5 ay geçtikten sonra teslim oldu. Fikret'in teslim olup, cezaevine girdiÄŸi aynı gün, Seylan Çördük adında bir kiÅŸi, gasptan tutuklanıp aynı koÄŸuÅŸa düşmüştü. Seylan Çördük, daha sonra Balkan kardeÅŸlerin katili olarak müebbet hapse mahkum olacak kiÅŸiydi. Seylan Çördük ve Fikret birbirlerini daha önceden tanıyorlardı. Çördük'ün bir temizlik ÅŸirketi vardı ve Balkan kardeÅŸlerin evine, temizlik elemanı Saceddin Yıldız'la birlikte sadece bir kez temizliÄŸe gitmiÅŸlerdi. Fikret'in bu arada Ä°stanbul ve Ä°zmir DGM'de çete kurmaktan davalarının olduÄŸu ortaya çıktı. Sedat Peker ve Fikret arkadaÅŸtılar. Fikret'in avukatı aynı zamanda Sedat Peker'in de avukatıydı. Hatta Fikret, ifadelerinden birinde ‘‘Sedat Peker'i arayıp, başımıza böyle bir iÅŸ geldiÄŸini söyledim ve evin anahtarlarını ona verdim’’ demiÅŸti.Fikret, 3. duruÅŸmada mahkeme baÅŸkanına, ‘‘Katil ben deÄŸilim, asıl katille ÅŸu anda aynı koÄŸuÅŸta yatıyorum’’ diyerek Seylan Çördük'ün adını vermiÅŸti. Halbuki o güne kadar, bu olayla ilgili Seylan Çördük'ün adı ne polis ne de savcılık kayıtlarında vardı. Yani Seylan Çördük, aynı koÄŸuÅŸta kaldığı Fikret'e ‘‘Katil sen deÄŸilsin, benim’ demiÅŸti! Çördük, daha sonra Balkan ailesine bir mektup yazacak ve ‘‘Fikret Aydın suçu üzerime almam için bana baskı yapıyor. Ailemin fotoÄŸrafını aldı. Bana ve temizlikçi Sacettin Yıldız'a 150 bin dolar teklif ettiler’’ diyecekti. Seylan Çördük suçu üzerine alması için dövüldüğünü, 10 günlük iÅŸ göremez raporu almasıyla belgeledi ve AÄ°HM'ye baÅŸvurdu. EBRU'NUN TELEFONU ÇÖRDÃœK'TEPolisler Ebru'nun telefonunun peÅŸine düşmüşlerdi. Telefonunun IMEI numarası takip edildi, dört beÅŸ el deÄŸiÅŸtirdiÄŸi tespit edildi. Telefonu ilk satan kiÅŸinin Seylan Çördük olduÄŸu anlaşıldı. Çördük de bunu inkar etmedi zaten: ‘‘Telefonu bana temizliÄŸe gittiÄŸimizde, Fikret Aydın vermiÅŸti. Hatta seninle baÅŸka iÅŸler de yaparız dedi. Daha sonra kızların öldürüldüğünü ve Fikret Aydın'ın kayıp olduÄŸunu öğrenince korkup sattım’’ dedi. Çördük'ün temizlik ÅŸirketine gidildi ve temizlikçi Sacettin Yıldız'a ulaşıldı. Yıldız, polis sorgusuna alındığında, Seylan Çördük'le birlikte kızları öldürdüklerini itiraf etti. Bu itiraflardan sonra Fikret Aydın ve arkadaÅŸları tahliye oldu. Sacettin Yıldız ifadesinde ÅŸunları anlatmıştı: ‘‘Ben ve Seylan Çördük telefonla bize ulaÅŸan Ebru Balkan'ın evine temizliÄŸe gittik. Ebru'nun evdeki bir erkeÄŸe bir tomar para verdiÄŸini gördüm. KonuÅŸmalarından döviz ve telefon iÅŸiyle uÄŸraÅŸtıklarını anladım. Ebru, evdeki halının temizlenmesini istemiÅŸti. Halıyı alıp birkaç gün sonra geri getireceÄŸimizi söyledik. Seylan, kızların zengin olduÄŸunu anlayınca soygun yapmak için plan yaptı. Ama bana haber vermedi. Halıyı geri getireceÄŸimiz zaman bana, ‘‘halıyı bir iple sar’’ dedi. Yürüyerek halıyı eve götürmeye gittik. Yolda bana planını anlattı. ‘Bu iÅŸe bulaÅŸtın, istesen de çıkamazsın’’ dedi. Eve geldiÄŸimizde, kapının önünde halının ipini çözmemi ve kapıyı açan kiÅŸiyi baÄŸlamamı söyledi. Kapı açılır açılmaz halıyla birlikte kapıyı ittik. Ebru yere düşüp bayıldı. Ben ellerini ve ayaklarını baÄŸladım. Seylan odalara bakmaya baÅŸladı. Işık'ı görünce elindeki iple onu baÄŸladı ve bıçakladı. Sonra gelip ayılmak üzere olan Ebru'yu boÄŸdu.’’ TANIKLAR BAÅžKA SÖYLÃœYORBalkan kardeÅŸler cinayetinde tanık olarak dinlenen üç kiÅŸi vardı. Kızların öldürüldüğü saatlerde, yatak odası penceresinin camı kırılmıştı. Apartmanın altındaki kuaförde çalışan ve tanık olarak dinlenen Pınar Åžen ifadesinde ÅŸunları söylemiÅŸti: ‘‘Cam kırıldıktan hemen sonra bir kiÅŸi apartmanın önünde telaÅŸlı bir ÅŸekilde dolanıyordu. Cam kırıldıktan yarım saat sonra iki erkek, bu erkekle buluÅŸup yürüyerek ayrıldı. Bir tanesinin elinde siyah deri mont ve altında gri metal bir cisim vardı.’’ Pınar Åžen'in apartmanın önünde telaÅŸlı dolaşıyordu diye teÅŸhis ettiÄŸi kiÅŸi Fikret'in arkadaşı Ahmet Kaplan Tan'dı. DiÄŸer bir görgü tanığı apartmanın kapıcısının karısı Sündüz Sütçü'ydü. Sütçü, saat 17.00'ye doÄŸru Ahmet Kaplan Tan'ı, Ebru'ların ziline basarken ve 7. kata çıkarken gördüğünü söyledi. Hatta asansörün önünde temizlik yapan Sütçü'ye ve apartmanın yöneticisi Serap BeÅŸe'ye ‘‘Ne o hanımlar sizde mi asansöre bineceksiniz’’ demiÅŸti. Her üç tanık da Ahmet Kaplan Tan'ı mahkemede teÅŸhiÅŸ etmiÅŸti. Ama bu tanıklardan biri daha sonra gördüğü kiÅŸinin Tan olmadığını, yine Fikret'in arkadaÅŸlarından Hüseyin AkdoÄŸan olduÄŸunu söyleyecekti, apartmanın kapıcısından ise bir daha hiç haber alınamadı. Apartman yöneticisi Serap Hanım ise, ifadesinde ÅŸunları söylemiÅŸti: ‘‘Cam kırıldıktan yarım saat sonra apartmandan çıkarken gördüğüm kiÅŸiler, asansörün önünde gördüğüm kiÅŸi (Ahmet Kaplan Tan), camı kırılan dairenin sahibi (Fikret Aydın) ve daha önce hiç görmediÄŸim genç biriydi. Üçü kapının önünde buluÅŸup yürüyerek uzaklaÅŸtılar.’’ Her iki tanığın da teÅŸhis ettiÄŸi Hüseyin AkdoÄŸan ilk mahkemeye çıktığında kolunda, omzunda ve yüzünde tırnak izleri vardı. Adli Tıp bu izlerin dört günlük izler olduÄŸu raporunu vermiÅŸti. Yani izlerin oluÅŸ zamanı Balkan kardeÅŸlerin öldürüldüğü güne denk geliyordu. Ama AkdoÄŸan bu izlerin kız arkadaşı tarafından yapıldığını söyledi.4 Aralık'ta sonuçlanan mahkemeye göre katiller Seylan Çördük ve Saceddin Yıldız'dı. Fikret Aydın ve arkadaÅŸları ise çoktan tahliye olmuÅŸ, aramıza karışmışlardı bile. BALKAN KARDEÅžLER CÄ°NAYETÄ°NÄ°N CEVABI HENÃœZ VERÄ°LEMEYEN SORULARISaceddin Yıldız halıyı hole bıraktıklarını söylemiÅŸti. Olay yerinde polisin yaptığı krokide halı niye yok o zaman?Tanıklardan hiçbirinin koca halıyı fark etmemesi mümkün mü?Eve hırsızlık amaçlı girdilerse niye sadece kendilerini ele verecek bir cep telefonu alsınlar? Evde bulunan 3000 $’ı, içinde pırlanta ve altınların olduÄŸu bir kutu ziynet eÅŸyasını, deÄŸerli saatleri niye almadılar?Ebru, kapı açılır açılmaz bayılıp hiç ayılmadıysa, nasıl oluyor da aynı anda Tarkan Altınok'un dediÄŸi gibi açık kalan telefondan ‘‘Ben Fikret'in karısı deÄŸilim’’ diye bağırıyor. Tanık Pınar Åžen, apartmandan çıkan elinde mont ve montun altında metal bir cisim tutan kiÅŸi olarak Hüseyin Altınok'u teÅŸhis etmiÅŸti. Altınok'un kolundaki ve yüzündeki tırnak izleri önemli bir kanıt deÄŸil mi? Bu izler yok sayılabilir mi?Fikret Aydın ve arkadaÅŸlarının söylediÄŸi gibi olay sonrasında eve gelmiÅŸlerse, apartmana girerken telaÅŸlı olmaları gerekmez miydi? Fikret Aydın ve arkadaÅŸları nasıl oluyor da cam kırıldıktan 5 dakika sonra evde olabiliyorlar? Madem öyle katil ya da katillerle yüz yüze gelmeleri gerekmez miydi?Tarkan Altınok olaydan bir saat önce Işık'ı arıyor. Bu konuÅŸma 23 saniye sürüyor. Altınok ifadelerinde bu konuÅŸmadan hiç bahsetmiyor. Bu kadar kısa bir telefon konuÅŸması kızların evde olup olmadığını yoklamak için yapılmış olabilir mi?Işık öldürülmelerinden üç gün önce annesini arayıp, bütün konsoloslukların telefonlarını istemiÅŸti. Balkan kardeÅŸler öldürülmekten korktukları için yurtdışına kaçmayı mı düşünüyorlardı?Â
button