Kızlar konuşuyor oğlanlar bağırıyor
Güncelleme Tarihi:
Zeynep GÜVEN
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 04, 2001 01:47
ABD'de kız ve erkek çocukların gelişimi üzerine yapılan son araştırmaları bir araya getiren ‘‘Kızlar ve Oğlanlar Hakkında Rehber’’ adlı kitaba göre, kız çocuklar konuştuklarında, erkek çocuklarsa ağlayıp bağırdıklarında anne babalarından cevap alıyorlar. O yüzden anne babalara ‘‘oğullarınızla konuşun’’ tavsiyesinde bulunuluyor.
16 aylık bir kız çocuğu 56 kelime konuşurken, yaşıtı olan oğlan çocuklarının 29 kelimede kaldığını biliyor muydunuz? Bu durumun bir açıklaması, kızların beyinlerinin sözel gelişimi kontrol eden sol yarım küresini daha iyi kullanmaları. Ancak kız bebekler bu üstünlüklerini yalnız beyinlerine borçlu değiller. Yapılan araştırmalar, ebeveynlerin kız çocuklarla daha çok konuştuklarını gösteriyor. Kız çocuklar konuştuklarında, erkek çocuklarsa ağlayıp bağırdıklarında anne babalarından bir cevap alıyorlar. Bu yüzden kızlar konuşarak, erkekler bağırarak ve ağlayarak iletişim kuruyor.
DOĞUMDA BİLE FARK VAR
Çocuk gelişimi konusunda uzmanlaşmış Amerikalı gazeteci Susan Gilbert ‘‘A Field Guide to Girls and Boys’’ adlı kitabında, kız ve erkek çocukların gelişimi üzerine yapılan son araştırmaları derledi. Kitapta araştırmaların dışında anne babalara birtakım öneriler de yer alıyor.
Erkek ve kız bebekler farklılıklarını daha doğum sırasında gösteriyor. Sinir sistemleri daha zayıf olduğu için erkek doğumları daha zor oluyor, daha uzun sürüyor ve doğum sırasında erkek bebek ölümü, kızlara oranla daha fazla görülüyor. Erkekler yalnızca fiziksel açıdan değil duygusal açıdan da daha zayıf oluyorlar. Örneğin azar işitince kızlara göre daha çok ağlıyor ve daha zor sakinleşiyorlar.
Cinsiyetle ilgili klişeler çocuğun sosyalleştiği okul çağlarında değil, daha iki aylık bebekken başlıyor. Daha ilk aylarında kadın ve erkek seslerini ayırt eden bebekler, kadınların çiçek ve kelebek vb. desenli giysilerini algılayarak bu motifleri kadınlıkla özdeşleştiriyor.
ERKEKLER SALDIRGAN DEĞİL
Gilbert'in kitabında yer alan başka bir araştırmaya göre kişilikle cinsiyet arasında bir ilişki yok. Yani erkeklerin kızlardan daha saldırgan oldukları önyargısı doğru değil. Kızlar saldırganlıklarını erkekler gibi vurup kırarak değil, örneğin dedikodu yaparak dışa vuruyorlar. Ancak kızların duygusal anlamda bilinç düzeylerinin daha gelişmiş olduğu kanıtlanmış. Çünkü özellikle anneler arkadaşlarıyla kavga eden erkek çocuklarını ‘‘yapma’’ diye uyarırken, kız çocuklarına ‘‘yapma, yoksa arkadaşın üzülür’’ şeklinde yönlendiriyorlar. Kızlarıyla duygular konusunda daha çok konuşuyorlar.
Sağlık konusu da kız ve erkek bebeklere göre farklılıklar gösterebiliyor. Örneğin ilkokul çağında yatağını ıslatan çocukların üçte ikisini erkekler oluşturuyor. Yatak ıslatmanın çoğunlukla fiziksel ya da ruhsal bir rahatsızlıktan kaynaklanmadığını söyleyen uzmanlar, bunun bir olgunluk sorunu olduğunu ve erkeklerin kızlardan daha geç olgunlaştıkları için bu sorunu daha çok yaşadıklarını söylüyorlar.
ANNE BABALARA ÖĞÜTLER
Oğlunuzla daha çok konuşun
Kızınızın arada bir tökezlemesine izin verin
Depresyon kızların derdi
Birebir konuşma beyin gelişimi için çok önemli. Anne babaların erkek çocuklarını bu ilgiden yoksun bırakmaları doğru bulunmuyor.
Anne babaların herhangi bir tehlike anında kız çocukların yardımına daha çabuk koştukları gözlemlenmiş. Oysa bu korumacı yaklaşım kızların kendilerine olan güvenlerini zedeleyebiliyor.
Çocuklukla gençlik arasındaki dönemde kızların erkeklere oranla iki kat daha fazla depresyona girdikleri saptanmış. Uzmanlar bunun bir nedeni olarak da annelerin kızlarıyla gereğinden fazla dertleşmelerini gösteriyor. Annelere kız çocuklarının derin düşüncelere dalacak kadar çok dertleşmemeleri önerilirken, erkek çocuklarına sıkıntılarıyla ilgili olarak daha duyarlı davranmaları söyleniyor.
16 aylık bir kız çocuğu 56 kelime konuşurken, yaşıtı olan oğlan çocuklarının 29 kelimede kaldığını biliyor muydunuz? Bu durumun bir açıklaması, kızların beyinlerinin sözel gelişimi kontrol eden sol yarım küresini daha iyi kullanmaları. Ancak kız bebekler bu üstünlüklerini yalnız beyinlerine borçlu değiller. Yapılan araştırmalar, ebeveynlerin kız çocuklarla daha çok konuştuklarını gösteriyor. Kız çocuklar konuştuklarında, erkek çocuklarsa ağlayıp bağırdıklarında anne babalarından bir cevap alıyorlar. Bu yüzden kızlar konuşarak, erkekler bağırarak ve ağlayarak iletişim kuruyor.
DOĞUMDA BİLE FARK VAR
Çocuk gelişimi konusunda uzmanlaşmış Amerikalı gazeteci Susan Gilbert ‘‘A Field Guide to Girls and Boys’’ adlı kitabında, kız ve erkek çocukların gelişimi üzerine yapılan son araştırmaları derledi. Kitapta araştırmaların dışında anne babalara birtakım öneriler de yer alıyor.
Erkek ve kız bebekler farklılıklarını daha doğum sırasında gösteriyor. Sinir sistemleri daha zayıf olduğu için erkek doğumları daha zor oluyor, daha uzun sürüyor ve doğum sırasında erkek bebek ölümü, kızlara oranla daha fazla görülüyor. Erkekler yalnızca fiziksel açıdan değil duygusal açıdan da daha zayıf oluyorlar. Örneğin azar işitince kızlara göre daha çok ağlıyor ve daha zor sakinleşiyorlar.
Cinsiyetle ilgili klişeler çocuğun sosyalleştiği okul çağlarında değil, daha iki aylık bebekken başlıyor. Daha ilk aylarında kadın ve erkek seslerini ayırt eden bebekler, kadınların çiçek ve kelebek vb. desenli giysilerini algılayarak bu motifleri kadınlıkla özdeşleştiriyor.
ERKEKLER SALDIRGAN DEĞİL
Gilbert'in kitabında yer alan başka bir araştırmaya göre kişilikle cinsiyet arasında bir ilişki yok. Yani erkeklerin kızlardan daha saldırgan oldukları önyargısı doğru değil. Kızlar saldırganlıklarını erkekler gibi vurup kırarak değil, örneğin dedikodu yaparak dışa vuruyorlar. Ancak kızların duygusal anlamda bilinç düzeylerinin daha gelişmiş olduğu kanıtlanmış. Çünkü özellikle anneler arkadaşlarıyla kavga eden erkek çocuklarını ‘‘yapma’’ diye uyarırken, kız çocuklarına ‘‘yapma, yoksa arkadaşın üzülür’’ şeklinde yönlendiriyorlar. Kızlarıyla duygular konusunda daha çok konuşuyorlar.
Sağlık konusu da kız ve erkek bebeklere göre farklılıklar gösterebiliyor. Örneğin ilkokul çağında yatağını ıslatan çocukların üçte ikisini erkekler oluşturuyor. Yatak ıslatmanın çoğunlukla fiziksel ya da ruhsal bir rahatsızlıktan kaynaklanmadığını söyleyen uzmanlar, bunun bir olgunluk sorunu olduğunu ve erkeklerin kızlardan daha geç olgunlaştıkları için bu sorunu daha çok yaşadıklarını söylüyorlar.
ANNE BABALARA ÖĞÜTLER
Oğlunuzla daha çok konuşun
Kızınızın arada bir tökezlemesine izin verin
Depresyon kızların derdi
Birebir konuşma beyin gelişimi için çok önemli. Anne babaların erkek çocuklarını bu ilgiden yoksun bırakmaları doğru bulunmuyor.
Anne babaların herhangi bir tehlike anında kız çocukların yardımına daha çabuk koştukları gözlemlenmiş. Oysa bu korumacı yaklaşım kızların kendilerine olan güvenlerini zedeleyebiliyor.
Çocuklukla gençlik arasındaki dönemde kızların erkeklere oranla iki kat daha fazla depresyona girdikleri saptanmış. Uzmanlar bunun bir nedeni olarak da annelerin kızlarıyla gereğinden fazla dertleşmelerini gösteriyor. Annelere kız çocuklarının derin düşüncelere dalacak kadar çok dertleşmemeleri önerilirken, erkek çocuklarına sıkıntılarıyla ilgili olarak daha duyarlı davranmaları söyleniyor.