Kızını sözleşmeyle satan babaya yakalama kararı istendi
Güncelleme Tarihi:
Teslime TOSUN/ANTALYA, (DHA)
Oluşturulma Tarihi: Mart 15, 2012 14:41
ANTALYA’da 6 yıl önce 13 yaşında olan kızı E.Y.’yi inşaat malzemesi ticareti yapan 54 yaşındaki Yusuf A.’ya 5 bin lira karşılığında sözleşmeyle satan baba Osman Y. hakkında yakalama kararı verilmesi istendi. Mahkeme bu taleple ilgili kararı gelecek duruşmada verecek.
Antalya’da 6 yıl önce E.Y.’yi babası Osman Y.’den 5 bin liraya aldıktan sonra satış sözleşmesi imzalatan ve küçük kıza tecavüz ettiği iddiasıyla geçen 30 Ocak’ta çıkarıldığı Antalya 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nce tutuklanan hırdavatçı Yusuf A.’nın yargılandığı davanın ikinci duruşması bugün yapıldı. Sanık Yusuf A., hasta olduğu gerekçesiyle duruşmaya getirilmedi. Avukatı Hacı Ömer Çelebi, müvekkilinin kalp ve tansiyon hastası olduğu, ayakta duramayacak derecede rahatsız olduğuna dair jandarma ve cezaevi yönetiminin hazırladığı tutanağı mahkemeye sundu. Avukat Çelebi, duruşmaların kapalı yapılmasını, basın hakkında ise savcılığa suç duyurusunda bulunulmasını talep etti. Mahkeme davanın kapalı yapılması istemini reddederken, basında çıkan haberlerle ilgili dilekçesini ise savcılığa sevk etti.
Bu sırada müdahil yerine geçen Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Hukuk Müşaviri Birsen Kurt, davaya müdahil olmak istediklerini belirtti. Ancak mahkeme başkanı Nihat Altuğ bu talebi, E.Y.’nin 18 yaşından büyük ve reşit olması nedeniyle reddetti.
Mahkeme başkanı Altuğ, Adli Tıp 6’ncı İhtisas Dairesi’nin 30 Kasım 2011 tarihli raporuna göre E.Y.’nin ruh sağlığının bozulduğunu kaydetti. Rapora Yusuf A.’nın avukatı Hacı Ömer Çelebi itiraz ederken, baba Osman Y.’nin avukatı Celil Özalan ise, "Ben şimdi bu rapora ne diyeyim efendim. Bir tarafta kızı, diğer yandan sanık olarak yargılanıyor. İsterseniz aleyhimize olan bölümleri kabul etmiyoruz diyelim" dedi.
Mahkeme savcısı Recai Köylü, baba Osman Y.’nin yakalanmasını istediği esas hakkındaki görüşünde, sanık Yusuf A.’nın ’Cinsel istismar amaçlı kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma, zincirleme olarak cinsel saldırı’ suçlamalarından toplam 25 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılmasını istedi. Savcı Köylü, ayrıca sanık olarak aynı davada yargılanan anne G.Y. hakkında yeterli kanıt bulunmadığını belirterek beraatini istedi. Savcı, Yusuf A. ile sözleşme yaptığı iddiası ile 5 bin lira karşılığında kızını bu kişiye teslim eden baba Osman Y.’ye de ’cinsel amaçlı özgürlüğünün kısıtlanmasına ve cinsel saldırıya yardım etmek’ suçlamalarından Yusuf A.’nın alacağı cezanın en az yarısı kadar ceza verilmesini talep etti. Savcı Recai Köylü ayrıca, Osman Y.’ye verilecek cezanın miktarı ve ağırlığı nedeniyle yakalanmasına karar verilmesini istedi.
Sanık Yusuf A.’nın avukatı Hacı Ömer Çelebi ve baba Osman Y.’nin avukatı Celil Özalan, yazılı savunma verebilmek için süre istedi. Mahkeme, avukatların savunma yapabilmeleri için duruşmayı erteledi. Mahkeme başkanı ayrıca, baba Osman Y.’nin yakalanmasıyla ilgili isteğin de gelecek duruşmada kararla birlikte yanıtlanacağını açıkladı.
DAVA KONUSU OLAY
Bugün 19 yaşında olan E.Y., iddiaya göre 2006 yılında, henüz 13 yaşındayken babası Osman Y. tarafından, oğlunun çalıştığı inşaat malzemeleri dükkanının sahibi Yusuf A.’ya 5 bin lira karşılığında satıldı. Küçük kızın babası ile işadamı arasında yapılan satış, sözleşmeyle de imza altına alındı. E.Y.’nin vesikalık fotoğrafının da yapıştırıldığı sözleşmeye, "Kızımı 5 milyon (5 bin TL) liraya sattım. 12.2.2006 tarihi itibariyle kızım E.Y.’yi Yusuf A.’ya teslim ediyorum. Parayı peşin aldım. Yukarıdaki tarihten itibaren Yusuf A.’nın kontrolünde olacaktır. Baba olarak rıza gösteriyorum’ dedi. İmzalandı" diye yazıldı.
Sözleşmenin en altına ise küçük kızın ismi açılarak "E.Y.’ye soruldu. ’Babamın rızasını ben de kabul ediyorum’ dedi. İmzaladı" şeklinde yazılarak, küçük kızın imzası alındı. İlköğretim 6’ncı sınıf öğrencisi E.Y.’nin durumu okuldaki öğretmenine anlatması üzerine ortaya çıkan olaydan sonra Kemer ve Antalya adliyeleri arasında gidip gelen dava geçen 30 Ocak’ta Antalya 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmeye başlandı.
Doğan Haber Ajansı’nın, ilköğretim okulu öğrencisi kızın babası tarafından sözleşmeyle satılması ve alan kişinin de kıza tecavüz ettiği iddiasıyla hakkında Ağır Ceza Mahkemesi’nde açılan davada ’cinsel istismar’ suçlamasıyla tutuklandığına yönelik haberi geniş yankı uyandırdı. Gazeteler olayı ’Utanç’, ’Sözleşmeli sapık’, ’Utanç vesikası’, ’Sözleşmeyle kızını sattı’, ’Kölelik sözleşmesi’, ’Utanç belgesi’ manşetleriyle okuyucularına duyurdu.
Sivas’ta babaevinde ortaya çıkan E.Y.’nin annesi Gülay Y. ve babası Osman Y., olayın ortaya çıkmasının ardından televizyon ekranlarından kendini savundu. Aile bir süre sonra da Sivas’tan taşınarak izini kaybettirdi.
Bu sırada müdahil yerine geçen Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Hukuk Müşaviri Birsen Kurt, davaya müdahil olmak istediklerini belirtti. Ancak mahkeme başkanı Nihat Altuğ bu talebi, E.Y.’nin 18 yaşından büyük ve reşit olması nedeniyle reddetti.
Mahkeme başkanı Altuğ, Adli Tıp 6’ncı İhtisas Dairesi’nin 30 Kasım 2011 tarihli raporuna göre E.Y.’nin ruh sağlığının bozulduğunu kaydetti. Rapora Yusuf A.’nın avukatı Hacı Ömer Çelebi itiraz ederken, baba Osman Y.’nin avukatı Celil Özalan ise, "Ben şimdi bu rapora ne diyeyim efendim. Bir tarafta kızı, diğer yandan sanık olarak yargılanıyor. İsterseniz aleyhimize olan bölümleri kabul etmiyoruz diyelim" dedi.
Mahkeme savcısı Recai Köylü, baba Osman Y.’nin yakalanmasını istediği esas hakkındaki görüşünde, sanık Yusuf A.’nın ’Cinsel istismar amaçlı kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma, zincirleme olarak cinsel saldırı’ suçlamalarından toplam 25 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılmasını istedi. Savcı Köylü, ayrıca sanık olarak aynı davada yargılanan anne G.Y. hakkında yeterli kanıt bulunmadığını belirterek beraatini istedi. Savcı, Yusuf A. ile sözleşme yaptığı iddiası ile 5 bin lira karşılığında kızını bu kişiye teslim eden baba Osman Y.’ye de ’cinsel amaçlı özgürlüğünün kısıtlanmasına ve cinsel saldırıya yardım etmek’ suçlamalarından Yusuf A.’nın alacağı cezanın en az yarısı kadar ceza verilmesini talep etti. Savcı Recai Köylü ayrıca, Osman Y.’ye verilecek cezanın miktarı ve ağırlığı nedeniyle yakalanmasına karar verilmesini istedi.
Sanık Yusuf A.’nın avukatı Hacı Ömer Çelebi ve baba Osman Y.’nin avukatı Celil Özalan, yazılı savunma verebilmek için süre istedi. Mahkeme, avukatların savunma yapabilmeleri için duruşmayı erteledi. Mahkeme başkanı ayrıca, baba Osman Y.’nin yakalanmasıyla ilgili isteğin de gelecek duruşmada kararla birlikte yanıtlanacağını açıkladı.
DAVA KONUSU OLAY
Bugün 19 yaşında olan E.Y., iddiaya göre 2006 yılında, henüz 13 yaşındayken babası Osman Y. tarafından, oğlunun çalıştığı inşaat malzemeleri dükkanının sahibi Yusuf A.’ya 5 bin lira karşılığında satıldı. Küçük kızın babası ile işadamı arasında yapılan satış, sözleşmeyle de imza altına alındı. E.Y.’nin vesikalık fotoğrafının da yapıştırıldığı sözleşmeye, "Kızımı 5 milyon (5 bin TL) liraya sattım. 12.2.2006 tarihi itibariyle kızım E.Y.’yi Yusuf A.’ya teslim ediyorum. Parayı peşin aldım. Yukarıdaki tarihten itibaren Yusuf A.’nın kontrolünde olacaktır. Baba olarak rıza gösteriyorum’ dedi. İmzalandı" diye yazıldı.
Sözleşmenin en altına ise küçük kızın ismi açılarak "E.Y.’ye soruldu. ’Babamın rızasını ben de kabul ediyorum’ dedi. İmzaladı" şeklinde yazılarak, küçük kızın imzası alındı. İlköğretim 6’ncı sınıf öğrencisi E.Y.’nin durumu okuldaki öğretmenine anlatması üzerine ortaya çıkan olaydan sonra Kemer ve Antalya adliyeleri arasında gidip gelen dava geçen 30 Ocak’ta Antalya 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmeye başlandı.
Doğan Haber Ajansı’nın, ilköğretim okulu öğrencisi kızın babası tarafından sözleşmeyle satılması ve alan kişinin de kıza tecavüz ettiği iddiasıyla hakkında Ağır Ceza Mahkemesi’nde açılan davada ’cinsel istismar’ suçlamasıyla tutuklandığına yönelik haberi geniş yankı uyandırdı. Gazeteler olayı ’Utanç’, ’Sözleşmeli sapık’, ’Utanç vesikası’, ’Sözleşmeyle kızını sattı’, ’Kölelik sözleşmesi’, ’Utanç belgesi’ manşetleriyle okuyucularına duyurdu.
Sivas’ta babaevinde ortaya çıkan E.Y.’nin annesi Gülay Y. ve babası Osman Y., olayın ortaya çıkmasının ardından televizyon ekranlarından kendini savundu. Aile bir süre sonra da Sivas’tan taşınarak izini kaybettirdi.