Güncelleme Tarihi:
ALMANYA'nın başkenti Berlin'de yaşayan Derya Bergit, kızı Betül'ün sınırdışı edilmemesi için hukuk mücadelesi başlattı. Geçtiğimiz yıl Ağustos ayında kızını yanına aldıran Derya Bergit “Berlin Yabancılar Dairesi kızımın Almanya'dan çıkarmak istiyor. Oturma hakkı için başvurmaya gittik. Ancak onlar oturma hakkı vermek yerine kızımın derhal Almanya'yı terk etmesini istedi” dedi.
DAVA AÇTI
Berlin Yabancılar Dairesinin, 13 yaşındaki Betül'ün ülkeyi terk etmesi için yazı göndermesi üzerine hukuk mücadelesi başlatan Betül Bergit “Betül ilk eşimden olan kızım. Babasıyla görüşmüyor. İlişkisi yok. Baba bakmak istemedi. Zaten o da evlendi ve iki çocuğu var. 2011'de ben de ikinci evliliğimi yaptım. Ankara'dan eşimin annesinin yanına taşındım. 2012 yılında da Almanya'ya eşimin yanına geldim. Kızım da İzmir'de şimdiki eşimin annesinin yanında kaldı. Geçtiğimiz Ağustos ayında Betül vizeyle yanımıza geldi. Kaynanam hem yaşlı hem de daha sonra bağırsak kanseri olduğu ortaya çıkınca biz de Betül'ü gönderemedik. Çünkü 13 yaşındaki kızımı ortada bırakamazdım. Yabancılar dairesi 'Almanya'yı terk etsin de nereye giderse gitsin' diyor. Biz de dava açtık” dedi.
MAHKEME REDDETTİ
Almanya'ya üç aylık vizeyle gelen Betül'ün ülkede kalması için dava açan yedibuçuk aylık hamile Derya Bergit, hukuk mücadelesini bırakmayacağını söylüyor. Hakim, aile birleşimiyle genç kızın gelmediğini ve babanın aile birleşimi için izni olmadığını gerekçelendirerek davayı ret etti. 21 aylık bir de oğlu olan Bergit “Kızımın babası velayeti zaten istemiyordu. Ayrıca Almanya'da yanımda kalması için izin de verdi. Doğacak bebeğimle birlikte ben üç çocuğumla beraber yaşamak istiyorum. Biz bir aileyiz. Bizi ayırmalarına asla izin vermeyeceğim. Kızım olmadan ben asla yaşayamam” dedi. Derya Bergit, Betül'ü yanında tutabilmek için bir üst mahkemeye avukatı aracılığıyla itiraz etti.
OKULA GİDİYOR
Berlin'de okula başlayan 13 yaşındaki Betül ise annesi ve kardeşiyle birlikte yaşamaktan çok mutlu olduğunu söyledi. Yedinci sınıfa başlayan Betül “Başta Almanca bilmediğim için zorlanıyordum. Şimdi Almanca öğrendim. Hergün bisikletimle okula gidiyorum. Öğretmenlerimi ve okulumu da çok seviyorum. Annemi ve kardeşimi çok özlüyordum. Annemle birlikte olmaktan çok mutluyum. Babam bana bakmadığı için ben İzmir'de annemin yeni kayınvalidesiyle birlikte yaşıyordum. Ona babaanne diyordum. Benim gerçek babaannem gibiydi” dedi.
ANAYASAYA AYKIRI
Berlin'de yabancılar hukuku ve aile hukuku uzmanı Avukat Ayhan Halat ise yabancılar dairesinin tutumunu eleştirdi. İlgili dairenin çok katı davrandığını ve insani boyutunu hiç göz önünde bulundurmadığını söyleyen Halat “Aile kurumu Federal Almanya Anayasası tarafından koruma altına alınmıştır. Anayasa'nın 6. Maddesi, 'aile devlet düzeninin özel koruması altındadır. Velilerin iradesine aykırı olarak çocukları ailelerden ayırmak ancak bir yasaya dayanarak ve velilerin yükümlülüğünü yerine getirmemeleri durumunda olanaklıdır' der. Yabancılar dairesi ise tam buna aykırı bir tutum sergiliyor. Aile bütünlüğünü sağlamak yerine aileyi parçalıyor” dedi.