Güncelleme Tarihi:
Türk Kızılay’ın ilk kadın Genel Başkanı Prof. Dr. Fatma Meriç Yılmaz, Hürriyet’e verdiği ilk röportajında, “Şimdi iyikilerle başlayan cümleler kurma zamanı” dedi. Sözlerini “Yardım edebildiğimi, insanlara dokunabildiğimi, yardım edebildiğimi hissediyorum. Bence iyiyiz, daha iyi olacağız” diye sürdüren Yılmaz şu mesajları verdi:
“Sahada, toplumda, Kızılay ailesinin içerisinde inanılmaz olumlu geri dönüşler alıyorum. Kızılay macerası benim için yeni değil, 8 senedir içerisindeyim. Genç Kızılay’ın kuruluşunda da etkim var, Kızılay Kadın Teşkilatı yapılanmasını başlattım. Bugün her ilde, her bölgede kadınlarımız var. Sahada, yardım dağıtımlarında, çalışmalarda kadınlar var. Bir anne, bir kardeş, bir çocuk gibi çalışıyorlar. Aile gibi çalışıyorlar. Sadece Türkiye’de değil dünyada da ‘sahada işin aslını hep kadınlar yapsınlar da yönetimi erkekler yapsın gibi’ klasik bir bakış var.
GÖNÜLLÜ KIZ KARDEŞLERİZ
Genel Başkan olmam başta Kızılay içerisindeki kadınları çok mutlu etti. Onlar o kadar mutlular ki, onların mutlu olması beni de mutlu ediyor. Öncesinde hiç kadın olmuş erkek olmuş diye bakmıyordum. Ama şimdi onların o neşesi yansıyor, o neşe bana geri dönüyor. Sahaya indiğimde gelip öyle bir sarılıyorlar ki ‘İyi ki varsın, sen olunca daha güçlüyüz, artık kendimiz yönetiyoruz gibi hissediyoruz’ diyorlar. Kızılay, gönüllülük işi olduğu için kadına çok yakışıyor. Bir eve erkeğe göre bir kadın daha rahat girebiliyor. En kırılgan kesim olan çocuğa da kadına da çok rahat ulaşabiliyor. Kızılay’da gönüllü olarak çalışan kız kardeşler olduk.
İYİYİZ, DAHA İYİ OLACAĞIZ
Zaman olarak zor bir zaman, bir taraftan deprem, bir taraftan Gazze. Çok yoğun geçiyor. Ama ne hissediyorsunuz derseniz, insanlara dokunabildiğimi, yardım edebildiğimi hissediyorum. Kızılay ailesinin o sıcaklığının beni sarmaladığını hissediyorum. Yorulduğum yerde onların enerjisi beni ayağa kaldırıyor. Bence iyiyiz, daha iyi olacağız. Benim için en önemlisi Kızılay ailesinin toparlanması, moralli olması, güçlü olması. Onlar güçlü olduğu zaman yardıma ihtiyaç duyanlara da çok rahat dokunabiliyorlar. Onların morali bozuk olduğu zaman, onlar tedirgin oldukları zaman bunlar eksik kalabiliyor. Kızılay, bir kurum değil, bir toplum hareketi. Bu toplum hareketi gönüllülük temellinde yükseliyor. Bu gönüllüler zor kazanılan, kolay kaybedilen bir ekip. Siz bir gönüllünün güvenini kaybederseniz, bir gönüllünün kafasında soru işareti oluşturursanız arkasını döner ve gider. O nedenle bunun toparlandığını görmenin verdiği bir huzur var içimde.”
DEPREMZEDELER GÜNDEMDEN DÜŞMESİN
- “Parmağınızı kestiğiniz zaman kanıyorsa bütün dikkatiniz oraya gider. Gazze’de çok ciddi bir kanayan yara var. Ama biz hepsini aynı anda düşünmek zorundayız. Gazze’ye de yardım elimizi uzatacağız, ama deprem bölgesini de unutmayacağız. Türk halkından deprem bölgesini unutmamasını istiyorum. Duygusal desteğe çok ihtiyaçları var, bir sarılmaya ihtiyaçları var. Deprem bölgesini gündemden düşürmememiz lazım.”
ARTIK ÇADIR SATIŞI YOK
- Prof. Dr. Fatma Meriç Yılmaz, Kahramanmaraş depremlerinin ardından tartışmaya neden olan çadır satışı konusunda da şunları söyledi: “Kızılay’da kendi içimizde hem değerlendirme hem gözden geçirme ve hem de düzeltme sürecini her zaman işletiyoruz. Şimdi bir sloganımız var ‘Bizim için zaman keşkelerden aldığımız derslerle, iyikilerle başlayan cümleler kurma zamanı’. Belli olaylar yaşandığı zaman buradan Kızılayımıza zarar verebilecek bir algı bile varsa, bunların hiçbir zaman tekrarlanmaması için tamamını kaldırma kararını aldık. Yönetim Kurulu üyelerinin huzur hakkı almalarını kaldırdık. Hiç bir itiraz olmadan, oybirliğiyle kaldırdık. Çadır meselesine gelince, sistemi iyi kurgulamak gerekiyor. Eğer sistemi başından sonuna iyi kurgulamazsanız bazen böyle yol kazaları yaşayabiliyorsun. Bir çadır iştirakimiz var, 1954 yılından beri çadır yapıyor. Bunun maliyetini de alarak devam ediyor. Normal şartlarda da normal karşılanıyor. Afet zamanları için eğer siz istisnai kurallar tanımlamazsanız böyle sorunlar olabiliyor. Aldığımız karar şuydu; afet olduğu zaman hiçbir yatırım şirketimiz hiç bir satışı Yönetim Kurulu’nun izni olmadan yapamayacak. Yönetim Kurulu’nda karar alınacak, ancak o şekilde satış yapabilecek. Çünkü afet zamanlarında öncelikler tamamen değişir. Bir daha yaşanmayacaktır.”