Süleyman DEMİRKAN/ANKARA
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 19, 2004 01:16
4 ay önce kendi getirdiği ve 5 milyar maaş bağladığı Kızılay Genel Müdürü Kamil Hakkı Özgenel ile yardımcısı Uğur Öncel’i görevden alan Başkan Yılmaz şok bir iddiayı açıkladı.
Kızılay Genel Başkanı Talat Yılmaz, kendi atadığı Genel Müdür Kamil Hakkı Özgenel’i ‘odasına telekulak yerleştirmeye çalıştığı’ iddiasıyla görevden aldı. Yılmaz ‘Suçüstü yaptım’ derken, Özgenel bunun yalan olduğunu ileri sürerek, ‘Hepimizin arkasına adamlar koydu, bizi dinletiyorlardı’ dedi.
MARMARA depremindeki yetersizliğiyle sürekli kan kaybeden Kızılay, bu kez de ‘Telekulak skandalı’yla sarsıldı.
Geçmişte ‘Hayali ihracat’ yaptığı gerekçesiyle yargılanan Kızılay Genel Başkanı Talat Yılmaz, genel müdürlüğe getirdiği, 5 milyar lira maaşlı Kamil Hakkı Özgenel’i, kendisini ve diğer yönetim kurulu üyelerinin telefonlarını dinlemek üzere ‘telekulak’ koydurmaya çalışmakla suçladı. Yılmaz, Özgenel’e suçüstü yapıldığını ve bunun üzerine iş akdinin feshedildiğini savundu.
Özgenel de, ‘Ben hayatımda çok yönetici gördüm, Talat Yılmaz gibisini görmedim’ diyerek, telekulak iddiasının yalan olduğunu söyledi. Özgenel, ‘Kızılay yöneticilerinden Heybet Terece, hepimizi dinletiyordu. Hepimizin arkasına adamlar koymuştu’ diyerek başka bir iddiada da bulundu.
SUÇÜSTÜ YAPTIK
Genel Başkan Yılmaz ise kendi getirdiği Genel Müdür Özgenel’i neden görevden aldığını şu sözlerle anlattı:
‘İş yapacak diye getirdik, iş yapmıyor. Orada dedikodu olsun, milleti birbirine düşürsün. En son mesela telekulakla ilgili faaliyette bulunsun. Bizim odamıza, yani telefon sistemiyle yönetim kurulu üyelerini nasıl dinleyebilirim diye faaliyete geçmiş. Suçüstü yaptık, iş akdini feshettik.’
SEKRETERLERDEN ÇIKTI
Cumartesi günü yardımcısı Uğur Öncel ile birlikte görevden alınan Özgenel ise suçlamaları şöyle yanıtladı:
‘Kızılay Yönetim Kurulu üyesi Heybet Terece, hepimizi dinletiyordu. Ben de raporlu olduğum gün, personelin kapıdan parmak iziyle girmesi ve bu yolla kontrolü için bir ekip, bir adam geldi oraya. Bu kişiyi, Genel Müdür Yardımcısı Bülent Ay kendi odası dolu diye benim odama almış. Bu kişi, kartları tanıttıktan sonra ‘Bu telefonlar çok demode, her yerden, herkesin odası dinlenir. Bu telefonlar çok tehlikeli, bunları değiştirelim. Bunlara bak, şöyle basarsan herkese anons olur’ demiş. Bir basmış, Genel Başkan’ın sekreteri Tansu Hanım ile Genel Başkan Yardımcısı Ataman Yalgın’ın sekreteri Miyase Hanım’a 10 saniye süreyle ses gitmiş. Telefon dinleme dediği olayın hepsi bu. Bu iki hanım, ekip, birlikte tutanak düzenliyorlar. Bunlar olurken ben yokum. O adamları ben tanımam. Sekreteri, Genel Başkan’ı arayıp ‘Genel Müdür Hakkı Özgenel’in odasında telefoncular var. Bizi dinletmeye çalışıyorlar’ demiş. Oysa bu adamlar ne Genel Başkan’ın ne de bir başkasının odasına girdi. Hiçbir şey yok ortada. 4 aydır buradayım. Bütün sorumluluk bende olduğu halde ne yetki verdiler ne de ‘şunu yap’ dediler. Benim hiçbir şey yapmadığım doğrudur. Ama bana bir şey yaptırmadılar. Telekulak neymiş. Ben getirip telefoncuyu odasına mı, santrale mi sokmuşum. Talat Bey’in bu konuşması çok kötü.’
Şerefsiz değilim
GÖREVDEN aldığı Genel Müdür Kamil Hakkı Özgenel’in, ‘Kendisi için ispiyonculuk yapmadığım için görevden alındım’ yönündeki açıklamaları için de Talat Yılmaz, şunları söyledi:
‘Genel Müdür benim hiç muhatabım değil. Ben öyle bir şerefsiz adam değilim. Onu söyleyen terbiyesizlik yapar. Biz şeffaf bir yönetim tarzı gösteriyoruz. Her şeyimiz açık, kamuoyundan saklımız, gizlimiz yok. Görevini yapamayan adam kurumdan gider. Kızılay’a faydası varsa kalır, yoksa gider. Kızılay’ı özel bir şirket gibi yönetiyoruz. O genel müdüre sorun bakalım geldiğinden beri ne yapmış? İyi olacak diye göreve getirdik. Beceremedi. Ben getirdim, şimdi de iş akdini feshediyorum suç mu?’
ÜYELİKLERİ FESHETTİRDİ
Bu arada Yılmaz, cumartesi günü Kızılay’ın Genel Merkez Kurulu’nu toplayarak, Yönetim Kurulu’nun önerisi olarak emekli General Fuat Doğu dışındaki tüm eski yönetim kurulu üyelerinin üyeliklerini feshettirdi. O isimler şunlar: Ertan Gönen (eski genel başkan), Muktedir Ballı, Aydemir Akkayaoğlu, Özbek Saran, Nilgün Sümer, Fadıl Ünver, Ali Ulvi Bakır.
Yılmaz yönetimi, daha önce de 100’ün üzerinde Kızılay çalışanının işine son vermişti. Bunlardan bir kısmının yargıda açtıkları davaları kazandıkları ve ayrıca tazminat davası yolunu seçtikleri öğrenildi.
Yönetimin görevden alınması Anayasa’ya aykırı
ANAYASA Mahkemesi’nin, Kızılay’ın eski yöneticilerinin görevden alınmalarına dayanak teşkil eden Dernekler Kanunu’nun ilgili hükmünü iptaline ilişkin kararının gerekçesi, Resmi Gazete’nin dünkü sayısında yayımlandı. Gerekçede, ‘Kızılay Derneği’nin yetkili organlarının iradeleri dışında bu organların görevlerine son vermeye ve geçici kurullar oluşturmaya yürütmenin yetkili kılınmasının, Anayasa’nın güvence altına aldığı dernek kurma özgürlüğüne müdahale niteliği taşıdığı’ belirtildi.
BİZE BİLDİRİLENE KADAR GÖREVDEYİZ Genel Başkan Talat Yılmaz, bu karar için ‘Anayasa Mahkemesi bizim muhatabımız değil. Aldığı karar bizi niye etkilesin? Bizi göreve getiren İçişleri Bakanlığı ve Bakanlar Kurulu, o kararı bize bildirine kadar biz görevimize devam ederiz’ diye konuştu.
Yılmaz, bu konudaki sürecin, Anayasa Mahkemesi’nin kararını Danıştay’a, Danıştay’ın da kararını İçişleri Bakanlığı’na, bakanlığın da Bakanlar Kurulu’na bildirmesi ve yeni bir karar alınması şeklinde süreceğini anlattı. Yılmaz, şöyle devam etti:
‘Biz bu olayı takip etmiyoruz. Çünkü biz, Kızılay yönetimine kalmak için gelmedik. İdare (İçişleri) bize bildirene kadar görevimizi yaparız. İdare, ‘sizin göreviniz bitti-bitmedi, şöyle-böyle oldu’ diye bildirince de ne gerekiyorsa onu yerine getiririz.’