Güncelleme Tarihi:
Bursalı transseksüel Öykü Özen (40), üniversite mezunu bir gayrimenkul danışmanı. Aynı zamanda imam hatip kökenli, dereceli hafız ve de CHP il delegesi. Ama yaşamındaki ilginçlikler bununla sınırlı değil, son olarak da boşanma davası açtığı kocasının birlikte olduğu kadından ihanet tazminatı kazandı.
Öykü’nün hikâyesi en baştan ilginç. Yalova Ahmediye Köyü’nde okuması yazması olmayan, fakir anne-babanın beş çocuğunun en küçüğü olarak doğar. O zamanlar adı Ömer’dir. Cinsel kimliğiyle ilgili ilk iç çatışmaları da çocukken yaşar: “Kızlarla oynar, annemin genç kızlık elbiselerini giyerdim. Herkes bana ‘Kız Ömer’ derdi. Kadın toplantılarında göbek atmayı çok severdim.”
İlkokuldan sonra Orhangazi Merkez Kuran Kursu’nda hafızlık eğitimi alır. Sonra da Orhangazi İmam Hatip Lisesi’nin ortaokul kısmına gider. Lise 2’de düz liseye geçer: “İmam hatipte üst araması yapılırdı. Üzerimden oje ve çocukluk aşkım Tom Cruise’un fotoğrafları çıkardı. Bunalımdaydım, sürekli okul değiştiriyordum. Ulu Cami’deki hafızlık yarışmasında üçüncü olmuştum. Her şeyin Allah’tan geldiğine, yaşadıklarımın hayır olduğuna inanıyorum.”
Bir noktada birilerine açılma ihtiyacı duyar: “Orhangazi İmam Hatip’te tarihçi Sadık Hoca’yla konuştum. Kendimle ilgili hissettiklerimi söyledim. O günden sonra benimle diyaloğu kesti. Kuran-ı Kerim hocama açıldım, beni tersledi. Arapça hocam Emine Hanım ise beni sahiplendi, bana telkinde bulundu. Onun sayesinde intihar etmedim. O okuldan çoğu arkadaşım imam oldu. Bir kısmıyla görüşüyoruz.”
Ortaokul yıllarının ‘kız Ömer’i Kuran kursu hocasıyla |
KAYINPEDER PARASIYLA CİNSİYET DEĞİŞİKLİĞİ
Ailesiyle ilişkisinde de bir türlü rahat değildir. Annesi bir gün, “Ne zaman evleneceksin?” der. Öykü’nün yanıtı hazırdır: “Ben de Zeki Müren gibi doğmuşum, ileride Bülent Ersoy gibi olacağım.” Annesi anlar ve bu konuyu bir daha açmaz. Durumunu babasıyla da hiç konuşmaz. Ama babası köyde oğluna laf edildiğinde “O benim oğlum, nasıl isterse öyle yaşar” der.
Uludağ Üniversitesi Tekstil Mühendisliği Bölümü’nü kazanır. Üniversitedeyken travesti kimliğini bulmaya başlar: “Tedaviye başladım. Travestiliğim nedeniyle son sınıfın ikinci döneminde okuldan uzaklaştırıldım. Üniversiteli gay arkadaşlarımla gezip eğleniyordum. Bir gece arkadaş ortamında Japon Mehmet’le tanıştık. Liseden terk bir garsondu. Tam da istediğim gibi serseri ruhluydu. Zamanla ciddileşti, birlikte yaşamak için ev tuttuk. Babasını benimle tanıştırmak istedi. Adamcağız karşısında bir travesti görünce şoke oldu. Mehmet kararlıydı, ameliyat olacağımı söyledi babasına.”
Bundan sonrası daha da ilginçtir: Türkiye’de ilk kez mahkeme kararıyla ameliyat geçirip transseksüel olan ilk kişidir. Üstelik parasını da kayınpederi verir: “2003’te önce Uludağ Üniversitesi sonra Şişli Etfal’de ameliyat için gün aldım. Ama her ikisinde de son anda Sağlık Bakanlığı’nın baskısıyla vazgeçildi. Ben de 2006 Kasımı’nda Ege Üniversitesi’nde, Prof. Cüneyt Özek tarafından ameliyat edildim. Annem ve kayınbabam, bu ameliyat için bankadan kredi çekti. Yalova Adliyesi’nde de ‘cinsiyet tashihi’ davası açtım. 2007’nin 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde pembe nüfus cüzdanımı aldım. İsim annem de travesti arkadaşlarım. ‘Hayatın öykü gibi. Bari adın Öykü olsun’ demişlerdi. Mehmet’le evlenmeye karar verdik, davetiyeleri bastırdık. Mehmet’le aynı yıl 7 Temmuz’da evlendik. Apartman topuklu travestilerle köylü akrabalarım bir araya geldiler, eğlendiler, dans ettiler.”
Bu kadar mücadeleden sonra aynı zamanda sosyal aktivist kimliği de ön plana çıkar.
Travesti ve transseksüel haklarını savunan Gökkuşağı Derneği başvurusunu, Valilik Dernekler Müdürlüğü önce geri çevirir. Ama avukat arkadaşı sayesinde dernek resmen kurulur: “272 üyemiz vardı. Birkaç ay sonra kapatmak istediler, Cumhuriyet Savcılığı reddetti. ‘Fuhuş yapmayın, çalışın’ diyorlar ya topladım kızları, İŞKUR’a topluca başvurduk. Sağ olsun İŞKUR Müdürü bana yardımcı oldu, sayesinde iş sahibi oldum. Valilik Gökkuşağı Derneği’ni kapattı, hakkımda da ‘çıkar amaçlı suç örgütü kurmak’ suçlamasıyla 4982 yıl hapis istemiyle dava açıldı. Eşim de yargılandı. 36 yıla mahkûm oldum, şimdi Yargıtay kararını bekliyorum. 28 ay İstanbul ve Bursa’da hapis yattıktan sonra tahliye oldum.”
Öykü, cinsiyet değiştirme ameliyatından sonra evlendiği Mehmet’ten şimdi aldatma tazminatı istiyor. |
Panik butonu takılan ilk transseksüel
Cezaevinde boncuk işi yapıp para kazandım. Kazandıklarımı eşime gönderdim. 2011’de aynı gün hapisten çıktık. Ama sorunlarımız arttı. Eşim sürekli şiddet kullanıp evden kaçıyordu. Bir keresinde kulağımı ısırıp kopardı. Şikâyetçi oldum. Altı ay evden uzaklaştırma cezası verildi. Hatta Türkiye’nin ilk panik butonu bana takıldı. Bunun üzerine travesti arkadaşlarım onu başka bir kadınla gördü. İhanet nedeniyle boşanma davası açtım. Evliliğimiz 31 Mayıs’taki duruşmada bitecek. Kanundaki ‘Kişilik haklarına saldırı’ maddesine dayanarak beni aldattığı kadına da dava açtım. Kadın mahkemede ‘Evli olduğunu bilmiyordum’ dedi. Eşimin telefonunu gizlice alıp hâkime götürdüm. Böylece aldatılma kesinleşti. Mahkeme kararıyla kadın bana faiziyle birlikte 9 bin lira tazminat ödeyecek.
ARTIK ÖZGÜR KADINIM
Kocamın kıyafetlerini evde tuttum bugüne kadar, belki bir düzelir diye. Ama kandil günü 50 çift pantolon, tişört, ayakkabısını fakirlere gönderdim. Hayır dua aldım. Brezilya’ya gitmek istiyorum. Artık özgür bir kadınım. Copacabana Plajı’na boylu boyunca uzanmak samba yapmak istiyorum.
CHP’DEN ADAYLIK NİYETİM VAR
Kendimin ve başkalarının yaşadığı haksızlıklar ve demokrasiye inancım nedeniyle Türkiye’nin ilk transseksüel milletvekili olmak istiyorum. CHP Bursa il delegesiyim. CHP’nin, sloganlarındaki gibi ‘herkes için’ olmasını ve Bursa’da Cinsel Azınlık Komisyonu kurmayı istiyorum. Partilerin kadın ve gençlik komisyonları var madem, neden cinsel azınlık komisyonu olmasın? Bursa’nın adı çıkar diye çekinmesinler.