Güncelleme Tarihi:
Bundan beş sene önce 49 yıllığına Hamoğlu Holding'e devredilen Kız Kulesi için şimdi uygun görülen süre tartışılıyor. Böylesine önemli bir tarihi yapı neden 49 yıllığına bir kişiye devrediliyor!
İkibinbeşyüz yıllık geçmişi ile İstanbul'un en eski tarihi eserlerinden biri olan Kız Kulesi için yeni bir tartışma açılıyor. Bugünlerde 3 no'lu Koruma Kurulu'nda karar aşamasına gireceği tahmin edilen Kız Kulesi'in bundan beş yıl önce Hamoğlu Holding'e 49 yıllığına tahsis edilmesi, birçok aydının yanı sıra mimarlık çevrelerinden de tepki görüyor.
1995'de Turizm Bakanlığı tarafından 49 yıllığına Hamoğlu Holding'e tahsis edilen Kız Kulesi, bu tarihten itibaren uzun bir hukuk mücadelesine sahne oldu. Mimarlar Odası öncelikle devletin bu tür tarihi eserleri özel şirketlere uzun vadelerde tahsis etmesini eleştirdi. Oda temsilcileri, daha sonra Hamoğlu'nun Kız Kulesi'ni kafeterya haline getirmesi, ardından da kendi çizdiği projeye uymaması noktasında eleştirdi.
10 Kasım 1999 tarihinde 3 no'lu Koruma Kurulu, Hamoğlu Holding'e tahsis edilen Kız Kulesi'nde Koruma Kurulu kararlarına ve onaylı projeye aykırı restorasyon yapıldığı tespiti üzerine Kız Kulesi'ndeki inşaatın durdurulması yönünde bir karar almıştı.
Mimarlar Odası ve Hamoğlu Holding arasında süren kavga, kule hakkında son kararı verecek 3 no'lu Koruma Kurulu'na kadar taşındı. Ahmet Hamoğlu'nun mimarı Mehmet Alper, projenin kabulû konusunda oy kullanacak olan kurul üyeleri Mimarlar Odası Genel Başkanı Oktay Ekinci ve İstanbul Mimarlar Odası eski Başkanı Afife Batur hakkında Kültür Bakanlığı'na şikayette bulundu. Bu iki üyenin taraflı oldukları savıyla yapılan başvuru üzerine de Bakanlık Hukuk Müşavirliği geçtiğimiz mayıs ayı içinde iki üyenin Kız Kulesi oturumlarına katılmamasına karar verdi.
Herşey hazır bekliyor
Koruma Kurulu'nun vereceği onay olmadan Hamoğlu Holding Kız Kulesi'ni işletmeye açamıyor. Bu yıl Kız Kulesi için devlete 18 milyar kira verdiğini, restorasyonu için ise toplam üç milyon dolar harcağını savunan Ahmet Hamoğlu artık bir karar çıkmasını istiyor.
Birçok mimar ise Kız Kulesi'nin devlete geri verilmesi ve yapılan tahsis anlaşmasının iptali için bir kampanya başlatmaya hazırlanıyor. Daha önce de Galata Kulesi'nde yapılan ve tarihi eserler adına ne kadar büyük zararlara neden olduğu görülen evladiyelik tahsislerin bir yenisinin Kız Kulesi'nde yaşanmamasını isteyen sivil toplum kuruluşları, devletin bu restorasyonu gerçekleştirecek parası yoksa bile daha sonra oradan kazanılacak gelir göz önüne alınarak, yapılan masrafların karşılanabilmesini sağlayacak makul bir tahsis süresi belirlenmesinden yana. Tıpkı Atatürk Havalimanı'nda yapıldığı gibi 350 milyon dolarlık bir yatırım içerdiği halde üç yıllık bir işletme hakkı verilerek daha sonra buranın devlete devrini sağlayan bir anlaşma gibi uygun bir yap-işlet-devret modelinin uygulanmasını istiyorlar. Belirlenecek sürenin sonunda devlete devredilecek Kız Kulesi'nin ise daha sonra bir müze veya halka açık sembolik değeri olan bir mekan olarak kullanılmasını teklif ediyorlar.
Başka bir görüş ise Hamoğlu Holding'in şimdiye kadar Kız Kulesi için yaptığı masrafların karşılanması ve devrinin geri alınması. Daha sonra Kız Kulesi'nin, yapılacak fikir alışverişleri sonunda devlet eliyle karar verilecek şekle dönüştürülmesi. Bazı çevreler ise Kız Kulesi'nin Hamoğlu Holding'ten derhal geri alınması ve karşılığında da hiçbir bedel ödenmemesi gerektiğini savunuyor. Hamoğlu Holding'in şimdiye kadar Kız Kulesi meselesi sayesinde yaptığı reklamın bu bedeli çoktan karşıladığını düşünüyorlar.
NE DEDİLER?
Yüz karası bir olay
Şener Özler (Mimarlar Odası) Kız Kulesi meselesi, tahsis sürecinden restorasyon aşamasına kadar her yönüyle yüz karası bir olaydır. Projeye aykırı restorasyon uygulamasından adanın doğal yapısının değiştirilmesine kadar bir dizi rezaletten daha mühimi, böylesine önemli bir tarihi eserin bu kadar uzun yıllar için ne olduğu belli olmayan bir kontrat ile özel sektöre devredilmesidir. Kız Kulesi bir kamu işletmesinde kalmalı ve herhangi bir ticari amaç güdülmeden bir sembol olarak tutulmalıydı. Düzenlenen kontratta da hiçbir müeyyide yok. Kız Kulesi'nin tahsis belgesi böyle mi olmalıydı! Devlet tahsis belgesini iptal edip Kız Kulesi’ni geri almalı.
Cengiz Bektaş (Yüksek Mimar) Böylesine önemli bir esere para getirecek yerler olarak bakmak ayıptır. İşin içine para girdi mi o eserin ruhu yara alır ve kendisi ikinci plana düşer. Örneğin orayı alan şirket güzelleştireceğim derken inşaat sırasında katları kaldırdı, Kule depremde zarar gördü. Kaldı ki, böylesine bir yapı iki kuşak boyunca nasıl bir kişiye tahsis edilir? Şimdiye kadar ne kadar masraf edilmiş ise edilmiş olsun bir kampanya başlatır gerekirse oranın restorasyon giderlerini sivil toplum kuruluşları olarak kendi aramızda karşılarız.
İSTERSE IRZINA DA GEÇER
Çelik Gülersoy (Turing Başkanı)
İDEALİST gözle bakarsak Kız Kulesi işi kötü oldu. Herkesin gönlünde yer tutmuş bu biblo başta okullar olmak üzere herkese açık olmalıydı. Benim düşündüğüm fonksiyon bir akvaryum olmasıydı. Çünkü deniz kenarındaki bütün büyük şehirlerin birer akvaryumu vardır: Napoli, Venedik, Marsilya gibi. Ama İstanbul'un yok. O mülkün sahibi de devlet olacaktı. Ancak devletin de kültüre ayırdığı bütçe ortada, yüzde sıfır nokta bilmem kaç. İşte bu noktada idealden çıkıp gerçeklere çarpıyoruz. O zaman bir sermaye grubunun buna el atması kaçınılmaz oluyor. Ben son durum üstüne şu benzetmeyi yaptım. Bazı gençler kızdılar ama ne yapalım ki gerçek şu: Ailesi genç kızı sevdiği yoksul delikanlıya değil, şişman zengin çocuğa verdi. 49 yıl meselesine gelince, nikahın süresi olmaz, kızı aldıktan sonra damat isterse ırzına da geçer.
Yedi aydır pişmanım
AHMET HAMOĞLU:
Başta Mimarlar Odası, birçok sivil toplum örgütü Kız Kulesi'nin şirketinize bu kadar uzun bir süreyi kapsayacak şekilde tahsis edilmesine karşı çıkıyor.
- Mimarlar Odası'nın görüşüne saygı duyuyorum. Ancak devletin vakti ve kadrosu yok. Uzun yıllar Kız Kulesi orada sahpipsiz bırakılmış. Devlet de değerlendirememiş ve buranın restorasyonunu yap-işlet-devret şeklinde vereyim, demiş. Biz de bu işe talip olduk ve projeyi aldık.
Yaptığınız projenin Kız Kulesi'nin kimliğine zarar verdiği görüşüne ne diyorsunuz?
- Bizim projemizde Kız Kulesi'nin alacağı yeni kimlik belirtilmiyor ki. Biz Koruma Kurulu'na sadece oranın restorasyon projesini verdik. Sonra da herkesi çağırdık gelin Kız Kulesi için neler yapabiliriz, konuşalım, tartışalım dedik.
Halk bizi destekliyor
Restorasyon projesine uymadığınız da söyleniyor.
- Biz kurula projeyi verdikten sonra, inşaat sırasında hesapta olmayan tarihi dokularla karşılaştık. Örneğin, top mazgalları, binanın surları gibi. Biz projede bunları göstermemiştik ama restorasyon sırasında bunlar ortaya çıkınca kalkıp üzerlerini de sıvayamazdık. Ayrıca Ada'yı genişlettiğimden bahsediyorlar. Ben kayaların üzerideki pislikler görülmesin diye üzerine ince bir beton attım. Eğer çok istiyorlarsa o betonu kırarım, çok zor birşey değil.
Aranızdaki ihtilaflar konusunda Mimarlar Odası ile uzlaşmaya çalıştınız mı?
- Hem de kaç kere ama Mimarlar Odası taraflı davranıyor. Ama gerçek halk bizi destekliyor. Türkiye'de herşeye karşı çıkan modası geçmiş bir sol zihniyet var. Herşeye yaptırmam diye itiraz ederler, ama aslında bu muhalefetleri boştur. Halkın desteğini aldıktan sonra bizim için önemli olan bu.
Kule açıldıktan sonra her yönüyle halka açık olacak mı?
- Çok amaçlı salon hariç her yer halka açık olacak.
Kule'nin dışına şemsiyeler koyup oturulacak yer alanın genişletecek misiniz?
- Kesinlikle hayır. Kız Kulesi'nin dış görünüşünü etkileyecek hiçbirşeye izin vermeyeceğim. Dışarıya tek bir şemsiye dahi koymayacağım. Size söz veriyorum. Ahmet Hamoğlu hayatta olduğu sürece Kız Kulesi'ne şemsiye konmayacak.
Kız Kulesi'nden yılda ne kadar gelir bekliyorsunuz?
- Ben orayı para kazanmak için almadım. Şimdiye kadar Kız Kulesi'nin restorasyonuna harcadığım para üç milyon dolar. Hiçbir kafeteryadan bu kadar para kazanılmaz. Kız Kulesi'ni Hamoğlu Holding'in imajı için aldım. Gelen paranın büyük bir kısmı da oranın bakım masrafına gidecek. Zaten ben Kız Kulesi'nin gelirlerini de giderlerini de eğitim amaçlı olarak kuracağım vakfa devredeceğim.
Bu kadar süredir bir hukuk mücadelesinin içindesiniz. Herşey hazır olduğu halde Kız Kulesi'nin açamıyorsunuz. Pişman mısınız?
- Yedi aydır pişmanım.