Kız çocuğuna bisiklet yasağı
Güncelleme Tarihi:
Hakan AYTAŞ/KÖLN
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 24, 2006 00:00
Almanya’da bazı Türk anne babaların kızlarını trafik kurallarının öğretilmesi için düzenlenen bisikletli turlara göndermedikleri ortaya çıktı. Alman başkomiser Holger Gitter, "Türk ailelerin bir kısmının kız çocuklarına bisiklet sürmeyi neden yasakladığının cevabını bir türlü bulamıyorum" dedi.
ALMANYA’da Köln Emniyet Müdürlüğü, ilkokul ögrencilerin bisiklet turları düzenleyerek çocukların trafik kurallarını öğrenmelerine yardımcı olan bir eğitim programı uyguluyor. Polis ve velilerin eşliğinde bisiklete binen çocuklar, hem eğleniyor, hem de trafik kurallarını uygulayarak öğreniyorlar. Ancak bazı Türk ebeveynler, kız çocuklarının bu bisikletli turlara katılmasına izin vermiyorlar. Köln’ün Zündorf semtinde trafik eğitimi turu düzenleyen Başkomiser Holger Gitter, konuyla ilgili olarak şunları söyledi:
İSLAMDA YASAK YOK
"Türk kızlarının bir kısmı bisiklet turlarımıza katılmıyor. Nedenini sorduğumuzda çocuklar, anne veya babalarının bisiklete binmelerini yasakladığını söylüyorlar. Öğrendiğim kadarıyla İslam dininde böyle bir kısıtlama yok. Ancak Türk ailelerin bir kısmının kız çocuklarına bisiklet sürmeyi neden yasakladığının cevabını bulamıyorum. Oysa bu turlarda çocuklar hem trafik kurallarını, hem de grup içinde uyumlu davranmayı öğreniyorlar. Ayrıca bisiklet hem sağlıklı, hem de zevkli bir ulaşım aracıdır."
Bisiklete binmekle kızlık zarı bozulmaz
Halk arasında bisiklete binmenin kızlarda bekarete zarar verdiği yolunda çok yanlış bir inancın bulunduğunu söyleyen Hacettepe Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı Prof. Dr. Timur Gürgan, konuyla ilgili olarak şunları söyledi:
"Bu halk arasındaki çok yanlış bir inanış. Kızlık zarı son derece elastiktir. Seleye oturup bisiklete ya da ata binmekle yırtılmaz. Kızlık zarının zarar görmesi için cinsel ilişki olması ya da ciddi bir darbe alması gerekir. Yani bisiklete ya da ata binerken düşerse, vajinasına sert bir cisim girerse bu mümkün olabilir ama sadece seleye oturmakla yırtılma söz konusu olmaz."
Yüzme dersine de yollamıyorlar
ALMANYA’da bazı Türk aileler, kız çocuklarının özellikle yüzme ve beden eğitimi derslerine katılmalarına karşı çıkıyorlar. Bu nedenle yasakçı ailelerin çoğu ya doktordan beden eğitime dersine katılmaması için rapor alıyor ya da okul yönetiminden "dini gerekçelerden ötürü" kızının dersten muaf tutulmasını istiyorlar. Yıllarca doktor raporları ve özel izinlerle kızlarını yüzme ve beden eğitimi dersinden uzak tutmayı başaran aileler, geçen yaz çıkan bir mahkeme kararıyla zor durumda kaldılar. 11 yaşındaki oğullarını yüzme dersine sokmayan aile hakkında davacı olan okul yönetimi, mahkemeyi kazandı. Düsseldorf İdare Mahkemesi, Almanya’da bir ilk olan ve emsal teşkil eden davada, "Ailenin dini yönden endişeleri, çocuğu yüzme dersine göndermemeye neden değildir" kararını verdi. Aile, 11 yaşındaki oğullarının bikinili ve mayolu kızları görmemesi için yüzme dersine katılmamasını istiyordu.
Almanlar ’töre’ dersine geliyor
ALMANYA Hükümeti, "töre ve namus cinayetlerine" verilecek cezalar konusunda Türk hukuk sisteminden yararlanmaya karar verdi. Yasal düzenlemeyi yapacak olan Alman parlamenterler, ekim ayında bu suça verilecek cezalar konusunda çalışma yapan uzmanlar ve milletvekilleriyle görüşmek için Ankara’ya gelecekler. TBMM Töre Komisyonu üyelerinin geçen hafta Almanya’ya yaptığı ziyaret sırasında avukatının izin vermemesi nedeniyle kardeşleri tarafından öldürülen Hatun Sürücü’nün ailesi ve ağabeyleriyle görüşemedi.
Aşırı serbestliğe bir tepki olabilir
Emekli İlahiyat Profesörü Zekeriya Beyaz, Almanya’daki bazı Türk ailelerinin kız çocuklarına bisikleti yasaklamasını şöyle değerlendirdi:
"İngiltere ve Almanya’ya çok kez gidip geldim. Bu ülkelerde 13 yaşındaki kızlara doğum kontrol hapı satılması serbest bırakılmıştır. Burada kız çocukları için bizim düşündüğümüz iffet kavramı yoktur. Bir aşırılık, diğer aşırılığı getirir. Türk aileleri, bunları görüyor ve irkiliyorlar. O ülkelerin aşırı özgürlüğüne karşılık, bu tarafta da aşırı kısıtlama çıkıyor. Amaç korunma. Yoksa trafik bilimine, spora karşı olma falan değil."
İslam’da böyle bir yasak yok
Eski Diyanet İşleri Başkanı, Hürriyet Gazetesi yazarı Mehmet Nuri Yılmaz, konuyu şöyle değerlendirdi:
"Kız çocuklarının bisiklet kursuna aileleri tarafından gönderilmemesinde İslami mülahaza gözükmüyor. Burada ailelerin yetişme tarzı ve çocuklarını bu tarzda yetiştirme düşüncesi ağırlıklı etken olarak gözüküyor. İslami kurallarda, bisiklet kullanmama ya da trafik kurallarını öğrenmeme gibi bir şey sözkonusu değil. Bilakis öğrenmelerinde fayda var. Çocuklarını bisikletli turlara göndermemeleri, ailelerin kendi tercihi."
İSLAMDA YASAK YOK
"Türk kızlarının bir kısmı bisiklet turlarımıza katılmıyor. Nedenini sorduğumuzda çocuklar, anne veya babalarının bisiklete binmelerini yasakladığını söylüyorlar. Öğrendiğim kadarıyla İslam dininde böyle bir kısıtlama yok. Ancak Türk ailelerin bir kısmının kız çocuklarına bisiklet sürmeyi neden yasakladığının cevabını bulamıyorum. Oysa bu turlarda çocuklar hem trafik kurallarını, hem de grup içinde uyumlu davranmayı öğreniyorlar. Ayrıca bisiklet hem sağlıklı, hem de zevkli bir ulaşım aracıdır."
Bisiklete binmekle kızlık zarı bozulmaz
Halk arasında bisiklete binmenin kızlarda bekarete zarar verdiği yolunda çok yanlış bir inancın bulunduğunu söyleyen Hacettepe Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı Prof. Dr. Timur Gürgan, konuyla ilgili olarak şunları söyledi:
"Bu halk arasındaki çok yanlış bir inanış. Kızlık zarı son derece elastiktir. Seleye oturup bisiklete ya da ata binmekle yırtılmaz. Kızlık zarının zarar görmesi için cinsel ilişki olması ya da ciddi bir darbe alması gerekir. Yani bisiklete ya da ata binerken düşerse, vajinasına sert bir cisim girerse bu mümkün olabilir ama sadece seleye oturmakla yırtılma söz konusu olmaz."
Yüzme dersine de yollamıyorlar
ALMANYA’da bazı Türk aileler, kız çocuklarının özellikle yüzme ve beden eğitimi derslerine katılmalarına karşı çıkıyorlar. Bu nedenle yasakçı ailelerin çoğu ya doktordan beden eğitime dersine katılmaması için rapor alıyor ya da okul yönetiminden "dini gerekçelerden ötürü" kızının dersten muaf tutulmasını istiyorlar. Yıllarca doktor raporları ve özel izinlerle kızlarını yüzme ve beden eğitimi dersinden uzak tutmayı başaran aileler, geçen yaz çıkan bir mahkeme kararıyla zor durumda kaldılar. 11 yaşındaki oğullarını yüzme dersine sokmayan aile hakkında davacı olan okul yönetimi, mahkemeyi kazandı. Düsseldorf İdare Mahkemesi, Almanya’da bir ilk olan ve emsal teşkil eden davada, "Ailenin dini yönden endişeleri, çocuğu yüzme dersine göndermemeye neden değildir" kararını verdi. Aile, 11 yaşındaki oğullarının bikinili ve mayolu kızları görmemesi için yüzme dersine katılmamasını istiyordu.
Almanlar ’töre’ dersine geliyor
ALMANYA Hükümeti, "töre ve namus cinayetlerine" verilecek cezalar konusunda Türk hukuk sisteminden yararlanmaya karar verdi. Yasal düzenlemeyi yapacak olan Alman parlamenterler, ekim ayında bu suça verilecek cezalar konusunda çalışma yapan uzmanlar ve milletvekilleriyle görüşmek için Ankara’ya gelecekler. TBMM Töre Komisyonu üyelerinin geçen hafta Almanya’ya yaptığı ziyaret sırasında avukatının izin vermemesi nedeniyle kardeşleri tarafından öldürülen Hatun Sürücü’nün ailesi ve ağabeyleriyle görüşemedi.
Aşırı serbestliğe bir tepki olabilir
Emekli İlahiyat Profesörü Zekeriya Beyaz, Almanya’daki bazı Türk ailelerinin kız çocuklarına bisikleti yasaklamasını şöyle değerlendirdi:
"İngiltere ve Almanya’ya çok kez gidip geldim. Bu ülkelerde 13 yaşındaki kızlara doğum kontrol hapı satılması serbest bırakılmıştır. Burada kız çocukları için bizim düşündüğümüz iffet kavramı yoktur. Bir aşırılık, diğer aşırılığı getirir. Türk aileleri, bunları görüyor ve irkiliyorlar. O ülkelerin aşırı özgürlüğüne karşılık, bu tarafta da aşırı kısıtlama çıkıyor. Amaç korunma. Yoksa trafik bilimine, spora karşı olma falan değil."
İslam’da böyle bir yasak yok
Eski Diyanet İşleri Başkanı, Hürriyet Gazetesi yazarı Mehmet Nuri Yılmaz, konuyu şöyle değerlendirdi:
"Kız çocuklarının bisiklet kursuna aileleri tarafından gönderilmemesinde İslami mülahaza gözükmüyor. Burada ailelerin yetişme tarzı ve çocuklarını bu tarzda yetiştirme düşüncesi ağırlıklı etken olarak gözüküyor. İslami kurallarda, bisiklet kullanmama ya da trafik kurallarını öğrenmeme gibi bir şey sözkonusu değil. Bilakis öğrenmelerinde fayda var. Çocuklarını bisikletli turlara göndermemeleri, ailelerin kendi tercihi."