Kıyılarda yeni yağma

Güncelleme Tarihi:

Kıyılarda yeni yağma
Oluşturulma Tarihi: Ekim 08, 2006 13:20

Kıyıların, kullanım, planlama ve denetimini, performans denetimine tabi tutan Sayıştay denetçileri, kıyı yağmasıyla ilgili çarpıcı örneklere rastladılar. İstanbul'da Ağaçlı Köyü kıyısında denize doğru uzanan kara parçasının yok olduğu ve bu alanın deniz suyuyla dolarak koy şeklini aldığı, Akpınar Köyü kıyısında, yine bir kara parçasının tamamen yok olduğunun farklı zamanlarda çekilmiş uydu fotoğraflarından anlaşıldığı bildirildi.

Sayıştay Genel Kurulu tarafından da kabul edildikten sonra TBMM Başkanlığına sunulan "Kıyıların Kullanımının Planlanması ve Denetimi" başlıklı performans denetim raporunda Türkiye genelindeki kıyı yağmasından somut örneklere yer verildi. Beş Uzman Sayıştay Denetçisinin yerlerine kadar giderek yaptığı hazırladığı raporda, Kıyı Kanunu’ndaki “Kıyılarda, kıyıyı değiştirecek boyutta kazı yapılamaz; kum, çakıl vesaire alınamaz veya çekilemez. Kıyılara moloz, toprak, cüruf, çöp gibi kirletici etkisi olan atık ve artıklar dökülemez” hükmüne karşın yerinde denetim yapılan bazı yerlerde bu hükme aykırı uygulamalar yapıldığı gibi bu konudaki denetimlerin de yeterli olmadığı belirtildi.

KARA KAYBOLDU KOY OLDU

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Planlama ve İmar Dairesi Başkanlığı’nda yapılan çalışmada, 1996 ve 2004 yıllarında çekilen uydu fotoğrafları karşılaştırıldı. İstanbul’un kuzey kıyılarında kum çekilmesi, moloz ve hafriyat artığı dökülmesi sonucunda doğal yapının değiştiği belirlendi. Ağaçlı Köyü kıyısında, 1996 yılında alınan 1/5.000 ölçekli uydu fotoğrafında F21B23A paftasında denize doğru uzanan kara parçasının 2004 tarihli uydu fotoğrafında görünmediği, bu alanın deniz suyuyla kaplı olduğu ve bir koy şeklini aldığı belirlendi. Akpınar Köyü kıyısında, yine bir kara parçasının tamamen yok olduğu, aynı durumun Karaburun için de söz konusu olduğu, Ağaçlı F21B23C paftasında kumsalın kaybolduğu, İmrahor ve Yeniköy sahilinde F21B16C, F21B16D, F21A20C paftalarına ait 1996 ve 2004 uydu görüntüleri karşılaştırıldığında kıyıların doldurulduğu anlaşıldı. Kıyıların doğal yapısını bozan bu eylemlere karşı herhangi bir işlem yapılmadığı anlaşıldı.

İZİNSİZ YAPILAR DAHA SONRA KALDIRILAMIYOR

İzinsiz yapılan iskele ve dalgakıran gibi yapılar inşa aşamasında önlenemediği için daha sonra kaldırılmaları güç ve maliyetli oluyor. Kaldırılsalar bile doğal yapı eski haline getirilemiyor. Örneğin, Antalya falezlerdeki dolgular doğal yapıya zarar vermeden kaldırılmasının on yıldan fazla bir süredir mümkün olamadığı, Kemer Belediyesinde izinsiz yapılan iskelelerin kaldırılması için açılan ihaleye katılan bulunmadığı belirlendi.

ESKİ HALİNE GETİRME MALİYETİ

Mersin’de 1973 yılında izinsiz olarak yapımına başlanan ve mahkemece 1990 yılında yıkımına ve eski haline getirilmesine karar verilen yat limanı ve dalgakıranın yıkımı ve kıyının eski haline getirilme maliyeti bilirkişilerce 1993 yılı birim fiyatlarıyla 3 bin YTL, 1999 yılı birim fiyatlarıyla 103 bin YTL, 2005 yılı birim fiyatlarıyla 1 milyon 203 bin YTL olarak belirlendi. Bilirkişi, yıkımın teknik olarak zor ve maliyetinin yüksek olması nedeniyle kıyının bu haliyle kalmasının uygun olacağını belirttiği anlaşıldı.

MÜHÜRLENEN İSKELE TAMAMLANDI

Marmaris’in Söğüt Köyü’nde yapımına ruhsatsız olarak başlandığı tespit edilen bir otel inşaatı 1996 yılında mühürlendi. Buna karşın yapımına devam edilerek tamamlanan otel inşaatı sonradan patlayıcı kullanılarak yıkılmaya çalışıldı.Ancak binanın sadece ilk katı çöktü, diğer kısımları kullanılmaz hale geldi. Yine Orhaniye Köyü Keçibükü mevkiinde bir marina ve yat limanı işletmecisi tarafından izinsiz olarak yapılan dolgu ve iskele 1999 yılında mühürlendi, ancak 2001 yılında, mühürlenen kısma ilave dolgu yapıldı ve dolgunun üzerine taş yapı ve akaryakıt pompaları eklendi.

KLEOPATRA PLAJINDAKİ EROZYON

Gerekli araştırma yapılmadan ya da plansız ve izinsiz olarak inşa edilen mendirek, balıkçı barınağı gibi yapılar kıyıboyu akıntılarını keserek kumsal erozyonlarına yol açıyor. Akarsuların deltalara getirdiği kumları sahillere yayarak plajların oluşumunu ve devamını sağlamak açısından önemli bir fonksiyon gören kıyıboyu akıntılarının kesilmesi durumunda akıntıyla gelen kumların doğal seyri engellendiği için Alanya Kleopatra plajında olduğu gibi erozyon oluşuyor.

İSTANBUL'DAKİ İŞGALLER

İstanbul Maltepe, Kartal, Tuzla, Pendik ilçelerinde incelenen 334 işgal olayından 75’inde işgal alanının arttığı, 156’sının beş yıl ve daha uzun bir zamandır devam ettiği, işgalciler arasında 11 kamu kurumunun bulunduğu, işgallerden 34’ünün kiralamaya dönüştürüldüğü tespit edildi. Kiralamaya dönüştürülen kullanımlar arasında mendirek, beton iskele, dolgu gibi kıyının doğal yapısını değiştiren, yapımı izne ve belirli bir prosedüre tabi olanlar da bulunuyor.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!