Güncelleme Tarihi:
Arizona Üniversitesi'ndeki bilimsel çalışmalarının yanı sıra Harvard Üniversitesi İleri Araştırmalar Enstitüsü'ne de seçilen Prof. Dr. Feryal Özel, ABD Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi'nde (NASA) danışmanlık yapıyor ve projeler yürütüyor.
Bir belgesel çekimi için İstanbul'da bulunan Özel, 21 Aralık'a ilişkin sorularını yanıtladı. Türkiye'de ve dünyada, 21 Aralık'ta dünyanın yok olacağıyla ilgili çok sayıda spekülasyon yapıldığını belirten Özel, yılın en kısa günü ve en uzun gecesi olması nedeniyle 21 Aralık'ın diğer günlerden ayrıldığını, bunun dışında da bir başka özelliği bulunmadığını söyledi.
Feryal Özel, 2012 yılının diğer yıllardan da farklı bir özelliği bulunmadığını vurgulayarak, eski takvimlerde, her şey güneşe göre düzenlendiği için 21 Aralık'ın özel bir gün olarak ifade edildiğini aktardı.
"BENİM BÖYLE BİR İDDİAM YOK"
Prof. Dr. Özel, 2002 yılında “Büyük Fikirler Listesi”nde yer almasının ardından “dünyanın en akıllı kadını” olarak anıldığını belirterek, bu unvanın çalışma konusuna bağlı olarak söylenen bir şey olduğunu ifade etti.
Astrofizik çalıştığını, kara delikler ve nötron yıldızlarıyla ilgilendiğini belirten Özel, “Toplum bu alanları çok zor bulduğu için bu konuda çalışan insanlara dahi gözüyle bakıyor. Sadece bana değil, bu konuda çalışan insanlara da dahi gözüyle bakılıyor. Kendi alanında başarılı çok sayıda zeki kadın var. Büyük fikirler listesine seçildiğim ve başka ödüllerim de olduğu için öyle söyleniyor. Benim böyle bir iddiam yok. Çalışmalarımı çok severek yapıyorum” diye konuştu.
Feryal Özel ayrıca, nötron yıldızlarının özelliklerini ölçmek ve hesaplamak için yaptığı projesine NASA'nın destek verdiğini söyledi.
GENÇ AKADEMİSYENLERE TAVSİYE
Prof. Dr. Feryal Özel, genç akademisyenlere tavsiyelerde de bulunarak, gençlere ilgilerini çeken konularda azimle çalışmalarını önerdi. Gençlerin yeni fikirlere açık olmaları gerektiğini anlatan Özel, “Gençlere aynı zamanda ürettiklerini başkalarıyla paylaşmalarını tavsiye ederim. Biraz da yılmadan çalışmalarını tavsiye ederim. Çünkü elimizi attığımız her şeyden sonuç çıksaydı, o zaman bilim olmazdı. O zaman sadece bildiklerimizi yapıyor olurduk. Bilinmezi gerçekten anlamaya çalışıyor olmazdık. Sonuç vermeyen bir çok yola girebiliriz. Ama önemli olan hiç yılmadan yola devam etmektir” ifadelerini kullandı.