Şehriban OĞHAN / ANKARA
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 26, 2006 00:46
CHP İzmir Milletvekili Canan Arıtman’ın Başbakan Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan’ın kıyafetinin Türk kadınını rencide ettiğine yönelik mektubu Meclis’in kadın milletvekillerini birbirine düşürdü.
AKP’li kadın milletvekilleri ortak açıklama yaparak olayı kınarken, Adana Milletvekili
Ayhan Zeynep Tekin Börü mektupla yanıt verdiği
Arıtman’a
Emine Erdoğan’ın Türk kadınını
"hem modernite anlamında, hem de Milli Mücadele kahramanlarından Kara Fatma ve Nene Hatun ruhunun en güzel örneği" olarak büyük bir başarı ve onurla temsil ettiğini savundu.
Devlet Bakanı
Nimet Çubukçu, eski Bakan
Güldal Akşit, İzmir Milletvekili
Nüket Hotar Göksel, İstanbul milletvekilleri
Halide İncekara, İnci Özdemir, Gülseren Topuz, Zeynep Karahan Uslu, Aydın Milletvekili
Semiha Öyüş, Ankara Milletvekili
Remziye Öztoprak, Gaziantep Milletvekili
Fatma Şahin ve Adana Milletvekili
Ayhan Zeynep Tekin Börü, ortak açıklamalarında, kadınların sosyal, kültürel ve siyasi yaşama daha aktif katılımı için mücadele verilen bir süreçte, kadınlara
"evde kalma" dayatmasının, çağdaş yaklaşımların çok gerisinde kaldığını ifade ettiler. Açıklamada demokrasinin, farklı düşünce, inanç ve yaşam tarzlarının bir arada ve uyum içerisinde yaşamasına olanak sağlayan bir yönetim biçimi olduğu belirtilerek, şöyle denildi:
CUMHURİYETİN SAVUNUCUSU
Cumhuriyet değerlerinin azimli savunucusu olan
Emine Erdoğan’ın tercihlerine yönelik haksız ve yersiz ifadeler kullanılması demokratik tercihlere yönelik bir saldırı niteliği taşımaktadır. Türkiye’nin uluslararası itibarını yükselten Başbakanımızın en yakın destekçisi olan
Emine Erdoğan’ın bütün ülkelerde gördüğü itibar,
Arıtman’ın çarpık anlayışına çağdaş dünyanın verdiği güzel bir cevaptır.
DAYATMACILIK
Bu zihniyet olsa olsa İstiklal Savaşı’nda cepheye mermi taşıyan Türk kadınının inkarı anlamını taşımaktadır. Keza çoğulcu bakıştan nasibini almamış, kendi subjektif yaklaşımını tartışılamaz bir doğru gibi gösteren, dayatmacı öze sahip kanaatlerin toplumu kamplaştırma özlemine hizmetten başka bir katkısı olamaz.
BÖRÜ’DEN YANIT
Ortak açıklamaya imza atmakla yetinmeyen Börü, Arıtman’a bir de mektup yazdı. Börü mektubunda "Emine Hanım’ın iradesiyle belirlediği kıyafetlere herhangi bir baskının yapılması insan haklarına müdahale anlamına gelir. Bu özgür iradeyi sorgulamaya kimsenin hakkı olmadığı gibi engel olacak da hiçbir güç yoktur. Sizi toplumun vicdanına havale ediyorum" dedi.
ARITMAN: ANLAYAMAMIŞLAR
Arıtman ise AKP’li kadın vekillerin tepkilerini "Mektuptaki nüansı anlayamamışlar" sözleriyle karşıladı. Arıtman, şunları söyledi: "Mektupta kişisel tercihlere saygılı olduğumu, Emine Hanım’ın özel yaşamında istediği gibi olabileceğini ama Türkiye’yi temsil görevi yaparken Türkiye’nin çağdaş yüzünü göstermesi gerektiğini, bir kamu görevi yaptığını hatırlattım. Yoksa kimsenin giyimine karışıyor değiliz. "
Bebeğini bırakıp cepheye gitti
1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı’nda Erzurum’daki Aziziye Tabyası’na Rusların girdiği haberini duyan henüz 20’li yaşlardaki Nene Hatun, kundaktaki çocuğunu bırakarak eline geçirdiği satırla cepheye koştu. Aziziye Tabyası’na ulaşan Nene Hatun’un "vurun kardaşlarım, vurun bacılarım, kafirlere aman vermeyin" bağırışları, savaşan Erzurumluları daha da coşturdu. Nene Hatun ve hemşehrileri, tarihte ender görülen bir kahramanlık destanını tabyalarda Ruslara karşı yazdılar. Nene Hatun, 1955’te öldü.
Erzurum’un yiğit kadınıKara Fatma (Seher), 1877- 78 Türk-Rus Savaşı’nda Ruslar’ın Erzurum’u işgali sırasında Aziziye Tabyası’nda Türk askerlerinin yiyeceğini hazırlayıp, yaralıları tedavi için hastaneye taşıyan ve cephede askerlerle birlikte savaşan Türk kadını. Esmer ve siyah saçlı olması nedeniyle "Kara Fatma" olarak biliniyor.