Kitaplardan seçmeler

Güncelleme Tarihi:

Kitaplardan seçmeler
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 22, 2000 00:00

Haberin Devamı

BİZANS VE VENEDİK

Diplomatik ve Kültürel İlişkiler Üzerine Bir Araştırma / Donald M. Nicol / Çev: Gül Çağalı Güven / Sabancı Üniversite Yayınları / 482 sayfa

Donald M. Nicol, bu araştırmasında Ortaçağ'ın iki Hıristiyan kenti arasındaki diplomatik ve kültürel gelişmeleri, farklı kültürlere sahip bu iki merkez arasında gelişen 'aşk-nefret' ilişkisini incelerken, dönemin ekonomik ilişkilerini de değerlendiriyor. Yazar, ticari, askeri kayıtlar ve diplomatik yazışmalara dayanarak hazırladığı kitapta, Kostantinopolis'te yaşayan Cenevizliler, Venedikliler, Anconalılar, Pisalılar ve yerli Rumların çalkantılı ilişkilerini gözden geçiriyor. Nicol, kuramsal olarak dost, uygulamada ise uyuşmazlık halinde olan Bizans ve Venedik arasındaki temel ilişkiyi, ‘‘Bizans'ın bir vilayeti olarak doğdu Venedik. Büyüdükçe bu imparatorluğun müttefikine dönüştü, ergenlik çağında ortağı oldu, olgunluk çağındaysa Bizans dünyasının çözülmekte olan yapısı içinde geniş sömürgelerin sahibi olarak belirdi'' diye açıklıyor.

GÜZ SANCISI

Yılmaz Karakoyunlu /

Doğan Kitap / 230 sayfa

Yılmaz Karakoyunlu'nun 1992 yılında Simavi Yayınları tarafından yayımlanan ‘‘Güz Sancısı'' adlı kitabının ikinci baskısı Doğan Kitap'tan çıktı. Doğan Kitap daha önce yazarın ‘‘Salkım Hanım'ın Taneleri'', ‘‘Üç Aliler Divanı'', ‘‘Mevsimler Eskidi Biraz'' ve ‘‘Çiçekli Mumlar Sokağı'' adlı kitaplarını yayımlamıştı. Yakın tarihimizin önemli olaylarını roman kurgusu içerisinde anlatan Karakoyunlu, bu kitabında 6-7 Eylül 1955 olaylarını ele alıyor. Rum, Ermeni, Yahudi azınlıklarının ülkelerini terk etmek zorunda kalışlarına neden olan olayların doruğa çıktığı bu iki günün hikayesi, aslında azınlıklara yönelik Türkleştirme politikalarının tahlili olarak görülmeli.

GARGANTUA

François Rabelais / Türkçesi: Sabahattin Eyuboğlu, Vedat Günyol, Azra Erhat / Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları / 259 sayfa

16. yüzyıl Fransız edebiyatının temel taşlarından biri olan François Rabelais'nin beş kitaplık dev eserinin ayaklarından en önemlisini oluşturan ‘‘Gargantua'', Sabahattin Eyuboğlu, Vedat Günyol, Azra Erhat'ın 1973'te tamamladıkları ortak çeviriyle İş Bankası Kültür Yayınları tarafından yayınlandı. Kitapta Gustave Dore'nin ‘‘Gargantua''nın 1854 basımı için özel olarak hazırladığı illüstrasyonlar da yer alıyor.

1494-1553 yılları arasında yaşamış olan Rabelais, aydın bir keşiş, hekim ve anatomi uzmanı, büyük hümanist, doğa aşığı, hukukçu, köhnemiş skolastik eğitimin yılmaz aleyhtarı, her tür bilgi için Eski Yunan ve Latin kaynaklarına dönüşü savunan kimliğiyle güler yüzlü bir bilgedir. Son derece özgün bir yazar olan Fransız dilinin bu cambazı, ‘‘Pantagruel'' (1532) ve ‘‘Gargantua'' (1534) adlı romanlarını ‘‘Tiers Livre'' (1546) ve ‘‘Quart Livre'' (1548) ile devam ettirmiş, bu dev eser ölümünden sonra yayımlanan ‘‘Cinquieme Livre'' (1564) ile tamamlanmıştır. Bir dil destanı sayılan eserinde gerçekçilikle fanteziyi birleştiren Rabelais, zengin dil dağarcığı, benzersiz kelime oyunları ve icatları, son derece esnek üslubuyla bir güldürü ustasıdır. Rabelais'nin eserinin 1. Kitabını oluşturan ‘‘Gargantua'' (1534), tam adıyla ‘‘Pantagruel'in Babası Büyük Gargantua'nın Çok Ürkünç Hayatı'', ‘‘Pantagruel''den (1532) daha sonra yazılmıştır. Grandgousier'nin oğlu ve Pantagruel'in babası dev Gargantua'nın hayatını anlatan bu müthiş kitap, Rabelais'nin hümanist ideali üzerine son derece değerli bilgiler verir. Ortaçağın skolastik eğitimine yönelttiği saldırıları, modern bir pedagoji hayali ve bedenle ruhun birlikte eğitildiği bütüncül bir ahlak önermesi izler. Fetih savaşlarını, Sorbonne'daki ilahiyatçıları, batıl inançları eleştirir, Kilise'nin yozlaştırdığı din inancını bırakıp Havarilerin bozulmamış doktrinine, eski kutsal metinlere dönüşü, hümanizm tutkusu ve doğa aşkıya, doğaya uygun bir hayat sürmenin bilgisine ermeyi savunur. Yaşarken kitapları toplatılan, yasaklanan, sansürlenen, dinsizlikle suçlanan Rabelais, bütün bu saldırılara rağmen, her büyük yazar gibi bir klasik olarak sonraki nesillere kalmayı başarmıştır. ‘‘Gülmektir çünkü insanı insan eden'' diyen bu bilgeyi edebiyat severlere hararetle öneriyoruz.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!