Güncelleme Tarihi:
Ankara Üniversitesi (AÜ) Tıp Fakültesi Gastroenteroloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Necati Örmeci, tıpta "kist hidatik" adı verilen hastalığın, kedi köpeklerin bağırsaklarında yaşayan parazitlerin yumurtalarını atması ve bu yumurtalara bir şekilde insanın ağız yoluyla temas etmesi durumunda bağırsağa geçen bir sorun olduğunu söyledi.
Yumurtaların bağırsakta açılarak bağırsağı deldiğini ve karaciğere ulaştığını ifade eden Örmeci, yumurtaların bir süre sonra bütün sisteme yayıldığını ve yılda 2 santimetre çapında büyüme seyri gösterdiğini anlattı. Örmeci, bunun olgun bir kist haline geldiğini ve zamanla daha da büyüdüğünü dile getirerek, kistin hayati merkezlere baskı yapması halinde yaşamı tehdit eden çok ciddi bir sorun olabildiğini ifade etti.
Söz konusu kistin çok yüksek alerji geliştirme riski taşıdığına dikkati çeken Örmeci, "Kistin içindeki sıvı, oldukça allerjen bir maddedir. Birden kana karışır ve ani ölüme yol açabilir" dedi.
TEDAVİ YURT DIŞINDA DA KABUL GÖRDÜ
Örmeci, insanların hayatının tehdit eden bu hastalığın, yaklaşık 1985'lere kadar tek tedavi yönteminin cerrahi olduğunu vurgulayarak, "Cerrahi tedavi sonrasında her 4 hastadan birinde parazit nüksederdi. Çünkü, bir santimetreküp parazit sıvısı, 350 tane yeniden kist oluşturacak kadar üretkendir. Cerrahi müdahale sırasında dışarı en ufak bir sızıntı olduğunda yeniden nüksediyordu" dedi.
Kendisinin geliştirdiği bir tedavi uygulaması ile bu riskin ortadan kalktığını anlatan Örmeci, çok başarılı sonuçlar elde ettiklerini ve tedavinin birçok bilimsel dergide yayımlandığını ve yurt dışında da kabul gördüğünü ve ödül aldığını söyledi.
Tedavinin, "saf alkol ve polidokonol" kombinasyonuyla yapıldığını dile getiren Örmeci, şunları kaydetti:
"Ultrason eşliğinde kistin içine giriliyor ve incecik bir iğne ile bu ilaçlar kistin içine enjekte ediliyor. Enjeksiyon sonrasında tümör ölüyor. Kesinlikle parazit nüksetmiyor.
Kistin özel tipleri var. Tip +1 ve 2'de yüzde 100 başarı elde ediliyor, ancak tip 3'te bazen ilaç yeterli olmayabiliyor. Çünkü, kist 3'lerde bazı parazitlere ilaç değmiyor ve canlı kalabiliyor. Buna rağmen, Tip 3'lerde de başarı yüzde 90'ların üzerinde."
"YÖNTEM, DALAK, KAS VE BÖBREKLERDEKİ KİSTLERDE DE ETKİLİ"
Örmeci, bugüne kadar yaklaşık 750 civarında hastanın bu protokol ile tedavi edildiğini belirterek, yöntemin karaciğer dışında dalak, kas, böbreklerdeki kistlerde de etkili olduğunu, tedavi sonrasında şimdiye kadar hiç ölüm ile karşılaşmadıklarını bildirdi.
Ciddi bir yan etki ile karşılaşılmadığını, ancak seyrek olarak tedavi sonrası geçici deri döküntüleri görülebildiğini dile getiren Örmeci, şuuru yerinde olan her hastaya uygulama yapılabildiğini söyledi.