Güncelleme Tarihi:
DGM kararının bugün açıklanmasından sonra bir basın bildirisi yayımlayan Uluç, kararda, Türk aydınlarının hedef olduğu terör eylemlerinin kaynağının gerçek adresinin gösterildiğini, bu adresin, ''terörist devlet İran ve bu devleti yöneten mollalar rejimi'' olduğunu savunarak şunları kaydetti:
''Davanın ilk gününde, mahkeme huzurunda, müdahil taraf olarak bir açıklama yapmıştım. Türk adaletine güvenimi vurgulamış, yargılanan kişilerin sadece birer maşa olduklarını savunmuş, idam cezasına karşı olduğumu belirtmiş, adaletten tek beklentimin, gerçek hedefi laik Türkiye Cumhuriyeti olan terörist İran devletinin suçuna işaret edilmesi olduğunu söylemiştim. (Saygın Türkiye'nin, Yargı Gücü'nün de desteği ile, katil devleti dünya kamuoyu önünde mahkum ettirmek için gerekenleri yapacağına inanmak istiyorum) demiştim.''
Uluç, DGM'nin kararının, ''Türk adaletinin saygınlığını bir kez daha kanıtlayacak iradeyi yansıttığını'', ''bunun bir ilk olmadığını''anlatarak, ''Türk Yargı Gücü, Çetin Emeç davasında da terörist İran devletini suçlu bulmuştu. O dönemde tepkisiz kalan Yürütme Gücü'nün ve siyaset dünyasının, bu kez, terör şehitlerinin anısına saygıyla, tepki göstermesini, ülkemizi ve laik rejimimizi hedef alan İran kaynaklı teröre son vermek için uluslararası alanda adli girişimlerde bulunarak, Türkiye'nin saygınlığını koruması beklentisindeyim'' dedi.
DGM kararının, İran'a karşı ''Lahey Adalet Divanı yolunu tam olarak açtığını'' savunan Dolunay Uluç, açıklamasını şöyle tamaladı:
''İtiraf ederim ki, babamın öldürüldüğü günden beri terörist İran devletine karşı bireysel girişim ve çabalarımda, kendimi sık sık yalnız hissettim. Çok küçük menfaater uğruna gerçekleri saklamak çabasındaki veya laik rejimi sarsmak arzusundaki insanların baskı ve tehditlerine hedef oldum.
Kendimi, gaflet, dalalet ve hıyanet içindekiler karşısında buldum. Laik Türkiye Cumhuriyeti'ni hedef alan terörist devlete taviz verenlere karşı mücadeleye güç ve destek sağlayan Yargı Gücü ile, mahkeme süresince yürekli yetenekleriyle benisavunan avukatım Erdem Akyüz'e ve bize destek olan herkese içtenlikle teşekkür ederim.''
KARAR, HÜKÜMETE MÜKELLEFİYETLER YÜKLÜYOR
Uluç'un avukatı Erdem Akyüz de yaptığı açıklamada, yargılama sürecinde, olayın dış bağlantısını ortaya koyma çabaları gösterdiklerini, zamanın İçişleri Bakanı'nın İran'a yaptığı gezi öncesi kullandığı sözleri kaynak göstererek, devletin elinde bulunan bilgi ve belgelerin toplanması isteminde bulunduklarını hatırlattı.
''Terörün İran boyutu, şeriat istekleri ile Atatürk ilkelerini ve laik rejimi yıkma çabaları, DGM kararı ile sabit olmuştur'' diyen Akyüz, ''Bu karar, Türkiye Cumhuriyeti hükümetine ve, Parlamentosu'na önemli mükellefiyetler yüklemektedir. TC hükümeti, Yargı kararı doğrultusunda gerekli işlemleri yapmak, önlemleri almak ve uluslararası alanda girişimlerde bulunmakla yükümlüdür. Yargı kararının gereği, her boyut ve platformda yerine getirilmelidir'' diye konuştu.