Güncelleme Tarihi:
Ülkemizde artık virüsün mutasyonlu varyantlarının olduğunu biliyoruz. Son bir aya bakıldığında da günlük vaka sayılarında ciddi artışlar görülüyor. ‘Yüksek riskli’ birçok şehir de artık ‘çok yüksek riskli şehir’ kategorisine geçtiler. Akıllara gelen ilk soru ise salgında üçüncü dalgayı mı yaşıyoruz?
Kalp-damar cerrahisi uzmanı Prof. Dr. Melih Us, “Haftalık vaka sayıları 100 bine yaklaştı ve artış hızı yukarı yönlü devam ediyor. Bu durum doğru yolda olmadığımızı ve bir şeyleri yanlış yaptığımızı gösteriyor. Bu şekilde devam edersek üçüncü dalga kaçınılmaz. Eğer üçüncü dalga ile karşılaşırsak, can kaybı çok fazla olacaktır” diyor ve ekliyor:
“Birinci dalga sonrasında vaka sayıları binin altına indiğinde normalleşmeye başladık ve eylül ayından itibaren ikinci dalgayı yaşadık. İkinci dalgada 9 binli rakamlara geldiğimizde ikinci normalleşme sürecini denemeye başladık. Pozitiflik oranları yüzde 10’un üzerinde ve haftalık vaka sayıları 100 binli rakamlarda giderse korkarım tekrar kapanacağız.”
Mevsimlerin virüsün bulaşma riskinde önemli bir rol oynadığı artık bilinen bir gerçek. Önümüzde de bahar ve yazları var. Özellikle haziran, temmuz ve ağustos aylarında salgının nasıl bir seyir alacağı bilinmezliğini koruyor. Bu konuyla ilgili Melih Us’un söyledikleri de dikkat çekici:
“2020'de gördük ki, yaz aylarında salgının bulaş hızı azalıyor gibi görünse de koronavirüs, son hız devam ediyor. 2020’de ikinci ağır dalgayı yaşadık. Önümüzdeki süreci bugünkü tabloya bakarak yorumlarsak, düşüş yaşanır yaşanmaz demek biraz zor.”
‘MEGA MUTASYON’ VAR MI?
Son birkaç gündür birçok bilim insanı ‘mega mutasyon’ ifadesini kullanıyor. Mega mutasyon, virüsün çok daha fazla kişiye yayılmasıyla ortaya çıkan mutasyon olarak tanımlanıyor. Bununla birlikte Melih Us, mega mutasyon diye bir şeyin henüz bilimsel dayanağının olmadığını söylüyor:
“Virüslerde mutasyon zaten vardır ve var olmaya devam edecek. Kötü huylu daha öldürücü mutasyonlar olabileceği gibi, aynı 2003 yılındaki ilk SARS salgını gibi iyi huylu mutasyonlarla hastalık ölümcül olmaktan çıkabilir. Ancak hep kötü senaryoya göre plan yapmak gerekir. İngiltere, Brezilya ve Güney Afrika mutasyonları ve onun alt grupları dışında şu anda saptanan mutasyon yok.”
AŞILAMA HIZIMIZI DAHA DA ARTIRMAMIZ LAZIM
Şu ana kadar 12 milyona yakın kişi aşılandı. İlk dozu olanların oranı yüzde 9,5. İkinci doz yaptıranların oranı da yüzde 4,3. Peki aşılamada hızlı mı ilerliyoruz?
Bu konuda asıl sonuçların bu haftadan itibaren belli olacağının altını çizen Melih Us, “İlk grupta aşılanan sağlık çalışanlarının ikinci dozunun üzerinden bir ay geçti ve önümüzdeki iki hafta antikor düzeyleri belli olacak. Ayrıca ülkemizde yapılan Coronavax aşısının kitleler üzerindeki etkileri de belli olacak” diyor ve ekliyor:
“Üçüncü dalgaya doğru, ne kadar çok kişiyi aşılarsak can kayıpları o kadar az olacak. Sağlık sistemimiz hızlı uygulama konusunda kendini ispatlamış durumda. Her ne kadar dünya üzerinde aşı uygulaması konusunda iyi bir sınav versek de aşılama hızımızı daha da artırmamız lazım. Nüfusun en az yüzde 75'ini aşılamamız lazım ama bu da tamamıyla aşı tedariki ile ilgili bir konu. ”