Güncelleme Tarihi:
Kirli su ve hava ile ilaç gibi benzeri unsurların bebeÄŸe, gebeliÄŸin ilk üç ayında organları yeni oluÅŸtuÄŸu için büyük zararlar verebileceÄŸini anlatan ÇolakoÄŸlu, anne adaylarının ileride yaÅŸanabilecek saÄŸlık problemlerini önlemek için dikkatli olmaları gerektiÄŸini kaydetti.Â
Havayı kirleten sanayi kuruluÅŸlarının yakınlarında oturan hamilelerin oluÅŸan kirlilik nedeniyle önemli ölçüde tehdit altında olduklarını vurgulayan ÇolakoÄŸlu, şöyle konuÅŸtu:Â
"Kirli hava ve suda bulunan toksin içeren maddeler anne karnındaki bebekler üzerinde çok zararlıdır. Bu maddeler bebeÄŸin beyin, kalp gibi iç organlarının geliÅŸimini etkileyerek ciddi hastalıklara neden olur. Çocuk ilerde kalp hastalıklarına yakalanabilir, beyin fonksiyonlarında sıkıntı yaÅŸar ve kafa büyümesi, zeka geriliÄŸi gibi sorunlar ortaya çıkabilir. Gene bu aylarda benzer etkilere maruz kalan bebekler de lösemi hastalığına daha kolay yakalanabilir."Â
"KIÅžIN HAMÄ°LELÄ°K DAHA RÄ°SKLÄ°"
Ekonomik nedenlerle büyük kentlerde fuel-oil'den kömürlü kalorifer kazanlarına geçişlerde büyük artış olduğunu vurgulayan Çolakoğlu, sitelerde katı yakıtla ısınmaya geçilmesinin de bebekler için büyük risk oluşturduğuna işaret etti.
Özellikle hamileliğinin ilk 3 ayını kış mevsiminde yaşayan annelerin bebeklerinin bu durumdan daha fazla etkileneceklerini dile getiren Çolakoğlu, "Böyle bir durumdan endişe eden annelerin bu dönemde sık aralıklarla doktor kontrolüne gitmesinde fayda var" dedi.
Hava kirliliÄŸinin yoÄŸun olduÄŸu büyük kentlerde, hamilelere riskli olarak nitelendirilen bu dönemde mümkün olduÄŸu kadar az dışarı çıkmasını öneren ÇolakoÄŸlu, bu durumda çalışan annelerin daha dikkatli olması gerektiÄŸini söyledi.Â
Büyük şehirlerde kirlilik oranlarının çeşitli noktalardaki ölçümlerin ortalaması alınarak bulunduğunu anlatan Çolakoğlu, kirliliğin az ve çok olduğu bölgelerin ortalamasının düşük olmasının riski ortadan kaldırmayacağını savundu.
Yetkililer her ne kadar kabul etmeseler de, yoÄŸun olarak kömürle ısınılan bölgelerde yaÅŸayan herkesin bu risk altında olduÄŸunu belirten ÇolakoÄŸlu, çözümün doÄŸalgazın yaygınlaÅŸtırılmasından geçtiÄŸini söyledi.Â