Güncelleme Tarihi:
Bölgenin daha önce de 4 mil uzaktaki Sakız Adası’na kaçan binlerce mültecinin çıkış noktası olduğunu bilen balıkçı hemen ‘158 Sahil Güvenlik İhbar Hattı’nı aradı. Tarif edilen noktaya ulaşan Sahil Güvenlik botu, tekneye ‘Dur’ ihtarında bulunup önünü kesti.
PASAPORTLAR DENİZE
Teknenin içindekiler yakalanacaklarını anlayınca pasaportlarının içinde bulunduğu poşeti denize attı. Teknenin içinde yarısı çocuklardan oluşan 12 kişilik grup sahile götürüldü.
Bu sırada ihbarda bulunan balıkçı ise teknedekilerin attığı poşeti denizden çıkarıp Sahil Güvenlik ekiplerine teslim etti. Pasaportlara göre kimlik tespiti yapılınca botta bulunan 11 kişinin Türk vatandaşı bir kişinin ise Suriye uyruklu olduğu belirlendi.
Yakalanan O.D. ile Ş.U.’nun farklı yıllarda polis akademilerinde öğretim üyesi olarak görev yaptıkları, “FETÖ/PDY’ye üye olmak ve anayasal düzeni zorla değiştirmek” suçlarından haklarında yakalama kararı bulunduğu tespit edildi. Ş.U.’nun üzerinden sahte kimlik de çıkarken, teknede bulunan diğer kişilerin de O.D. ve Ş.U.’nun eşleriyle çocukları olduğu saptandı. Suriye uyruklu kişi ise kaçakçı şebekesine çalışan, tekneye kaptanlık yapan kişiydi.
İNTERNETTEN BULDULAR
İki ailenin hikâyesi ise yeni kaçakçılık yöntemini de ortaya çıkardı. İfadelerine göre iki aile internetten bağlantıya geçtikleri insan kaçakçılığı şebekesiyle kişi başı 10 bin Euro’ya yani toplam 110 bin Euro’ya anlaştı. İddiaya göre iki aile, Ankara’dan yola çıktılar. Araçla cumartesi sabah İzmir’in Çeşme ilçesine ulaşıp kendilerine bildirilen noktada onları Sakız’a götürecek Suriyeli şebeke üyesi ile buluştular.
O.D. ve Ş.U.’nun, 17-25 Aralık süreci sonrası deşifre olmamaları için polis akademilerinden örgütün talimatıyla ayrıldıkları, Ş.U.’nun ve O.D.’nin Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi’nde görevlendirildikleri iddia edildi.