Güncelleme Tarihi:
BDP Genel Başkan Yardımcısı Gültan Kışanak, BDP Iğdır Milletvekili Pervin Buldan ile birlikte dün akşam KCK davasında Elbistan E Tipi Kapalı Cezaevi’nde bulunan Aysel Doğan’ı ziyaret etti. Doğan ile bir süre görüşen Kışanak, daha sonra gazetecilerin sorularını yanıtladı. Türkiye’nin çeşitli bölgelerindeki cezaevlerini ziyaret ettiklerini, yaşanan sorun ve sıkıntılarla ilgili bilgi aldıklarını ifade eden Kışanak, "Çekilme sürecinin durdurulması bir güven sorununun göstergesidir. Sürecin sıkıntıda olduğunun, gerilimli olduğunun göstergesidir. Bu konuda ihtiyacımız olan demokratikleşme adımlarını atarsak, bu müzakere sürecinin de sağlıklı bir şekilde ilerlemesine katkıda olacaktır" dedi.
Türkiye’nin ihtiyacı olan adımların acilen atılması gerektiğini belirten Kışanak, şunları söyledi:
"Genel olarak arkadaşlarımızın merak ettiği konu dışarıdaki gelişmeler. En çok da süreci merak ediyorlar. Bu sorun çözülecek mi? Nereye gidecek? AK Parti’nin bugün bir toplantısı vardı, demokratikleşme paketi görüşülecekti. Temennimiz o ki bu konuda oyalayan, öteleyen yaklaşımdan biran evvel vazgeçilir. Türkiye’nin ihtiyacı olan bu adımlar acil olarak atılır. Türkiye’de bu konu gerçekten yanlış yerde tartışılıyor. Türkiye demokrasisinin eksikleri var. Bunun tamamlanması lazım. Dünya ve insanlık hangi evrensel değerlerle hangi hukuk normlarla demokrasiyi inşa etmişse, Türkiye’de de bunlar olsun. Bizim kimseden bir eksiğimiz yok. Türkiye’nin Avrupa’daki herhangi bir ülkeden bir eksiği mi var? Bizim halkımızın, bizim insanlarımızın demokrasiye layık olmadığını mı düşünüyorlar. Bir Fransız, İngiliz, Amerikalı demokrasiye layıksa, fazlasıyla bizde demokrasiye layık insanlarız."
Hükümetin Suriye politikasını da trajedi olarak yorumlayan Kışanak, Türkiye’nin Suriye’de barışın tarafından olması gerektiğini belirterek, şunları kaydetti:
"Suriye meselesi tam bir trajedidir. Türkiye, Suriye’de barışın tarafında olmalıdır. Çözümün tarafında, diyalogun tarafında olmalıdır. Son yaşanan gelişmeler üzerine bir taraftar askeri müdahale tartışılırken, dünya, BM, farklı ülkeler, ABD, Rusya Suriye’nin kendi bileşenleri acaba başka bir çözüm yolu bulunabilir mi diye tartışıyor. Kimyasal silahların teslimi, tehdit olmaktan çıkarılması için girişimler ve adımlar var. Bunlar çok önemli şeyler, Türkiye’nin de bunlara destek vermesi lazım. Türkiye şimdiye kadar ne yazık ki savaşa destek verdi. Bizim beklentimiz odur ki; Türkiye barışa destek versin. Çözüme destek versin. Yoksa 2 yıldır Suriye halkı büyük bir zulüm altındadır. 3 milyon insan yerinden yurdundan oldu. 100 bini aşkın insan yaşamını yitirdi. Derhal ateşkesin sağlanması, görüşmelerin başlaması ve bir siyasi çözüm projesinin ortaya atılması lazım. Bu konuda bir parti olarak başından beri bu tezi savunduk. Suriye’de siyasi çözüm mümkündür. Suriye’de Alevilere, Kürtlere, Süryani ve farklı inanç taşıyan kişilere gelecek güvencesi verilmeli. Türkiye eğer bir destek verecekse, bir çaba sarf edecekse, fedakarlık yapacaksa barış için, çözüm için, siyasi bir çözüm projesi için gücün ortaya koymalı. Aksi taktirde Suriye yıkıldı, yakıldı, harabeye döndü, eğer böyle devam ederse bitmez tükenmez bir iç savaş girdabı içinde insanlar çok daha büyük acı yaşayacak. Türkiye’nin vebal altında kalması kabul edilebilir bir şey değildir."
Açıklamaların ardından Gültan Kışanak, beraberindekiler ile birlikte ilçeden ayrıldı.