Oluşturulma Tarihi: Aralık 19, 2002 00:00
MİLLİ Eğitim Bakanı Erkan Mumcu kendisinden beklenen uygulamalara başlamış görünüyor:Kadrolaşmanın önce ilk adımını attı. Vekáleten yönetilen görevleri, asaleten görev yapacak kişilere devretmek gerekçesiyle boşalttı. Kimse ‘‘bakan partizanlık yapıyor’’ demesin diye de bu görevlere getirilecek olanları mülki amirlerin tayin edeceğini bildirdi.Káğıt üstünde harika bir yaklaşım.Tabii valilerin ve kaymakamların, bulundukları yöredeki AKP'den gelecek telkinlere aldırış etmeyeceğine inanacak kadar saf iseniz...Sayın Bakan ‘‘Yok öyle şey’’ diyor. Ama ardından Şereflikoçhisar Milli Eğitim Müdürlüğü'ne aynen ‘‘korkulan’’ usulle tayin yapılıyor.İkincisini de Sayın Bakan'ın bizzat yaptığı bildiriliyor:Ankara'nın Evren İlçesi Milli Eğitim Müdürü iken istifa ederek AKP İstanbul 3. bölge milletvekili adayı olan Yakup Hayırlıoğlu, İstanbul Fatih İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü'ne vekáleten atanmış.Turgut Özal'ın ilk Milli Eğitim Bakanı Vehbi Dinçerler de bazı uygulamaları yerel yönetime bırakırdı. Örneğin, 19 Mayıs törenlerine katılacak kız öğrencilerin kıyafetlerini yarı tesettür şekline dönüştürmek için ‘‘öğrenci velilerine’’ dönük bir anket çalışması yaptırmış, sonra da ‘‘Demokratik şekilde araştırdık, bu sonucu aldık’’ gerekçesine sığınmıştı.Erkan Mumcu belli ki Türk Milli Eğitim sistemini sadece Dinçerler dönemindeki kadar değil, en az Turgut Özal'ın ilk 8 yılında aynı göreve gelen dört bakan dönemindeki kadar tahrip etmeye kararlı. Onlar da her şeyi ‘‘masum görünen gerekçelere’’ dayarlardı. Örneğin, Metin Emiroğlu döneminde ilkokullarda çocukların gerekirse namaz kılmaları için birer oda ayrılması tam karara bağlanmak üzereyken basının uyarısıyla vazgeçildi. Ama özel ortaöğretim okullarına mescit açma zorunluğu konuldu.Keza ‘‘çocuklarımızın geçmiş dönem kültüründen kopmalarını önlemek’’ için ‘‘okullara seçmeli olarak eski yazı dersi koymaya’’ kalkışıldı. Ama yine kamuoyunun tepkisi üzerine proje uygulamaya konulmadı.Şimdi bekleyin bakalım ‘‘Bakanlık Talim-Terbiye Kurulu kararıyla, okullara tavsiye edilen eserler ve dergiler vs.’’ listesine neler konuyor?Milli Eğitim meselelerine sonra tekrar girmeye belli ki mecbur kalacağız. Çünkü
haberler orada kırmızı bir ışığın yanmaya başladığını bildiriyor. Örneğin, ‘‘Okullarımızda tek tip adam yetiştirilmesine engel olacağız. Çocuk neye ilgi duyuyorsa o yönde eğitim almalı’’ türü lafları o eski günlerden anımsadığımız gibi bu sözlerin nereye vardığını da biliyoruz.Not: Burası özel mesaj yeri değil. Ama mesleğini dürüstlükten hiç ayrılmadan 50 yılı aşkın bir süre şerefle taşıyan Seyfettin Turhan gibi bir meslektaşınızı, bir dostunuzu kaybederseniz, onu tanıyan, seven herkese ve meslek dünyanıza buradan başsağlığı mesajı iletmeye hakkınız olmalıdır. O.E.
button