Kırk katır mı?

Güncelleme Tarihi:

Kırk katır mı
Oluşturulma Tarihi: Nisan 10, 2004 00:00

WASHINGTON’dan verilen bir habere göre, ABD’li üst düzey yönetici, Rumların Annan Planı’na hayır demesi halinde KKTC’ye ambargonun kalkacağını ima etmiş.Adı ve yetkisi ne imiş? Söyledikleri eğer ABD’nin kararlaştırılmış bir politikasını yansıtıyorsa açık açık neden söylememiş de ima etmiş?Meselenin o tarafı ABD yetkililerinin sıkışınca ‘bizim böyle bir politikamız yok’ demeyi, ama aynı zamanda da Kıbrıs’taki Rum yetkililere aba altından sopa göstermeyi tercih ettiklerini ortaya koyuyor.Biz bu tür ‘havuç ile sopa’ taktiklerini biliriz.Hatta iyice sarmala düşüp, tam kımıldayamaz hale geldiğimiz zaman ‘sırası gelmişken şunu bir imzalayıverin’ türü dayatmaların da çok örneğini gösterebiliriz.Siz ülkenizi ‘nurlu ufuklar’ nutukları atarken ‘borç batağına’ sokar, ana parayı ödemek bir yana, sadece faizi ödeyerek ayakta kalmaya çalışırsanız, size borç verenlerin (veya verdirenlerin) sözlerinden çıkamazsınız.Türkiye’nin uluslararası platformdaki durumu kısaca budur.Bu taktik artık uluslararası ilişkilerin en geçerli silahı haline geldi.Sizi her yönden kuşatıyorlar. Yeni teknolojiye mi ihtiyacınız var, onlara mahkûmsunuz?Borç yükü altında eziliyor musunuz?Onlara mahkûmsunuz?Avrupa Birliği’ne girmek mi istiyorsunuz?Hem onlara mahkûmsunuz hem de istediklerini günü gününe, harfi harfine yerine getirmeye mecbursunuz.Ama bugün bizim değinmek istediğimiz Türkiye’nin durumu değil, bu defa Kıbrıs Rumlarının bize benzeyen kuşatılmışlık sıkıntısından söz etmek istiyoruz:Bunun adı, bizim dilimizde ‘Kırk katır mı, kırk satır mı?’dır.Rumları öyle bir köşeye sıkıştırdılar ki, aşağı tükürseler sakal, yukarı tükürseler bıyık. Ne yapacaklarını onlar da şaşırdılar:Öyle ya, Annan Planı’na Türkler evet, Rumlar hayır derse ne olacak?Annan Planı yürürlüğe girmeyecek, ama sadece Kuzey’deki Türklerin önündeki ambargolar kalkmakla kalmayacak, bugün varlığına tahammül edemedikleri KKTC’yi daha da kemikleştirecekler. Adanın bölünmüşlüğünü tescil ettirecekler. Rüyalarında bile görmek istemedikleri Rauf Denktaş’ı daha uzun yıllar (dileriz Denktaş’ın ömrü çok uzun olur) aynı konumda görmeye mecbur kalacaklar.Nitekim eski Yunanistan Başbakanı Kostas Simitis geçenlerde Rumlara soruyordu:‘Rum yönetimi, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi kararlarına atıfta bulunabilecek mi? (Yani ‘daha ne kadar süreyle, meşru Kıbrıs devleti sadece biziz diyebileceksiniz?)Avrupa Birliği, KKTC’ye uygulanan ambargoyu kaldırmayacak mı?Uluslararası toplum, KKTC’yi daha ne kadar süre tanımayacak?Sonuçta Rumlara verilecek KKTC toprakları tümden elden çıkmayacak mı?’Bekleyelim bakalım Rumlar kırk katırı mı seçecekler kırk satırı mı?
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!