Kırım Kongo ateşi Ankara’da görüldü
Güncelleme Tarihi:
Oya ARMUTÇU-Süleyman DEMİRKAN/ANKARA
Oluşturulma Tarihi: Haziran 09, 2006 00:00
Türkiye’de, ilk kez 2003 yılında Tokat’ta görülen Kırım Kongo Kanamalı Ateşi hastalığı şimdi de Ankara’da çıktı. 13 yaşındaki T.B. adlı erkek çocuk, Kırım Kongo hastalığı teşhisi ile Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’ne yatırıldı.
T.B’nin tedavisine hastanenin Pediatri Enfeksiyon Hastalıkları Servisi’nde devam ediliyor. T.B’nin 2 Haziran’da hastaneye bu teşhisle yatırıldığı belirlendi. Ayrıca iki vakanın daha Numune Hastanesi’nde tedavi altında olduğu öğrenildi. Numune Hastanesi İntaniye Servisi Klinik Şefi Doç. Dr. Hürrem Bodur, ağırlıklı olarak ateş-kanama belirtileriyle başlayan hastalığın, vücudun kanama sistemini bozduğunu bildirdi. Bodur, hastalıktan ölüm oranının yüzde 4-5 olduğunu belirterek şunları söyledi:
ERKEN TEDAVİ ÇOK ÖNEMLİ
"Ağır vakalarda erken hekime başvuru, erken tanı ve erken tedavi önemli. Hastalığın mikrobunu kapanların yüzde 90’ına hiçbir şey olmuyor. Ancak, ağır seyirlerde destek tedavisi gerekiyor. Korunma önemli. Başta Balkanlar olmak üzere Türkiye’nin etrafındaki ülkelerde yıllardır var olan bir hastalık. Ülkemizde ilk kez 2002’de görüldü. Azalma eğilimi var. Kesin tanısı, Refik Saydam Referans Laboratuvarı’nda konuluyor. Bu yıl, bize 7 pozitif vaka geldi. Hiç ölüm yok. Çoğunu taburcu ettik, halen 2 vaka tedavi altında."
Kenelerin virüs taşıyarak insanları ısırması ve kan emmesiyle ortaya çıkan hastalık, bulaşıcı olabiliyor. Tokat’ta da keneden geçen bu hastalık nedeniyle halk arasında panik yaşanmıştı. Mayıstan itibaren mevsimsel olarak doğayla iç içe olunması ve hayvanların bakımı nedeniyle özellikle kırsal yörelerde hastalığın artabileceği belirtilerek dikkatli olunması isteniyor.
ERKEN TEDAVİ ÇOK ÖNEMLİ
"Ağır vakalarda erken hekime başvuru, erken tanı ve erken tedavi önemli. Hastalığın mikrobunu kapanların yüzde 90’ına hiçbir şey olmuyor. Ancak, ağır seyirlerde destek tedavisi gerekiyor. Korunma önemli. Başta Balkanlar olmak üzere Türkiye’nin etrafındaki ülkelerde yıllardır var olan bir hastalık. Ülkemizde ilk kez 2002’de görüldü. Azalma eğilimi var. Kesin tanısı, Refik Saydam Referans Laboratuvarı’nda konuluyor. Bu yıl, bize 7 pozitif vaka geldi. Hiç ölüm yok. Çoğunu taburcu ettik, halen 2 vaka tedavi altında."
Kenelerin virüs taşıyarak insanları ısırması ve kan emmesiyle ortaya çıkan hastalık, bulaşıcı olabiliyor. Tokat’ta da keneden geçen bu hastalık nedeniyle halk arasında panik yaşanmıştı. Mayıstan itibaren mevsimsel olarak doğayla iç içe olunması ve hayvanların bakımı nedeniyle özellikle kırsal yörelerde hastalığın artabileceği belirtilerek dikkatli olunması isteniyor.