Kırıldı mı, kırılmadı mı?

Güncelleme Tarihi:

Kırıldı mı, kırılmadı mı
Oluşturulma Tarihi: Kasım 16, 1999 00:00

Haberin Devamı

Gölyaka'da deprem sonrası küçük de olsa bir sevinç dalgası yaşanıyor. İlçe halkı 7.2 büyüklüğündeki deprem ile 17 Ağustos depreminde kırılmayan yerlerin kırıldığını, artık güvende olduklarını düşünüyor. Jeologlar ise sevinmek için çok erken olduğunu, önce bölgede adım adım inceleme yapmak gerektiğini söylüyor.

Son depremde büyük acılar yaşayan Bolu'nun Gölyaka ilçesi sakinleri, çok çok az da olsa kendilerini rahatlamış hissediyorlar. İlçe sakinleri, 17 Ağustos depreminden sonra kendilerine ‘‘Burada bir deprem daha olacak. Çünkü kırılmayan yerler var’’ dendiğini ve o günden bu yana yeni bir deprem beklentisinde olduklarını anlatıyorlar. 7.2 büyüklüğündeki Düzce depremi, bu nedenle ilçede büyük panik yaratmamış. İlçede 1 ölü ve 50 yaralı var. Deprem sonrası hákim olan düşünce ise biraz tehlike yaratacak cinsten. Çünkü Gölyakalılar, 7.2 büyüklüğündeki Düzce depremi ile Gölyaka'nın tamamen kırıldığına ve ilçede yeni bir deprem olmayacağına inanıyor.

HALKI UYARDILAR

İstanbul Üniversitesi Jeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şükrü Ersoy ise daha Gölyaka'nın Düzce ile aynı fay hattında olup olmadığının bile kesinlik kazanmadığını belirtirken, halkı ‘‘Burada bir daha deprem olmaz diyebilmek için bölgenin adım adım incelenmesi gerekir. 17 Ağustos depreminde kırılmayan yerlerin tamamen kırılıp kırılmadığı henüz meçhul’’ diye uyarıyor.

YOL 3 METRE ÇÖKTÜ

Gölyaka'da, 17 Ağustos depreminde kırılmayan yerlerin son depremle tamamen kırılıp kırılmadığının araştırması, İstanbul Teknik Üniversitesi Avrasya Yerbilimleri Enstitüsü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Aykut Barka ve İstanbul Üniversitesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şükrü Ersoy başkanlığındaki öğrenci grubu tarafından gerçekleştiriliyor.

Gölyaka'nın Hamamyanı Köyü'nde otobüs durağının yanıbaşında 3 metreye kadar çökmeler var. Efteni Gölü'nün hemen üstünde bulunan Hacıyakup köyü yollarında ise sırtlanmalar ve 50 santimetreye varan ayrılmalar mevcut.

Prof. Dr. Aykut Barka ve Prof. Dr. Şükrü Ersoy, bu durumu Gölyaka'nın farklı bir havza olduğunu söyleyerek açıklıyorlar. Barka ve Ersoy ‘‘Buradan birkaç tür kırık bekliyoruz. Ya basınç sırtları oluşur, ya da ayrılır. Sıçrayan kırıklar arası çökme oluşur’’ diyorlar.

YANAN GÖLÜN SIRRI

İki bilim adamı, Efteni Gölü'nün alev alev yanmasını ise b‘‘eklenen olağan bir gelişme’’ olarak değerlendiriyor. Prof. Ersoy ‘‘Burası bataklık bir bölge. Bataklıkta bulunan katman katman sıkışmış organik maddeler metan gazını oluşturuyor. Bu gaz, suyla birlikte kırıklıklar boyunca yüzeye çıkıyor’’ diyor. Prof. Ersoy, gölden çıkan alevlerin havza içinde depolanmış gaz miktarına bağlı olarak değişeceğini belirtiyor. Yani, alevler kısa sürede sönebilir de, yıllar boyunca yanabilir de. Prof. Dr. Aykut Barka ise bir yangın ya da metan gazı patlaması ihtimaline karşı, ‘‘Bir metan gazı patlaması olabileceğini zannetmiyorum. En azından ben böyle bir örnek görmedim. Aynı şekilde bir yangına yol açabileceğini de sanmıyorum. Çünkü çevre yangına elverişli değil’’ diyor.



Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!