Güncelleme Tarihi:
KORKU AŞILAMA SİNSİLİĞİ
“Çağlayan’daki vahşi terör eylemini lanetliyorum. Anlaşılan İstanbul’daki terörist saldırının Çağlayan’daki Adliye Sarayı’nda gerçekleşmesi özellikle kurgulanmıştır. Terör örgütü DHKP-C’nin kiralık bir çete olduğu dikkate alındığında menfur eylemiyle neyi amaçladığı, hangi mesajları vermeye çalıştığı esasen sır olmaktan çıkacaktır. Zira her terörist saldırının ardında ahlaksız bir hedef yatmaktadır. İstanbul’da, güpegündüz, hem de bir adliyede böylesi bir saldırının yapılması, kesinlikle bağımsız ve bağlantısız olamayacaktır. Öncelikle bu yasa dışı örgütün ana gayesi her yerde terör eylemini yapacağını göstererek topluma korku aşılama sinsiliğidir.
Bu cani şebeke, Berkin Elvan’ı gerekçe göstererek kamuoyuna doğrudan alçak emellerini duyurma fırsatı yakalamıştır. Pazarlıklarla kendisinin propagandasını yaptırmış, infaz listesini hatırlatmış, adından bahsettirmiş, gündemin akışını değiştirmiştir. Karanlık el ve emeller toplumsal hassasiyetlerin kaşındığı ve siyasi gelgitlerin yoğunlaştığı farklı zamanlarda bu cinayet örgütüne öldürme emri vermektedir. Bu nedenle Türkiye bir ucunda AKP’nin bulunduğu, diğer ucunda kanlı mihrak ve odakların yer aldığı kirli bir tezgâhın tam göbeğindedir. Birileri teröristleri açıktan açığa sevk ve idare etmekte, gündem mühendisliği yapmaktadır. Akıl ve izan sahibi hiç kimse, İstanbul Adalet Sarayı’ndaki terör şiddetini gerçekte Berkin Elvan’ın ölümden kaynaklandığını ileri sürmeyecek, süremeyecektir. Görünürdeki nedenlerden ziyade, sütre gerisine özenle gizlenmiş, itinayla saklanmış şifreli amaçlara odaklanmak en doğrusudur. Terör eyleminin adliyeye kadar sıçraması ayrıca üzerinde durulması gereken bir muammadır.
SIR KÜPÜ NERELERDE?
Her şeyi geçtik de bu ülkede istihbarat teşkilatı ne iş yapmakta, neyle uğraşmaktadır? Erdoğan’a yorulduğunu söyleyen, Meclis’e girmek için hamle yapan, arkasından da Saray’dan vize alamadığından tekrar koltuğuna oturtulan sır küpü nerelerde gezmektedir? Terör örgütünün eylem planını deşifre edemeyen, adliye koridorlarına kadar taşınan örgüt paçavralarını ve silahları göremeyen, bulamayan ve tespit edemeyen istihbarat birimleri kimin hizmetindedir, kimlere çalışmaktadır? Başbakan dün (önceki) akşam medyayı teröre karşı mücadeleye çağırmaktadır. Terör örgütleriyle yediği içtiği ayrı gitmeyen bir hükümetin eğreti başkanı, çağrısını medyaya değil, aynanın karşısına geçip kendisine yapmalıdır. Başbakan nasıl bir hayal aleminde yaşamaktadır?
DAVUTOĞLU’NDAN ROL ÇALDI
Recep Tayyip Erdoğan çıktığı yeni bir turistik seyahat kapsamında Romanya’nın başkenti Bükreş’e gelir gelmez, Başbakan ve hükümetinden önce Çağlayan’daki saldırıyla ilgili açıklamalarda bulunmuştur. Bu çerçevede Davutoğlu’ndan danışıklı dövüş veya değil rol kapmış ya da rol çalmıştır. Davutoğlu Türkiye’de Erdoğan için başkanlık hesapları yaparken kafası karışmış olmalıdır ki, Çağlayan’daki terörist saldırıyla ilgili gecikmeyle konuşmuştur. İşin tuhaf yanı, İçişleri Bakanı’nın esamisi dahi okunmamaktadır. Eğer hükümet, bir terör saldırısını dahi siyasi çıkar malzemesi yapıyorsa, Erdoğan ve Davutoğlu kurnazca parsa toplama gayesi güdüyorsa, bilinsin ki bu durum edepsiz bir tavırdan, rezil ve aşağılık bir tertipten başka bir anlama gelmeyecektir.”