KİPTAŞ'tan kim hesap soracak?

BÜYÜKŞEHİR Belediyesi'nin önemli bir BİT'i olan KİPTAŞ'ın İkitelli'de 4. Etap 1. Kısım’da yaptırdığı 390 villaya üye olanlardan ayrıntılı bir mektup aldık. Teslim aldıkları konutların döküntü halinde olduğunu bildiriyorlar. ‘‘KİPTAŞ'a kimse hesap sormayacak mı?’’ diyerek inanılmaz iddialar rant öyküleri aktarıyorlar.‘‘24 ayda inşaatlarını bitirdikleri konutları Mayıs 2001'de teslim etmek için bizi çağırdılar. Ne görelim; villa mı, yoksa gecekondu mu? Sıradan bir kapısı dahi yok. Sizin yazdığınız Kayseri'den gelen sözde kapılara bakın; çelik kapı mı, yoksa ahır kapı mı? Çatıların % 90'ı kış gelince aktı; duvarlar ise evlere şenlik. 'Sukes' ve akrilikler daha ilk yağmurda döküldü. KİPTAŞ'ta şikáyet kuyruklarında vahim tabloyu doğruluyor. Kesin kabul hangi baharda yapılacak acaba? Dileriz şantiye müdür ve kontrolörlerinin müteahhitlerle bilemediğimiz bir yakınlığı yoktur. TSE, KİPTAŞ'a İSO belgesi verecekse önce noterle bir 'malzeme' kalitesinin tespiti yaptırmalıdır.HANGİ MÜTEAHHİTLERVilla sahiplerinin anlattıkları 'Arş-ı alaya' yükselecek gibiydi:‘‘KİPTAŞ'ın başında İsmet Yıldırım diye bir zat vardır. Sözde müteahhitlik yaparken, eski Genel Müdür Erdoğan Bayraktar'ın yerine Ali Müfit Gürtuna tarafından getirilmiştir. Gürtuna'nın prenslerindendir. Burnundan kıl aldırmayan Yıldırım'ın yüreği varsa, rezilliklerden yakınan üyelerin karşısına çıksın bakalım.KİPTAŞ müteahhitleri kimdir?- Başta Albayraklar'ın yan şirketleri; Aybayrak, Güneş ve Sistem; İttifak, Siyah Kalem, Biat, Demars, Erte, AKM (İ.Yıldırım'ın yıldız firması) ve Soyak İnşaat... Hele Siyah Kalem reklamcılıktan müteahhitliğe yükseldi; Taksim-Şişli bulvar inşaatını 2000 yılı fiyatlarıyla 2.5 trilyona aldı. Bugün zamlar ve proje değişiklikleriyle yolun yapımı 10 trilyonu buldu. Adı geçen müteahhitler aynı zamanda 5.500 daire yapımını da üstlenmişlerdi. Başak Konutları'nın daire sahipleri de aynı konulardan muzdarip olduğunu biliniz. Çevre düzenlemelerini yarım bırakan 14 taşaron firma arasında hangi tarikat mensuplarının bulunduğunu araştırın.ÇOK DOLUYUZBunların partiye yakınlıkları...- İhaleler, yandaş firmalara açık açık verildi. Tabii burada parti ve tarikatçılık en önemli etken. Bir milletvekili, il başkanı ve belediye başkanının öneri ve referansı olmadan Büyükşehir'den hiç iş alınamaz.Parti derken neyi kastediyorsunuz?- Saadet ve AKP... Sanmayın ki bunlar birbirinden farklı; ikisi de aynı kaptan besleniyorlar. Ne yazık ki, 1994'ten sonra yelkenleri rüzgárla şişen KİPTAŞ artık güvenilir olmaktan çıktı. Geçmişteki kampanyalarda bir günde satış yapan KİPTAŞ güvensizlikten ötürü; Pendik Aydost, İkitelli 4. Etap 2. Kısım'daki 6 bin konutun kaçta kaçını satabildi acaba? Neden; 5. Etap yapımının ertelendiğini ve İkitelli'deki ünlü Vadi Projesi'ni rafa kaldırıldığını açıklamalıdır KİPTAŞ... O kadar doluyuz ki, KİPTAŞ ve site yönetimlerinden sorumlu Bogaziçi Konut AŞ'nin hangi usulsüzlük ve olumsuzluklarını anlatalım? Büyükşehir'de teftiş için karargah kuran Mülkiye Başmüfettişlerinin yolu GOP Beşyüzevler'deki KİPTAŞ Genel Müdürlüğü'ne hiç düşmez mi?İzmir gümrüğünde şu olana bakınCep telefonuna geç, mamaya durMÜNİH'ten Ahmet Çetin dün saat 16.30 sıralarında telefon ediyor: ‘‘Ben Audi fabrikasında çalışıyorum. Bolvadinli'yim. Deprem bölgesi Sultandağı'ndan yakınlarım telefon ederek, ikiz bebeklerin ortada kaldığını, onlar için mama gerektiğini söylediler. Arkadaşlarla mama, çocuk bezi ve emzikten oluşan 22 kiloluk bir koli yaptık. Münih'ten salı günü 11.35'te İzmir'e kalkan Lutfhansa uçağına vermek üzere havaalanına gittik. Koli, orada çalışan Türk işçilerinin katkısı ile para alınmadan uçağa verildi. Ancak, İzmir'e gelen Bolvadinli karşılayıcılara, gümrükten 'Hayır, resmi dayanağı olsaydı girerdi' demişler. Duyunca çıldırdık, Sultandağı'ndan 200 Euro'luk bir mama için İzmir'e gelen yakınlarımız üzüntü içinde geri dönmüşler. Biz o koliyi verirken bir Türk'ün üç valizi kameradan geçerken içinde cep telefonlarının bulunduğu tespit edildi. Polis açtığında 2100 telefon çıktı. Sonra nedense uçağa yüklendi. Bu telefonlar hangi yolla götürüldü veya Türkiye'ye sokuldu bilemem ama depremzede ikizlere gönderdiğimiz mamayı alıkoyanlara ne demeliyiz.’’Telekom ihaleleriGÜNEYDOĞU'daki Telekom'un yeraltı ihalesinin Urfalı Akgünler A.Ş'ye verileceği yolundaki iddianın yer aldığı ‘‘Kim alır?’’ (5.2.2002 yazısına açıklamalar geldi. Bu arada üç grup altında 23 şirketin konsorsiyum halinde katıldığı Ankara'daki ihaleler önceki gün yapıldı. Telekom yönetiminin imzasından çıkmadığı için bilgi verilmek istenmedi. ‘‘Akgünler aldı mı?’’ diye sorana ‘‘Hayır’’ dendi.Akgünler A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı M. Celal Karageçili, yıllardır Telekom'un işlerini yaptıklarını, 5.2.2002'deki ihaleye de birçok firma gibi katıldıklarını belirterek, ‘‘Akgünler'de, milletvekili Muzaffer Çakmaklı'nın yeğeni Ali Çakmaklı'nın ve ailesinin hiçbir hissesi yoktur. Şirket ortaklarımızın da MHP ile ilgisi bulunmamaktadır’’ dedi.MHP Şanlıurfa Milletvekili Muzaffer Çakmaklı, ‘‘Köşenizde sözü edilen işlerle hiçbir ilgim yoktur. Yeğenim Ali Çakmaklı, Akgünler A.Ş.'nin ortağı değildir. Şirkette benim, kardeşlerimin veya hiçbir yakınımın ortaklığı bulunmamaktadır. Ben işlerimi 1999 seçimlerinden üç ay önce devrettim’’ diyor ama...ANAP Urfa İl Başkanı ve eski milletvekili Seydi Eyyüpoğlu'nun ne diyeceğini merak ediyoruz. Çünkü daha önce Muzaffer Çakmaklı'yla ilgili olarak ‘‘Milletvekili olmak, ihale almak değildir’’ diyen Eyyüpoğlu'nun ihale oyunları karşısında söyleyecekleri elbette vardır.Dağıtım düzensizOkurumuzdan deprem izlenimleri50 bin nüfuslu Bolvadin'e ilk gün 600 çadır geldi, TIR'la gönderilen büyük tek çadır, uygun vinç bulunamadığından indirilemedi. Her muhtara dört çadır verildi. Aldıklarını bekleten muhtarlar oldu.Pek çok caminin minaresi uçtu. Bir çadırda 5-6 aile bir arada kaldı. Erkeklerle kadınlar ayrı çadırlarda oturdular. Isıtıcının varlığına karşın toprak ıslak olduğu için üşündü.İlk gün eski Sağlık Bakanı Halil İ. Özsoy geldi. Halk, Özsoy'u bir daha göremedi. A. Kadir Alcan ilçeye iki kez uğradı. Koray Aydın, Faruk Bal, Hüsnü Yusuf Gökalp, Hayri Kozakçıoğlu, Metin Bostancıoğlu ve İsmet Atilla'nın ziyaretleri sonucu değiştirmedi.Pek çok vatandaş ‘‘Yiyecek, içecek, battaniye sorunumuz yok. Çadırla ısıtıcı verilse yeter’’ dedi. Çankaya'ya faks çeken muhtarlar yardım istedi.Kriz masası eşgüdümü sağlayamadı. Hasar durumuna bakılmadan masa üzerinde çadır dağıtıldı. Çok katlı binalarda oturanlar çadır almakta güçlük çektiler.Bir yurttaş insanlar için verilen çadırına ineğini bağladı.Gereksiniminden fazla yardım yapılanlar oldu. Bunun yanında pek çok aile çadırını komşularıyla paylaştı, bencilliğin yanında dayanışma gösterdi.Askerler çadır kuramayanlara yardım için sokaklarda dolaştılar. TMO önünde ekmek ve su edinmek için uzun kuyruklar oluştu.Kimileri depremden siyasal rant sağlamak istedi. İSKİ su gönderdi. Çevredeki yerel yönetimler ortalıkta görülmedi.Süleyman EKİM-BOLVADİNTürkler mi akıllı Amerikalılar mı?(Bu yazı bir varsayım üzerine yazılmıştır.)15 gün önce Florida Loto'sunun büyük ikramiyesi 85 milyon $ idi. Amerika'da lotolarda sık sık 2, 3, 4... hafta kimse hedefi yakalayamıyor ve ikramiyeler katlana katlana çok büyüyor.Ülkemizde ise durum tersine; genellikle her hafta 3-4 kişi 6 tutturuyor. Eğer haftaların birinde kimse 6'yı bulamadıysa ve başkasının da kazanmamasına (!) karar verilmişse, ertesi hafta 5-10 kişi birden 6'yı buluyor.Acaba bu nasıl oluyor? Türkler mi çok zeki, yoksa Amerikalılar mı aptal?Yoksa bunda bir bit yeniği mi var! S.D.THY'den Yücel'e yanıtTHY Tanıtma ve Halkla İlişkiler Başkanı Faik Akın, Urfa'da öldürülen Tayvanlı kızla ilgili haberi Hürriyet'ten okuduklarını belirterek, ‘‘THY'nin yolcusu olmayan, THY'ye bilgisi ulaşmayan, THY'den istekte bulunmayan konularda eski Bakan'ın bizden nasıl bir çözüm beklediğini anlayabilmiş değiliz.’’ dedi. (Kızın ailesinin THY ile Türkiye'ye gelip gittiğini dün yazmıştık...) Akın, bu tür olaylarda THY'nin tutumunu şöyle aktarıyor:‘‘2000 Aralık'ta Filipinli transit yolcu Mr. Mendoza'nın, Atatürk Havalimanı salonunda ayağı kayarak düştü. Başı yere vurarak komaya girdiğinden I.Hospital'a kaldırıldı; ancak vefat etti. Durum Filipinler Ankara Büyükelçiliği'ne bildirildi. Elçilik ellerinde fon olmadığını ve cenazeye sahip çıkamayacağını belirtti. Ölen yolcunun kızını bulup İstanbul'a getirdik, cenazeyi kendisine teslim ederek anayurduna gönderdik. Hastane masrafları dahil her türlü ödemeyi karşılayan THY insani yardımlarını hiçbir zaman açıklamaz, reklam amaçlı kullanmaz. Ancak bunu açıklamak zorunda kaldığım için de doğrusu sıkılıyorum.Sayın Yücel'in haklı olduğu iki nokta var: 1) Ülkemizde vefat eden sahipsiz yabancıların cenazeleriyle ilgili bir fon oluşturmalı. 2) Ölen kişi Batılı olsaydı sessiz kalınmazdı. Çünkü Batılı ülkelerin elçilikleri cenazeye anında sahip çıkardı. Sonunda ortaya çıkan gerçek şu: Yaşarken ve öldükten sonra size sahip çıkan bir ülkenin vatandaşı değilseniz bu dünyada işiniz zor.’’MESAJSUZAN Erdim ve Dans Grubu'nun 'Latin Amerika Dans Gösterisi' bugün 18.00'de Bakırköy İspirtohane Kültür ve Sanat Merkezi'nde.ERENKÖY sakinleri adına Emine Gücü'den; Erenköy PTT'sinde görevli Tülay Helvacı'ya güleryüzü, yardımseverliği ve gösterdiği hoşgörü nedeniyle teşekkür ederiz.