Güncelleme Tarihi:
Son günlerde artan çocuk istismarı haberleri ardından cinsel kastrasyon bir diğer adıyla kimyasal hadım yöntemiyle ilgili yeni bir açıklama geldi. Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ'ın cinsel kastrasyon açıklamasıyla birlikte bu terime yönelik araştırmalar başladı. Peki, bir cerrahi bir müdahale olmadan birinin cinsel faaliyetini sonlandırmaya yarayan kimyasal hadım tam olarak nedir?
Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, bir süredir konuşulan kimyasal hadımın yeni dönemde gündemde olduklarını duyurdu. Bozdağ’ın Türkiye’yi yasa boğan minik Eylül'ün öldürülmesine ilişkin, ‘Cinsel kastrasyon dediğimiz tedbiri de bütün yönleriyle yeni dönemde devreye sokacağız.’ sözleri ardından ‘cinsel kastrasyon (kimyasal hadım) nedir?’ soruları sıklaştı. İşte, cinsel saldırı suçlarında kullanılmak üzere tasarlanan ve ilaçla tedavi kapsamında değerlendirilen kimyasal hadım yöntemine ilişkin detaylar!
HANGİ ÜLKELERDE UYGULANIYOR?
Kimyasal hadım; Birleşik Krallık, Polonya, Moldova, Estonya, Amerika Birleşik Devletleri, Arjantin, Avustralya, Hindistan, İsrail, Rusya, Güney Kore gibi ülkelerde yakın zamanlarda çeşitli cinsel saldırı vakalarında kullanıldı.
KİMYASAL HADIM YÖNTEMİ NEDİR VE NASIL UYGULANIR?
Kimyasal hadım yönteminde diğer hadım şekillerinde olduğu gibi penis ve testisler kesilmiyor. Kimyasal hadım yönteminde çeşitli kimyasallar kullanılarak yapılan hadım etme işleminde mahkumlara belirli aralıklarla ilaç veriliyor. Haplar ve iğneler sayesinde cinsel saldırı suçunda bulunan suçlunun testosteron hormonu azaltılıyor ve cinsel isteği ortadan kaldırılıyor.
KİMYASAL HADIM KİMLERE UYGULANIR?
Bu uygulama, geçmişten günümüze tecavüzcülere, cinsel saldırganlara ya da pedofillere yönelik cezalandırma işlemlerinde kullanıldı ve kullanılmaya devam ediliyor. 1981'de farklı maddeler kullanılarak bir seri düzenlemeye maruz bırakıldı ve daha az yan etkiyle kullanıma uygun hale getirildi. Bu defa, cinsel suçlu olarak geçmişi bulunan 42 deneğin 40'ının cinsel isteğini tamamiyle ortadan kaldırmış ve onları tekrardan topluma adapte edebilecek ortamı yaratmıştı. İleriye yönelik gözle görülür bir yan etkisi de yoktu.