Güncelleme Tarihi:
ABD Savunma Bakanı Chuck Hagel, Birleşik Arap Emirlikleri’nin başkenti Abu Dhabi’de gazetecilere yaptığı açıklamada, Suriye rejiminin “küçük çapta” kimyasal silah kullandığına dair elde edilen istihbaratı, son 24 saat içerisinde iki senatöre de bildirdiklerini belirtti. Bunun “savaşı düzenleyen tüm anlaşmalara aykırı olduğunu” vurgulayan Hagel başka detay vermedi. Senatörler John McCain ve Carl Levin’e gönderilen mektupları imzalayan Beyaz Saray Yasama Direktörü Miguel Rodriguez ise istihbarat değerlendirmesinin “fizyolojik numunelere” dayandığını açıkladı. Beyaz Saray, “daha fazla değerlendirme gerektiğini” de mektupta vurguladı.
İNGİLTERE KATILDI, SURİYE ÖFKELİ
İngiltere, sarin gazı kullanıldığına dair kendilerinin elinde de “çeşitli kaynaklardan edinilen sınırlı ama ikna edici bilgi” bulunduğunu dün açıkladı. Bundan saatler önce Reuters’a konuşan Suriye Dışişleri Bakan Yardımcısı Faysal Mikdad, BM’nin kimyasal silah soruşturmasını engelledikleri iddiasını “büyük bir yalan” diye niteledi. Mikdad, içsavaşta tarafların birbirini kimyasal silah kullanmakla suçladığı Halep yakınlarındaki Han El Assal bölgesinde uluslararası soruşturma için her tür desteği verebileceklerini, ancak BM’nin başka iddiaları da araştırmak üzere soruşturmayı genişletmek istemesiyle “işlerin karıştığını” savundu.
İSRAİL’DEN İKİ GÜN SONRA
İsrailli Tuğgeneral Itai Brun, geçen salı günü Kudüs’teki bir güvenlik konferansında Suriye’nin “bazı olaylarda kimyasal silah kullandığını” söylemiş, kanıt olarak da ağızlarından köpük gelen ve gözbebekleri küçülen kurbanların fotoğraflarını göstermişti. ABD Dışişleri Bakanı John Kerry telefonda görüştüğü İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu’nun bu iddiayı doğrulayamadığını söylemişti.
Sarin vurgusu
BAKAN Hagel, açıklamasında Suriye’de kullanılan kimyasal maddelere örnek verirken, “Özellikle sarin” ifadesini kullandı. Suriye’nin 1000 ton hardal gazı, sarin gazı ve VX sinir gazı stokuna sahip olduğu bildirilmişti. 1997 tarihli kimyasal silahsızlanma anlaşmasına imza atmayan Suriye’nin elinde SCUD füzeleri de olması nedeniyle NATO, Türkiye’ye Patriot füze savunma sistemleri yerleştirmişti.
Muhaliflere güvenli bölge iddiası
BEYAZ Saray’ın Suriye’deki krizde şimdiye kadar kimyasal silah kullanımını kesin olmasa da ilk kez kabul etmesi dünyayı alarma geçirdi. Beyaz Saray’a yakın bir kaynak, şimdi Suriye’deki muhalifler için Suriye içinde bir güvenli bölge oluşturulmasının ciddi biçimde tartışılmaya başlandığını söyledi. Güvenli bölge meselesinin Başbakan Tayyip Erdoğan’ın 16 Mayıs’ta Washington’a yapacağı ziyarette de ele alınacağı ve Mayıs sonunda, AB’nin Suriye’ye uyguladığı silah ambargosu uygulamasının süresi bitince güvenli bölgedeki muhaliflere silah aktarımının da hızlanacağı iddia edildi. Kaynak, güvenli bölge için hiçbir ülke askerinin Suriye toprağına girmesine gerek olmadığını, bunun halihazırda muhaliflerin kontrolündeki bölgelerin resmen güvenli bölge olarak tanınması şeklinde gerçekleşeceğini söyledi. Ancak daha önce Obama tarafından dile getirilen “kırmızı çizgi”nin aşıldığı yargısına varmak için bu istihbaratın kesinleşmesi gerektiği, o durumda da Suriye konusunda “her şeyin masada” olacağı kaydedildi. Türkiye uzun süredir Suriye’de muhaliflerin güvende olacağı bir uçuşa yasak bölge oluşturulması gerektiğini savunuyor./ Tolga TANIŞ-WASHINGTON