Güncelleme Tarihi:
Tezgahlanmak istenen oyuna içerde de, dışarda da prim yok Bombalı suikast sonucu babalarını kaybeden Altınay Kışlalı ve Dolunay Uluç, ‘‘Hedef, Türkiye'yi sevenlerdir’’ dedi. Avrupa Parlamentosu'nun Türkiye raportörü Swoboda, suikastın hedefinin Türkiye'yi AB'den koparmak olduğunu söyledi. Yunan basını, ‘‘Türkiye'yi karıştırmak isteyenlerin işi’’ diye yazdı.
Kızlarından tarihi çağrı
Bombalı saldırı sonucu hayatını kaybeden gazeteci-yazar Prof. Dr. Ahmet Taner Kışlalı'nın kızları, ‘‘Bir ailenin sorunu, dramı, acısı olmakla sınırlı kalmayan' bu olay, bu cinayet ve bu saldırının, Türkiye Cumhuriyeti'ni, Türkiye Cumhuriyeti'nin bölünmezliğini, demokratikleşmeyi, insan haklarını, laikliği ve tüm Atatürk ilkelerini hedef alan bir eylem’’ olduğunu söylediler.
Altınay Kışlalı ve Dolunay Uluç, yaptıkları yazılı açıklamada, babaları Ahmet Taner Kışlalı'nın katledilmesiyle yaşadıkları büyük acıyı paylaşan herkese aile adına teşekkür ettiler.
Kışlalı'nın kızları, mesajlarında şöyle dediler:
‘‘Ahmet Taner Kışlalı bir semboldür. Burada gerçek hedef, inançları ve siyasi eğilimleri ne olursa olsun Türkiye'yi seven, Türkiye'ye inanan insanlardır. Biz bu gerçeği, Anadolu'nun en ücra köşelerinden gelen tepkilerde, yurt dışındaki Türkler'den, yabancı devlet ve kuruluşlardan gelen mesajlarda da gördük. Bu tepkiler, bu mesajlar büyük bir endişeyi yansıtıyor. Bu endişe de demokratik, laik Türkiye ve Atatürk ilkelerine bağlı tüm Türkler içindir.’’
DİYALOĞU ÖĞRETTİ
Altınay Kışlalı ve Dolunay Uluç, Ahmet Taner Kışlalı'nın kendilerine olduğu gibi, öğrencilerine ve çevresine her şeyden önce ‘‘Hoşgörünün, diyaloğa açık olmanın, insanlığın, uygarlığın ve sevginin eğitimini’’ verdiğini söylediler.
ANNE MUCUR KURBANI
Anneleri Nilgün Kışlalı'yı 4 yıl önce ‘‘Düz bir yol üzerine hiç bir uyarısız dökülmüş mucur yüzünden’’ kaybettikleri zaman bunun ‘‘Kader’’ olduğunu kabul etmediklerini vurgulayan Altınay ve Dolunay, babalarının katlini de ‘‘Kader’’ değil, ‘‘Türkiye'nin acı senaryoları ve değişmesi için hep birlikte mücadele edilmesi gereken gerçekler’’ olarak gördüklerini ifade ettiler.
FAİLİ MEÇHUL DEĞİL
Altınay ve Dolunay, ‘‘Faili meçhul cinayet’’ ifadesinin kendilerini rahatsız ettiğini vurgulayarak, şu hususları dile getirdiler: ‘‘Bu cinayetin faili meçhul olduğunu düşünmüyoruz. Türkiye Cumhuriyeti'nin düşmanları, laiklik karşıtları, Atatürk düşmanları bu cinayetin sorumlularıdır.’’
Altınay Kışlalı ve Dolunay Uluç, bu cinayetin, ‘‘Türkiye'nin son dönemde attığı adımlar önünde bir çelme olmaması’’ temennisinde bulundukları açıklamalarında, şu çağrıyı yaptılar:
KIŞKIRTMALARA DİKKAT
‘‘Terörizme, bu hedefine ulaşma şansı tanınmamalı, şiddete başvuranların emellerini gerçekleştirmelerine fırsat verilmemeli diye düşünüyoruz. İçimizde büyük bir acı, burukluk var, ama kin yok. Bu cinayetten sonra korkmadık, korkmuyoruz. Tüm halkımızı, Atatürk çizgisinde, kardeşçe, el ele, uygarlığın üst basamaklarına doğru ilerlemeye, demokratikleşme çabalarına katkıda bulunmaya, şiddete başvuranları dışlamaya, insanca yaşamanın ve insanca ölmenin mücadelesini uygar ve demokratik yöntemlerle sürdürmeye, kışkırtmalar karşısında sakin ve güçlü olmaya çağrıyoruz. Türkiye'yi ve Türk insanını çok seviyoruz. Türkiye'ye ve Türk insanına çok güveniyoruz.’’