Kimse ona ölümü yakıştırmadı

Güncelleme Tarihi:

Kimse ona ölümü yakıştırmadı
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 12, 2000 00:00

Haberin Devamı

Yaklaşık 5 yıl önce bütün gazeteciler, Hakan Şükür'ün çılgınca aşık

olduğu genç kızı arıyordu. Eczacılık Fakültesi'nin merdivenlerinde kameralara yakalanan Esra'yı görenler, Hakan'a hak verdiler. Onu babasından dönemin Başbakanı Tansu Çiller istedi, düğününü de canlı yayınla tüm Türkiye seyretti. Güzelliği, aşkı, evliliği günlerce konuşuldu. 1995 Ağustosu’nun 15'inde evlenmişti Esra, bir başka ağustos günü, 17 Ağustos’ta göçük altında can verdi. Ölümünü kimse konuşmadı. Çünkü ölümü ona kimseler konduramadı.

Esra Elbirlik, 34 Ada A. Ek 2... Bu adres, 17 Ağustos depreminde hayatını kaybeden Esra Elbirlik'in Zincirlikuyu Mezarlığı'ndaki mezarına ait. Hemen yanında annesi Selma Hanım, yanında da babası Cevat Bey yatıyor.

Adapazarı'nda oturan Elbirlik ailesinin üç ferdi, Yalova'daki yazlıklarında yakalanmışlardı depreme. Levent Camii'nde kılınan namazın ardından toprağa verildiklerinde, tarih Ağustosun 19'uydu. Film artisti değildi, şarkıcı hiç değildi, ama tüm Türkiye tanıyordu Esra'yı.

TÜRKİYE'Yİ BÜYÜLEDİ

İstanbul Üniversitesi Eczacılık Fakültesi ikinci sınıf öğrencisiydi kameralarla tanıştığında ve henüz 19 yaşındaydı. Medya, onu Galatasaraylı ünlü futbolcu Hakan Şükür'ün sevdiği kız olduğu için bulmuştu. Yalova yakınlarındaki Ceylankent Tatil Sitesi'nde tanışan iki gencin bir yıldır süren arkadaşlığı, Hakan'ın Torino'ya transferi ile ciddi bir boyut kazanmış, olay basına yansımıştı.

Herkes Esra'yı merak ediyor, ‘‘Kim bu kız’’ diye soruyordu. Kimdi Türkiye'nin en ünlü futbolcusunu peşinde koşturan Esra?..

Lise sonrası İstanbul Üniversitesi Eczacılık Fakültesi'nde eğitimini sürdürürken evlenmek, belki de hiç aklından geçmiyordu. Ta ki Hakan Şükür, Torino'ya transfer olup evlilik için ısrar edene dek. Babası Cevat Elbirlik ve Esra, ‘‘Önce okul’’ dediler. Böylece henüz kameralara yakalanmadan, Türk halkının takdirini topladı. Üniversite çıkışı çekilen görüntülerinin basına yansımasıyla da herkesi büyüledi Esra. Araya dönemin Başbakanı Tansu Çiller girdi ve Hakan Şükür'le 15 Ağustos 1995 tarihinde görkemli bir düğün töreniyle evlendi. Sadece dört ay süren evlilikleri boyunca hep o konuşuldu. Çevresine yaydığı elektrik, Türk halkını da etkilemiş, herkes bu güzel genç kızı konuşur olmuştu.

İlk zamanlar nasıl kaçtıysa kameralardan, evlilik sonrası da kaçmaya devam etti. Sadece bir kez konuştu. ‘‘Evi terk ettikten sonra intiharı düşündüm’’ dedi. Ama öbür dünyada hesabını vermekten korktuğunu anlayınca vazgeçtiğini söyledi.

Evlilik sonrası neden olduğu bir trafik kazası dışında, bir daha kimse haber alamadı Esra'dan. 17 Ağustos depremi sonrası ise binlerce isim geldi geçti yetkililerin elinden, binlerce isim okudu Türk halkı. Anne ve babasıyla Yalova'daki yazlıklarında enkaz altında kalarak öldüğünde ‘‘Esra’’ adı da o isimlere karıştı. Kimse ona ölümü yakıştıramadı, çoğu kişi onun öldüğüne inanmadı.

Bugün Zincirlikuyu'daki aile mezarlığında adının altında ‘‘03.09.1975- 17.08.1999’’ tarihleri yazılı olsa da, Türk halkı, onu beyaz önlüğüyle laboratuvara koşarken ve beyaz gelinliğiyle objektiflere gülümserken hatırlamayı tercih etti.

ARKADAŞLARI ONA BAYAN YANAK DİYORDU

Esra Elbirlik, Adapazarlı fırın sahibi Cevat-Selma Elbirlik çiftinin üç çocuğundan en küçüğüydü. Esra başarılı bir öğrenci oldu hep. Sempatikliği ve güleryüzü sayesinde de geniş bir arkadaş çevresi oldu her zaman. Onu yakından tanıyan arkadaşı Elif, okul yıllığına ‘‘Mantığın ve cesaretinle beni kendine hayran bıraktın’’ diye yazmıştı. Sıra arkadaşı Hakan ise ‘‘Senin gibi taviz vermeyen güçlü bir insan olmak istedim. Her seferinde yeni bir güzellik, yeni bir mutluluk buldum kişiliğinde’’ diye anlatmıştı duygularını. Esra'nın okuldaki lakapları ‘‘Gülen Yüz’’ ve ‘‘Bayan Yanak’’tı.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!