Güncelleme Tarihi:
Unakıtan, Eskişehir Paşabahçe Cam Sanayi Fabrikasında, Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen ve Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Oğuz Satıcı'nın da katılımıyla ocak ayı ihracat rakamlarının açıklanması dolayısıyla düzenlenen basın toplantısında bir konuşma yaptı. Bakan Unakıtan, açıklanan ihracat rakamlarının Türkiye için çok güzel rakamlar olduğunu belirterek, şöyle konuştu:
“Geçen yıl ki ocak ayı ile bu yıl ki ocak ayını karşılaştırdığımızda yüzde 50 gibi ihracatta bir artış var. Geçen yıl ocak ayı bayrama gelmişti. Bunun bir baz etkisi var, onu kabul edelim. Ama bu atılım Türk ihracatçısının ne kadar özverili çalıştığını gösteriyor. O şartlar altında bu başarıları göstermeleri gerçekten sevindiricidir. Türkiye, birçok alt yapı yatırımlarını şimdiye kadar yapmış, bundan sonra da yapmaya devam eden bir ülke. Birçok yapısal reformlarını yapmış, bundan sonra da yapmaya devam eden bir ülke. Türkiye mali disiplinden şimdiye kadar taviz vermemiş, bundan sonra da vermeyecek bir ülke.”
KİMSE KORKUYA KAPILMASIN
Global dalgalanmanın zaman olarak ortasında yer alan Türkiye'nin, artık dış şoklara yeteri kadar dayanıklı olduğunu ifade eden Unakıtan, şöyle devam etti:
“Kürsel dalgalanmalardan Türkiye'nin etkilenmemesi mümkün değil, ancak bunu en az bir şekilde atlatmasını bilecek. Eğer, Türkiye, mali disiplinden taviz vermezse, yapısal reformlara devam ederse, özelleştirmeler devam ederse, yabancı sermaye çekmeye devam ederse, bu konuda şimdiye kadarki en şanslı durumunda olur.
Üzerine basa basa söylüyorum. Türkiye küresel dalgalanmaları çok dikkatli takip eden bir ülke olacaktır. Bunu nasıl takip edeceğiz? Devamlı dikkatli olacağız. Gelecek menfi etkileri en aza indirmeye çalışacağız. Türkiye'nin paniğe kapılmasına hiç gerek yoktur. Önümüzdeki günler iyi günler olacaktır. Bunları inanarak söylüyorum. Rehavete kapılmayalım ama paniğe de kapılmanın gereği yoktur. Türkiye iyi ve doğru yoldadır. O bakımdan hiç kimse korkuya kapılmasın.”
SATICI'DAN UYARI
Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanı Oğuz Satıcı ise dünyadaki son ekonomik gelişmeleri büyük bir dikkatle takip ettiklerini ifade ederek, ABD'nin gireceği olası bir resesyondan Türkiye'nin ihracat anlamında daha az etkilenmesi beklense de tüm dünyaya yayılabilecek bir durgunluğun Türkiye'ye de yansıyacağını belirtti:
"Tüm dünyada bu tür gelişmeler yaşanırken Türkiye'nin kendi iç gündemine kapanmasını hiç de uygun bulmuyoruz. Dünya ekonomileri geleceklerini tayin etmek için yaşanan gelişmeleri büyük bir dikkatle takip ederken biz yine iç siyasi meselelerimizle yatıp kalkıyoruz. Halbuki 2007 yılında demokratikleşme yolunda ciddi adımlar attık. Siyasette gerekli sınavları geçtik, aştık. Artık siyaseti geride bırakarak 2008 yılında bu bu başarının semeresini toplamamız gerekiyor.
Türkiye işsizliği nasıl yenmeli? Türkiye nasıl daha fazla yabancı sermaye çekmeli? İçeride yatırımları nasıl arttırabiliriz? Yeni rekabetçilik alanları nasıl yaratırız? Türkiye'nin ihracat pazarlarını nasıl genişletebiliriz? Türkiye'de üretimi ve yatırımı engelleyen unsurları nasıl ortadan kaldırabiliriz? İşte, üzerinde gece gündüz, 24 saat, hiç durmadan düşünmemiz ve kafa patlatmamız gereken sorular bunlardır.”