Kimlik bilgileri hayatını kararttı
Güncelleme Tarihi:
DHA
Oluşturulma Tarihi: Aralık 18, 2009 14:50
YOZGAT’ın Sorgun İlçesi’nden, inşaatlarda çalışmak amacıyla 3 yıl önce İstanbul’a giden 28 yaşındaki Serkan Kılıçarslan’ın yaşadıkları hayatını alt üst etti.
Kimlik bilgilerine dayanılarak adına 3 ayrı şirket kurulan ve şirketlerden kullanılan 750 bin liralık çekin karşılıksız çıkması sonucu 10 ay cezaevinde yatan Kılıçarlan, tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Bu kez de Kılıçarslan’ın eşi ve bir çocuğu, sokak ortasında maskeli 3 kişi tarafından zorla bir otomobile bindirilerek tehditler savurulup tartaklanarak, götürüldükleri Ankara Otogarı’nda tenha bir yere bırakıldı. Kılıçarslan ailesi, kendilerine tehditler savuran maskeli 3 kişinin bulunmasını istiyor.
Sorgun’un Belencumafakılı Köyü’nde oturan Serkan Kılıçarslan’ın başına gelen ve Türk filimlerini aratmayan olaylar iddiaya göre 3 yıl önce inşaatlarda çalışmak üzere gittiği İstanbul’da başladı. Kılıçarslan’ın İstanbul’daki bir işyerindeki kimlik bilgilerine dayanılarak, adına 3 ayrı şirket kuruldu. Yapılan çeşitli mal alımları karşılığı 750 bin lira değerinde çek kullanıldı. Çeklerin karşılıksız çıkması üzerine hakkında dava açılan Kılıçarslan, ‘sahtecilik ve dolandırıcılık’ suçundan Yozgat E Tipi Cezaevine konuldu. 10 ay cezaevinde yatan Kılıçarslan, Kurban Bayramı öncesinde tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Cezaevinden çıkan Kılıçarslan ile ailesi, bu sırada kimliği belirsiz kişiler tarafından sürekli tehdit telefonları almaya başladı.
BU KEZ EŞİNİ VE ÇOCUĞUNU KAÇIRDILAR
Hakkında açılan davaların devam etmesi üzerine tekrar İstanbul’a giden Serkan Kılıçarslan’ın köyde bulunan eşi 25 yaşındaki Felek Kılıçarslan'ı 2 gün önce telefonla arayan ve kendisini dayısı olarak tanıtan, sesi da dayısına çok benzeyen bir kişi, hesabına 200 lira para yatırdığını söyledi. Köyden, yanına 5 yaşındaki oğlu Ramazan’ı da alan Felek Kılıçarslan, Sorgun’a giderek, telefondaki dayısı sandığı kişinin hesabına yatırdığını söylediği parayı çekmeye gitti. Banka hesabında paranın olmadığını öğrenen Felek Kılıçarslan, oğlu ile birilkte tekrar köye dönmek isterken tenha bir yolda maskeli 3 kişi tarafından bir otomobile bindirilip kaçırıldığını belirterek, başından geçen olayı şöyle anlattı:
“Banka hesabımda böyle bir paranın gelmediğini görünce tekrar köyüme dönmek istedim. Otogara çıkmak için ara bir sokaktan geçtiğim sırada arkamdan bir otomobilin yaklaştığını fark ettim. Yüzleri maskeli 3 kişi tarafından çocuğumla birlikte otomobile zorla bindirildim. Otomobil içerisinde sürekli tehditler savuran şahıslar, vücuduma vurmaya başladı. Bir süre sonra Ankara otogarına yakın boş bir arsaya bıraktılar. Çocuğumla Ankara otogarına vardım. Buradan oğlum ile birlikte korku içinde otobüse binerek Sorgun’a döndüm, ardından evimize döndük.”
Serkan Kılıçarslan’ın annesi Sultan Kılıçarslan ise, oğlunun suçsuz yere 10 ay Yozgat E Tipi Cezaevi’nde yattıktan sonra serbest kaldığını belirtti. Anne Kılıçarslan “Oğlumun serbest kaldığı günden itibaren telefonlarla ailemiz sürekli olarak aranıp, tehdit ediliyorduk. Gelinim ve torunumu kaçıran şahısların bir an önce bulunmasını istiyorum” dedi.
Sorgun’un Belencumafakılı Köyü’nde oturan Serkan Kılıçarslan’ın başına gelen ve Türk filimlerini aratmayan olaylar iddiaya göre 3 yıl önce inşaatlarda çalışmak üzere gittiği İstanbul’da başladı. Kılıçarslan’ın İstanbul’daki bir işyerindeki kimlik bilgilerine dayanılarak, adına 3 ayrı şirket kuruldu. Yapılan çeşitli mal alımları karşılığı 750 bin lira değerinde çek kullanıldı. Çeklerin karşılıksız çıkması üzerine hakkında dava açılan Kılıçarslan, ‘sahtecilik ve dolandırıcılık’ suçundan Yozgat E Tipi Cezaevine konuldu. 10 ay cezaevinde yatan Kılıçarslan, Kurban Bayramı öncesinde tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Cezaevinden çıkan Kılıçarslan ile ailesi, bu sırada kimliği belirsiz kişiler tarafından sürekli tehdit telefonları almaya başladı.
BU KEZ EŞİNİ VE ÇOCUĞUNU KAÇIRDILAR
Hakkında açılan davaların devam etmesi üzerine tekrar İstanbul’a giden Serkan Kılıçarslan’ın köyde bulunan eşi 25 yaşındaki Felek Kılıçarslan'ı 2 gün önce telefonla arayan ve kendisini dayısı olarak tanıtan, sesi da dayısına çok benzeyen bir kişi, hesabına 200 lira para yatırdığını söyledi. Köyden, yanına 5 yaşındaki oğlu Ramazan’ı da alan Felek Kılıçarslan, Sorgun’a giderek, telefondaki dayısı sandığı kişinin hesabına yatırdığını söylediği parayı çekmeye gitti. Banka hesabında paranın olmadığını öğrenen Felek Kılıçarslan, oğlu ile birilkte tekrar köye dönmek isterken tenha bir yolda maskeli 3 kişi tarafından bir otomobile bindirilip kaçırıldığını belirterek, başından geçen olayı şöyle anlattı:
“Banka hesabımda böyle bir paranın gelmediğini görünce tekrar köyüme dönmek istedim. Otogara çıkmak için ara bir sokaktan geçtiğim sırada arkamdan bir otomobilin yaklaştığını fark ettim. Yüzleri maskeli 3 kişi tarafından çocuğumla birlikte otomobile zorla bindirildim. Otomobil içerisinde sürekli tehditler savuran şahıslar, vücuduma vurmaya başladı. Bir süre sonra Ankara otogarına yakın boş bir arsaya bıraktılar. Çocuğumla Ankara otogarına vardım. Buradan oğlum ile birlikte korku içinde otobüse binerek Sorgun’a döndüm, ardından evimize döndük.”
Serkan Kılıçarslan’ın annesi Sultan Kılıçarslan ise, oğlunun suçsuz yere 10 ay Yozgat E Tipi Cezaevi’nde yattıktan sonra serbest kaldığını belirtti. Anne Kılıçarslan “Oğlumun serbest kaldığı günden itibaren telefonlarla ailemiz sürekli olarak aranıp, tehdit ediliyorduk. Gelinim ve torunumu kaçıran şahısların bir an önce bulunmasını istiyorum” dedi.