Kimler Edward

Ama bizim Edward yani VIII.olan kadar hiçbiri adını kazıyamamış kadınların zihnine.
En azından benim zihnime.
VIII.Edward,Galler Prensi ve Birleşik Krallık Hükümdarı.
ABD’li Wollis Worferd Simpson ile evlenebilsin diye hiçbir faninin,özellikle de bir erkek faninin elinin tersiyle itemeyeceği bir şeyi bir çırpıda silmiş, ve tahtını kendi isteği ile bırakmış.
İkinci eşinden Edward ile evlenebilsin diye ayrılan Wollis’i ; ne kraliyet ailesi,ne kilise ne de  önde gelen siyaset adamları içine sindirememiş.
Babacan ve tezcan bir tavırla bir kutu çikolata yaptırıp,bir buket çiçeği kucaklayıp,Edward’ın elinden tutup kimse gidip isteyelim şu kızı dememiş.
Bırakın istemeye gitmeyi,Edward’a da izin çıkmamış bu isteme merasimi için.
2 kere boşanmış bir Amerikalı kadınla,bir yabancıyla, bir kralın evlenmesi törelere aykırıymış.
Edward bunun üzerine sadece 325 gün tadını çıkardığı,tadına doyamadığı tahtından bir hışımla kalkmış.
Wollis’e bak sen…
Ne şanslı kadın!
İngiliz Kralını ayarladım diye, koltuğunun altına aldığı karpuzlarla mahallesindeki kızlara ne sükse yapmıştır ama.
Edward’ın tahttan kalkacağını bilse kalkışmazdı bu işe belki de.
Tarih öyle demiyor gerçi.
Aşkları hiç bitmemiş ama benim dünyevi beynim olayın bit eniğinde…
“bir Edward gitti,bin Edward gelir”gibi bir cümlenin özlü sözler içinde yer almaması ne acı.
Bu çapta olmasa da başka örnekler de mevcut gerek dünyada gerek tarihte gerekse bugünde.
Birde buna tezat örnekler tabi.
Ama boşverin tezatlıkları,ortalık dolu zaten.Burada örnekler verip özel bir olay görüntüsü kazandırmanın alemi yok.
Ben tezat olmayanlar için yoracağım elimi başka bir örnekte.
Hani şu pişkin deyince Puşkin’i, Puşkin deyince pişkini çağrıştıran Puşkin var ya onun da bir fedakarlık (!)öyküsü var aşk için.
Fedakarlık doğru kelime değil değil aslında ama aklıma gelen diğer kelimeyi yazmaya gönlüm elvermedi.
Puşkin kendini şiir yazmaya fazla kaptırmış olsa gerek, karısı Natalya gönlünü başka bir herife kaptırır, Danthes’e…
Puşkin kağıdı,kalemi,mısraları, kafiyeleri bir kenara bırakıp Danthes’i düelloya davet eder.
Danthes,Türk filmlerinde gördüğü kötü karekterlerin, delikanlılığa sığmayan keleklerinden birini yapar ve çizgiye gelmeden sırtını döner.
Sonrası malum…
Puşkin sizlere ömür.
Değer miydi be birader?
Türk olsaydın işte,bugün hala yaşıyor olmazdın belki ama o gün ölmezdin büyük olasılıkla.
Çünkü bizdeki namus meselelerinde genellikle ikinci adamlar gider.
Allah’tan bir güç gelir esas oğlanlara, ikinci adamlar zaten eziktir bu nedenle kalkmaz eli herhalde.
Puşkin Türk olsaydı,ya karısı ya kaypak Danthes olurdu kara toprakta yatan…
Kimler Edward?
Diye sormuştum değil mi?
unutun gitsin.
Olsa duyardık zaten…