Kimi 4 trilyon kimi özel gemi istiyor
Güncelleme Tarihi:
Oluşturulma Tarihi: Mart 14, 2002 01:54
İstanbul Üniversitesi Jeoloji Yüksek Mühendisi Prof. Dr. Şener Üşümezsoy depremi gündemde tutanlara karşı ağır suçlamalarda bulundu.
Prof. Üşümezsoy, Tempo Dergisi'nin bugün çıkan sayısında, deprem şiddetini büyük gösterip, deprem haberlerini sürekli gündemde tutanların bundan rant sağladıklarını iddia ediyor.
5 ŞİDDETİNİ 7.9 GÖSTERİYORLAR
Bir grup 'deprem olacak' diyerek 4 trilyon istiyor. Birileri Marmara Denizi'nin tabanını araştırmak için gemiler istiyor ve dolayısıyla konuyu gündemde tutuyor. Deprem gündemde tutulmalı ki para kazanılsın. Öyle davranıyor bilim adamları. Türkiye'de 5 olanı 7.9 gibi gösteriyorlar. Böylece Ömerli'den Kurtköy'e kadar birçok yerde yeni yapılaşmalar, villalar yapılıyor. Riski yüksek gösterme durumu var. Öyle olmasa depremin büyüklüğü beklentisinde 8'den 7'ye düşmek mümkün olmazdı.
TEHLİKEDEN RANT SAĞLIYORLAR
Naci Görür'ün, benim ve diğer bilim adamlarının açıklamalarını reddetmesi de tuhaf, çünkü Çubuklu Gemisi'nin depremden sonra yaptığı çalışmaları biz değerlendirdik. Verilerimiz TPAO arşivinde bulunuyor. Piri Reis'in ve Arar gemisinin verilerinden elde ettiğimiz sonuçlar var ayrıca. Onlar, 'Adada deprem' derken biz 'Düzce'de deprem bekliyoruz' demiştik. Biz haklı çıktık. 'MTA'ya gemi almaya gerek yok, çünkü Türkiye'de bilim adamı yok' dedi Naci Görür. Oysa çok güvenilen Fransız gemisi, turistik olarak bir hafta Marmara'yı gezip var olan haritaları renklendirdi sadece. Bazı çevreler İstanbul'u bekleyen tehlikeden rant sağlamak istiyor, bu kesin artık. Ve sonuç olarak, bütün Istranca, Kuzey Batı Anadolu ve Ege'nin tektonik yorumunu veriyorum ben. Yıllarca buralarda çalışma yaptım ve haritalar hazırladım. Bana göre stres, Tekirdağ tarafında birikiyor ve en fazla 5.7'lik deprem üretebilir.
Le Pichon-Şengör modelini de eleştirdi
Fayı sürekli değiştirdiler
Le Pichon ve arkadaşları 1999 yılında Marmara'yı baştan aşağı çizen bir fay var dediler. Marmara'da İznik fayı ile Ganos Fayı'nı birleştiren bir fay modelini öne sürdüler. Bu fay modeli Celal Şengör ve diğerlerinin birinci modeli değildi. Daha önce Kuzey Marmara'da kenar fayı denen Küçükçekmece'nin güneyinden Barbaros'a, Ganos'a bağlanıyordu. Bu modeli ben eleştirdim. Bu modelin yerine 1999 yılında Sismik 1'in verilerinden sonra İstanbul için 8.1'lik ilk deprem riskini açıkladılar. Ben bunun üzerine 'Silivri-Tekirdağ fayı var' dedim. Gemi gelince fayın yeri tekrar değişti. Fayın 4 parçalı olduğunu açıkladılar. Buna göre Tekirdağ Fayı, Çınarcık Çukuru Fayı, Orta Marmara Fayı ve KAF olarak belirlendi faylar. Teknik olarak deprem riski büyüklük anlamında 7'ye düştü. Daha sonra faylar Çubuklu Gemisi'yle yapılan araştırmadan sonra Le Pichon'un gönderdiği makalede Tekirdağ-Silivri Fayı Batı, Batı Marmara Fayı, Silivri Çukuru'nda sona eriyor ve Orta Marmara kısmında Çekmece açıklarına kadar gelip orada bitiyor. Çınarcık Çukuru'nda ise boydan boya devam eden faylar yok. 4. modelde ise Küçükçekmece'nin batısından başlayıp Yeşilköy'e kadar uzanan kollar var ama bu sözkonusu değil. Aral Okay'ın modelinden adapte edilmiş. Bunlar aslında çerçeve fayları. Onlara göre burası düşey faydı. Yani bir genç fayla armut olan düşey fayları birleştirdi. Verilerde olmayan bu fayların heyelan altında kaldığı söyleniyor. Fayların daha önce yok denilen yerlere konması garip.
5 ŞİDDETİNİ 7.9 GÖSTERİYORLAR
Bir grup 'deprem olacak' diyerek 4 trilyon istiyor. Birileri Marmara Denizi'nin tabanını araştırmak için gemiler istiyor ve dolayısıyla konuyu gündemde tutuyor. Deprem gündemde tutulmalı ki para kazanılsın. Öyle davranıyor bilim adamları. Türkiye'de 5 olanı 7.9 gibi gösteriyorlar. Böylece Ömerli'den Kurtköy'e kadar birçok yerde yeni yapılaşmalar, villalar yapılıyor. Riski yüksek gösterme durumu var. Öyle olmasa depremin büyüklüğü beklentisinde 8'den 7'ye düşmek mümkün olmazdı.
TEHLİKEDEN RANT SAĞLIYORLAR
Naci Görür'ün, benim ve diğer bilim adamlarının açıklamalarını reddetmesi de tuhaf, çünkü Çubuklu Gemisi'nin depremden sonra yaptığı çalışmaları biz değerlendirdik. Verilerimiz TPAO arşivinde bulunuyor. Piri Reis'in ve Arar gemisinin verilerinden elde ettiğimiz sonuçlar var ayrıca. Onlar, 'Adada deprem' derken biz 'Düzce'de deprem bekliyoruz' demiştik. Biz haklı çıktık. 'MTA'ya gemi almaya gerek yok, çünkü Türkiye'de bilim adamı yok' dedi Naci Görür. Oysa çok güvenilen Fransız gemisi, turistik olarak bir hafta Marmara'yı gezip var olan haritaları renklendirdi sadece. Bazı çevreler İstanbul'u bekleyen tehlikeden rant sağlamak istiyor, bu kesin artık. Ve sonuç olarak, bütün Istranca, Kuzey Batı Anadolu ve Ege'nin tektonik yorumunu veriyorum ben. Yıllarca buralarda çalışma yaptım ve haritalar hazırladım. Bana göre stres, Tekirdağ tarafında birikiyor ve en fazla 5.7'lik deprem üretebilir.
Le Pichon-Şengör modelini de eleştirdi
Fayı sürekli değiştirdiler
Le Pichon ve arkadaşları 1999 yılında Marmara'yı baştan aşağı çizen bir fay var dediler. Marmara'da İznik fayı ile Ganos Fayı'nı birleştiren bir fay modelini öne sürdüler. Bu fay modeli Celal Şengör ve diğerlerinin birinci modeli değildi. Daha önce Kuzey Marmara'da kenar fayı denen Küçükçekmece'nin güneyinden Barbaros'a, Ganos'a bağlanıyordu. Bu modeli ben eleştirdim. Bu modelin yerine 1999 yılında Sismik 1'in verilerinden sonra İstanbul için 8.1'lik ilk deprem riskini açıkladılar. Ben bunun üzerine 'Silivri-Tekirdağ fayı var' dedim. Gemi gelince fayın yeri tekrar değişti. Fayın 4 parçalı olduğunu açıkladılar. Buna göre Tekirdağ Fayı, Çınarcık Çukuru Fayı, Orta Marmara Fayı ve KAF olarak belirlendi faylar. Teknik olarak deprem riski büyüklük anlamında 7'ye düştü. Daha sonra faylar Çubuklu Gemisi'yle yapılan araştırmadan sonra Le Pichon'un gönderdiği makalede Tekirdağ-Silivri Fayı Batı, Batı Marmara Fayı, Silivri Çukuru'nda sona eriyor ve Orta Marmara kısmında Çekmece açıklarına kadar gelip orada bitiyor. Çınarcık Çukuru'nda ise boydan boya devam eden faylar yok. 4. modelde ise Küçükçekmece'nin batısından başlayıp Yeşilköy'e kadar uzanan kollar var ama bu sözkonusu değil. Aral Okay'ın modelinden adapte edilmiş. Bunlar aslında çerçeve fayları. Onlara göre burası düşey faydı. Yani bir genç fayla armut olan düşey fayları birleştirdi. Verilerde olmayan bu fayların heyelan altında kaldığı söyleniyor. Fayların daha önce yok denilen yerlere konması garip.