Güncelleme Tarihi:
Merhum işadamı Vehbi Koç'un büyük kızı Semahat Arsel ve eşi Dr. Nusret Arsel, Ankara Etimesgut'ta
kendi adlarına yaptırdıkları ‘‘Eğitim Parkı’’nı, 31 Mayıs'ta açtılar.
Neden eğitim alanında gelişme sağlanmasını için çaba harcıyorsunuz?
- Babam, ‘‘Her türlü sorunun dibinde eğitimsizlik yatıyor’’ derdi. Eğitimi her şeyin çekirdeği olarak kabul ediyorum. İyi eğitilmiş insanlar çok daha doğru düşünebilir, kimsenin tesiri altında kalmadan doğruyu bulabilirler veya ararlar. Bence görgü, bilgi, beceri, kendi kendine karar verebilmek her şey eğitime bağlı.
Sizce eğitim alanında Türkiye'de bir boşluk, açık mı var?
- Tabii. Bir taraftan Türkiye'nin nüfusu çok hızlı artıyor, diğer taraftan kaynaklarımız kıt. Onun için mütemadiyen bu açık büyüyor. Açık büyüyünce yeni doğan çocukların doğru dürüst eğitilme imkanları azalıyor.
Eğitim programınızda, eleştirel ve yaratıcı düşünme gibi dersler var. Alternatif eğitim mi amaçlanıyor?
- Burada okul sonrası tamamlayıcı eğitim verilecek. Alternatif değil. Öğrenciler, okulda anlayamadığı dersleri burada gönüllü eğitimciler sayesinde öğrenecek.
Bu eğitim parkını yaptırmanızın nedeni, kendinizi Türk insanına borçlu hissetmeniz mi, yoksa geleceğe iz bırakma çabası mı?
- Her ikisi de. Babam hep Türk insanına borçlu olduğumuzu söylerdi. Ben de ona inanıyorum.
Aynı zamanda Vehbi Koç Vakfı Hemşirelik Komitesi başkanısınız. Hemşireliğe ilginizin kökeninde ne yatıyor? _Fahrinnüsa Seden hanıma Florence Nightingale Hemşirelik Yüksek Okulu'nun kurulmasında yardımcı oldum. Sonra kendi hastalıklarım, hem de annemin hastalığı sırasında Türkiye'de hemşirelik konusundaki eksiklikleri gördüm.
Kitaplarla aranız nasıl?
- Fazla okumam. Roman falan hiç okumam. Biyografi, otobiyografileri severim. En son Vitali Hakko'nun hayatını okudum, çok enteresan buldum.
'Şımarık' çocuklardan sözettiğinize göre, herhalde o çocukların bindiği lüks arabalara siz binmiyorsunuzdur?
- Binmiyoruz. Kendi arabalarımızı kullanırız. Ben Tempra kullanırım, eşim de mondeo. Ben mütevazıyım...
Bu ülkenin zengin insanlarından olmanıza rağmen siz onlar gibi yaşamıyorsunuz.
- İşte eğitim çok önemli. Mesela antika müzayedeleri oluyor, hiç vergi vermeyen insanlar orada anormal paralara bir şeyler alıyorlar. Adam görmemiş veriyor alıyor. Dengesiz insanlar var, Türkiye'yi de zaten bozan bu dengesiz insanlar. Türkiye'de değerler kayboldu. O insanlara maalesef değer verildi, reisicumhurun resepsiyonlarında onlar, en büyük kotralarda, en lüks arabalarda onlar.
Ispanaklı su böreği benim buluşum
Size ‘Türk damak tadı konusunda uzman’ diyebilir miyiz?
- Benden ziyade eşim damak uzmanı. Uzun yıllar bizim Divan Oteli'nin, turizm kısmımızın başkanlığını yaptığım için yemekle, catring ile yakından ilgilendim. Yabancı yemek eksperlerinin ‘Çok zengin bir mutfak olduğu halde Türk yemekleriyle ilgili kitap bulamadıkları’ şikayetlerini çok dinledim. Onun için Divan otelinin 50. yılı münasebetiyle böyle bir kitap yaptırdım.
Divan pastanelerindeki ıspanaklı su böreği sizin buluşunuz mu?
- Evet. İçine de biraz pastırma koyuyoruz. Değişik tadları denerken oldu. Çok da güzel oldu, beğenildi.
Her gün namaz kılarım
Bir gününüz nasıl geçer?
- Çok hızlı geçer. Erken kalkar, her sabah namaz kılarım. Sabah namazında çok kuvvetli dua ederim. 1974'te Rahmi ile beraber hacca gittiğimden beri kılarım namazımı. Orucumu da tutarım.
Rahmi Bey namaz kılıyor mu?
- O cumaları kılar, ben her gün kılarım. Gündüz kılamadım mı akşam hepsini beraber kılarım. Sonra her sabah 07.30'dan itibaren başlar telefonlar. Uyuyamazsınız, tuvalete bile giremezsiniz telefonlardan.
Can Kıraç bir söyleşide, ‘‘Çocuklar, babalarının katı hayat felsefesini benimsemediler’’ diyor. Öyle mi?
- Vehbi Bey çok disiplinlidir. Katı hayat felsefesi dediği o. Hiçbirimiz o kadar disiplinli değiliz.
Sizin babanızdan aldığınız özellikler neler?
- Herhalde tutumluluk, tevazu.
Ailenizin özelliklerinden biri de politikadan uzak durmanız galiba.
- Memleket sorunlarıyla, gidişatıyla, yakından ilgileniyoruz. Ama günlük politik işlerin, bir işadamının portföyüne dahil olmadığını düşünüyoruz.
Peki bu partilere maddi yardım yapmamak anlamına da geliyor mu?
- Farkında değilim, bilmiyorum. Yapmadık.