Güncelleme Tarihi:
Kum çekiliyor
Giderek plajlardaki kumun aşındığını ve suların ilerlediğini belirten Kilyoslular, ‘‘5 sene önce Turban tesislerindeki gözetleme kuleleri ve duşlar denize 70 metre uzakta bulunuyordu. Ancak bu zaman içinde her ikisi de sular altında kaldı. Bu gidişle Kilyos plajları tarihe karışacak.’’ diyorlar. Birçok kez Cumhurbaşkanlığı'ndan Çevre Bakanlığı'na, Denizcilik Müsteşarlığı'ndan İstanbul Valiliği'ne kadar yaptıkları başvurularda haklı bulunduklarını kaydeden Kilyoslular, yağmayı önleyemediklerini söylüyor.
İstanbul'da temiz kalmış kıyıların sonuncusu da elden gidiyor. Kilyos’dan kaçak kum çıkaran tarak gemileri deniz tabanını allak bullak ederken kıyıdaki kumul alanları da yok ediyor. Kemerburgaz çöplüğü ve kömür madenleri nedeniyle bitki örtüsü onarılamayacak yaralar alan bölgenin denizi de Karadeniz'de sintinelerini boşaltan gemiler yüzünden çöp ve mazotla doluyor.
Karadeniz'in en büyük kumul florası olan ve dünyada başka yerde bulunmayan 14 tür bitkiye ev sahipliği yapan Kilyos kumları yok olup gidiyor.
Cezalar yetersiz
Konuyla ilgili olarak Sahil Güvenlik Komutanlığı'nın teknik imkanlarının artırılması ve çevre kirliliğinin ortadan kaldırılması için idari düzenlemelerin yapılacağını belirten resmi makamlar, deniz içinden kıyıya 3 mil mesafe içerisinde kum alımlarını da yasaklamış. Ancak Sahil Güvenlik Komutanlığı, techizat ve donanım yetersizliği ve ceza uygulama yetkisinin olmaması nedeniyle yağmaya engel olamıyor. Suçüstü yakalanarak mahkemelere sevkedilenler az miktardaki cezayı ödeyip kurtuluyor.
Denizde hayat bitiyor
Özellikle Kilyos-Karaburun ve Kıyıköy bölgesinde son yıllarda madencilik faaliyeti adı altında deniz içinde kontrolsüz bir şekilde yapılan kum-çakıl çıkartma işlemleri, deniz canlılarının barınma ve yumurta bırakma alanlarını tahrip ederek ekolojik dengeyi alt üst ediyor. Kilyos'un 4 aylık yaz sezonu dışında tek geçim yolu balıkçılık. Balıklar genellikle sığ ve kıyıya yakın kumlara yumurta bırakıyorlar. Denizin kirlenmesi, kumul alanlarının yokolması ve betonla doldurulması balıkların da yokolmasına neden oluyor.
Dünyada eşi yok
Karadeniz'in günümüze kalan tek kumul alanlarının İstanbul'da bulunduğunu belirten Doğal Hayatı Koruma Derneği çalışanlarından Gökmen Argun, ‘‘Kilyos'un kumulları çok ender rastlanan ve üzerine basılmaması yönünde rapor çıkarılan nadir kumluklardandır. Dünyanın hiçbir yerinde bulunmayan, az sayıda kalmış ve görmek için tüm dünyadan heyetlerin geldiği kumul bitkilerinin yaşama alanı, kum gemileri ve taşocakları sebebiyle yokoluyor.’’ diye anlatıyor. Denizin içerisinde büyük bir daire biçimindeki kepçe ile kum alındığında büyük bir çukurun oluştuğunu kaydeden Argun, ‘‘Bu çukurun kapanması için sürekli biçimde kıyıdan kum çekiliyor. Bir süre sonra kumul alan yokolduğunda deniz, ağacı ve toprağı almaya başlayacak’’ diyor.
Gemi atıkları kirletiyor
Gemiler limanlara para ödemekten kaçındıkları için Kilyos açıklarında demirliyor. Ayrıca Boğaz trafiğinin düzenlenmesi sırasında bir tanker geçerken, gemiler yine Kilyos'ta bekletiliyor ve burada zaman zaman 10 gün boyunca demirliyor ve geceleri sintinelerini boşaltıyor. Mazot ve yağlar kıyıya vuruyor. Kilyos'ta muhtarlık ve Turban Plaj Müdürlüğü yapmış olan Seyhan Ergin, bir motor tutularak gemilerin tüm pisliğinin toplanabileceğini belirtiyor. Akşamları diğer gemilerin sintinelerini ve çöplerini alacak olan geminin bu işten belli bir miktar para kazanabileceğini de söylüyor. Yurtdışında bunun bu şekilde çözümlendiğini belirten Ergin, toplanan mazot ve yağların yakıt olarak da kullanılabileceğini vurguluyor.
BALIKÇILIK DA BİTİYOR
Gümüşdere Kumulları: İçlere doğru yüksek fosil kumullarından oluşan ve eskiden çok büyük olan bir kumul sistemi.
Özellikleri
Bern Sözleşmesi türlerini barındırması
Uluslararası öneme sahip türler
Tehlike altındaki doğal yaşam ortamları
Türkiye'nin Karadeniz kıyılarının en zengin ikinci kumul florası
100 yılı aşkın bir geçmişe dayanan önemli botanik tarihi
Peyzaj derecesi
Tehditler
Linyit çıkarımı alanın orta bölümünü tahrip ederken, toplu konut inşaatları ve diğer yapılar ise alanın doğusuna ve batı ucuna zarar veriyor. Yaz okulu kampüs önerisi ve giderek artan rekreasyonel etkinliklerin baskısı geriye kalan alanlar için tehlike arz ediyor.