Kılınç PaÅŸa yanlış mı konuÅŸtu?

Harp Akademileri'nde düzenlenen bir sempozyumda Orgeneral Tuncer Kılınç'ın konuÅŸması üzerinde yaratılan polemik gündemin başına oturdu. Birçok yazar sütunlarını Kılınç PaÅŸa'ya ayırdı.Kılınç PaÅŸa, ‘‘Türkiye'nin milli menfaatleri ile ilgili konularda AB'den destek görmediÄŸini’’ ifadeyle, ‘‘ABD'yi gözardı etmeden Türkiye'nin Rusya ve Ä°ran'ı da içine alan bir bölgesel arayışa girmesini’’ kendi düşüncesi olarak belirtmiÅŸ.Orgeneral Kılınç'ın söyleminin birinci bölümü gerçeÄŸi yansıtmaktadır. AB, PKK'yı terörist kuruluÅŸ saymamaktadır. Parlamentosundan her vesileyle Ermeni katliamı kararları çıkarmaktadır. Kıbrıs, Türk-Yunan iliÅŸkilerini hálá Türkiye'nin Avrupa BirliÄŸi'ne üyeliÄŸinin ÅŸartı olarak tepemizde tutmaktadır. Hatta, Kılınç PaÅŸa'nın dile getirmediÄŸi, Türkiye'nin artık ‘‘Atatürkçü’’ politikalardan vazgeçmesini isteyecek, ordunun itibarı düşeceÄŸi için AB'ye üyelik karşıtı olduÄŸu iddiasını ortaya atacak, toprak bütünlüğümüzü sorgulayacak kadar tutumunu deÄŸerlerimize saygısızlığa kadar vardırdığı da vakıadır.Kılınç PaÅŸa'nın dile getirdiÄŸi Rusya ve Ä°ran'ı içine alacak Türkiye-ABD projesi, sofistike bir opsiyon olduÄŸundan, maalesef birçoklarımız tarafından anlaşılamamıştır. Konu, en kolay yönü ile deÄŸerlendirilmiÅŸ ve Kılınç PaÅŸa, komünist Rusya ve köktendinci Ä°ran'ı Avrupa'ya tercih etmekle suçlanmıştır.Halbuki Orgeneral Kılınç, 21'inci asrın belki de Türkiye için en faydalı olabilecek bir projesine dikkati çekmektedir. Bu proje, Türkiye'nin Hazar Denizi çanağında Rusya, Ä°ran ve diÄŸer bölge ülkeleri ile ABD'nin katılacağı bölgesel bir iÅŸbirliÄŸini öngörmektedir. ABD'nin bir süreden beri üzerinde ciddiyetle durduÄŸu bu projenin MGK Genel Sekreteri tarafından dile getirilmesini, konuya nihayet Genelkurmay'ımızın ve hükümetimizin de imale olduÄŸu ÅŸeklinde deÄŸerlendirip memnun oldum. Zira Hazar petrolü, bölge ülkeleri ile ABD arasındaki bir iÅŸbirliÄŸi sayesinde, sadece ekonomik bakımdan deÄŸil, siyasi ve stratejik açıdan da Türkiye için bir güç kaynağıdır. Böyle bir iÅŸbirliÄŸi yerine iÅŸin kontrolsüz bir rekabete dökülmesi ise, bölgeyi ateÅŸ çemberine çevirecektir.Türkiye bu nevi strateji ve projelerle elini kuvvetlendirdiÄŸi takdirde, Avrupa BirliÄŸi üyeliÄŸi hedefimize ulaÅŸmamız da kolaylaÅŸacaktır. Kılınç PaÅŸa'nın dikkatimizi çektiÄŸi olasılık AB üyeliÄŸinin alternatifi deÄŸil, onun bir tamamlayıcısıdır. KomÅŸumuz Ä°ran'ın mollalar rejiminden demokrasiye geçiÅŸine ise, ABD ve Rusya'yı da içine katan ve herkese menfaat saÄŸlayan projelerle yardımcı olabiliriz.Kılınç PaÅŸa'nın konuÅŸması esasta yanlış anlaşılmakla kalmadı, ÅŸekil açısından da tenkit edildi. PaÅŸa askeri disiplinsizlikle suçlandı.Kılınç PaÅŸa konuÅŸmasını akademik bir ortamda yapmıştı. Sempozyumun ev sahibi birdenbire görevindeki akademik olguyu unutup, komutanlığı aklına geldi ve Kılınç PaÅŸa'ya rolünü hatırlattı.Bırakın sempozyumu, Genelkurmay'daki karargáh çalışmalarının baÅŸarısı dahi konuların komutan kararını alana kadar serbestçe tartışılmasına baÄŸlıdır. Genelkurmay'ımıza hakim olan düşünce de budur.Savunma ve dış politika konuları tabu deÄŸildir. Bunların araÅŸtırılmasını ve tartışılmasını, emir komuta zinciri görev anlayışı ile sadece bürokratların inhisarına bırakmak yanlıştır. Ãœlkemizde stratejilerin serbestçe tartışılıp alternatiflerin geliÅŸtirileceÄŸi bağımsız araÅŸtırma enstitülerinin kurulmasını teÅŸvik etmek ve bürokrat kuruluÅŸlarca tertiplenecek sempozyumlarda daha hazımlı ve toleranslı davranmak gerekir.Görüşlerini serbestçe açıklayan, stratejisyenlerin ortaya çıkmasına imkán saÄŸlamadığımız takdirde, her vesile ile coÄŸrafi konumunu gündeme getirdiÄŸimiz ülkemizin stratejik öneminden baÅŸkalarının yararlanmasının önü alınamaz.Â