Kilidi açın

Güncelleme Tarihi:

Kilidi açın
Oluşturulma Tarihi: Kasım 04, 2014 01:46

İmralı Cezaevi’ndeki Abdullah Öcalan ile görüşmeleri yürüten HDP heyeti, çözüm sürecinde bir ‘kilitlenme hali’ yaşandığını belirterek “Açılması için sağlanan mutabakatın hayata geçirilmesi gerekiyor” dedi.

Haberin Devamı

Meclis’te basın toplantısı düzenleyen HDP İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, HDP Grup Başkanvekilleri Pervin Buldan ve İdris Baluken; Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Başbakan Ahmet Davutoğlu ve hükümet yetkililerinin HDP’ye yönelik sözlerine yanıt vererek iktidara çağrıda bulundu. Kobani olaylarının ardından İmralı’ya gitmek için geçen hafta başvuru yaptıklarını vurgulayan Önder, “Gecikmeler vahim sonuçlar doğurur, saatlerin bile kıymeti var. Barış sürecinin bir an önce kaldığı yerden ilerlemesini öneriyoruz” diye konuştu. Önder şöyle devam etti:

BALDIRAN ZEHİRİ SAÇIYOR

“Bize kimse demokratik terbiye dersi vermeye kalkışmasın. Kimse bize vicdan dersi veremez. Hele hele oturdukları sırça köşklerden bunu asla yapamazlar. Biz barış süreci için üzerimize ne düşüyorsa fazlasıyla yaptık, fazlasıyla da yapmaya hazır olduğumuzu açık yüreklilikle ifade ediyoruz. Eski ezbere dönülmesine gerek yok. Bunun maliyeti hiçbirimizin altından kalkacağı bir fatura olmaz. Sayın Arınç, ‘Süreç biterse en çok Öcalan zarar görür’ diyor. Biz bunun nereye varacağını bilmeyecek kadar cahil değiliz. Sayın Öcalan’a saygısızlık etmeyi aklınızdan bile geçirmeyin bir daha. Süratle tekrar barış diline dönmeye mecburuz, hepimiz. ‘Sürece mecbur ve mahkûm değiliz’ sözünün hiç edilmemesini dilerdik. Sürece hepimiz mecburuz ve mahkûmuz. Hükümete de hiçbir şarta bağlı olmadan bir çağrı yapıyoruz: Üçüncü bir göz olarak izleme heyeti kurulsun, müzakere heyeti oluşturulsun, sekreterya oluşturulsun. Çözüm süreci devam ediyor, her koşulda da devam edecek. Bu hükümeti de bizi de aşan bir irade olarak yegane teminatımızdır. Şimdi müzakere aşamasının eşiğinde bekliyoruz. Hükümet yetkililerinin bu kadar pervasız atıp tutmalarında bizim ahlakımıza duydukları güven yatıyor diye düşünüyoruz. Sayın Davutoğlu’na şunu söylemek istiyorum: Bir baba olarak düşünsün, ben de bir babayım. Çocuğuna ders bile çalıştıramazdı bu dille. Bir çocuğa ev ödevini yaptıramazsınız bu dille. Bunu anlatmaya çalışıyoruz.”

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!