Güncelleme Tarihi:
Fox TV’de yayınlanan “Liderler Fox’ta” programında soruları yanıtlayan Kılıçdaroğlu şunları söyledi:
ONLARA KURS AÇACAĞIM
“11 milyon emeklimiz var. 8 milyonu bin liranın altında alıyor. 300 lira alan var, 400 lira alan var. Biz Ramazan bayramı ve Kurban bayramında emekliye ikramiye vereceğiz. Bir zam yapma gibi bir durum yok. Bir yasayı değiştireceğiz, ilk 6 ay içinde yerine getireceğiz. İlk iki kanundan biri olacak. Bu üç maddelik kanun. Nereden karşılayacağız, bütçeden. Zaten var bu para. Hükümetin yetkisi var mı var. Yetkiyi kullanacağız, maaş vereceğiz. Asgari ücrette beni gidiyor işadamlarına şikayet ediyor. Ben onlara kurs açacağım, devlet nasıl yönetilir diye. Biz kesinlikle iş veren üzerine ek yük getirmek istemiyoruz. Rekabet etmesini, daha fazla üretmesini istiyoruz. Altyapılarını hazırladık, kimse merak etmesin. Kendisi bile söylüyor, ‘3 yıldır ekonomi patinaj yapıyor’ diyor. Niye patinaj yapıyor.
HEDEFİMİZ YÜZDE 6
Her yıl 1 milyon kişiye istihdam sağlayacak bir büyüme oranı yakalamamız lazım. İlk hedefimiz yüzde 6. Güney Kore’ye bakın, Hindistan’a, Arjantin’e, Brezilya’ya bakın. Bizden daha hızlı büyüyorlar. Biz kaynakları yerinde kullanamıyoruz. Tarım bakın, iki Trakya büyüklüğünde alan ekilmiyor. Çiftçi üretim yapmadığı zaman büyüme olur mu? Yabancı sermaye Türkiye’ye gelmiyor. İnsan hakları yok demokrasi yok, gelmiyorlar. Biz bunları sağlayacağız.
VERGİ SİSTEMİMİZDE ADALET YOK
Beyannamemizde vergi reformundan bahsediliyor ama ayrıntılarından söz edilmiyor. Vergi hiç yer almıyor anlamında değil. Asgari ücretlilerin vergi ödemeyeceğini gösteren maddelerimiz var. Vergisiz bir hayat düşünülemez. Önemli olan, vergi alıyorsunuz ama aldığınız vergi de adalet var mı yok mu? Bizim vergi sistemimizde adalet yok. En pahalı mazotu Türkiye’de alıyoruz. Yüksek ücret alanların daha fazla vergi ödemesi lazım. Dolaylı vergiler her zaman olacaktır. Asıl olan toplanan vergilerin nasıl harcandığının halka söylenmesi gerekir. Toplanan vergileri TBMM adına Sayıştay denetliyor. Dolayısıyla milletvekilleri vergilerin nereye harcandığını görüyor.
KESİN HESAP KOMİSYONU OLUŞTURACAĞIZ
İki dönem Sayıştay raporu gelmeden bütçe geçti. Ödenen vergilerin hesabının sorulduğu sistem demokrasidir. Ben vergi ödüyorsam onu kullananın hesabını vermesi lazım. Biz iktidar olduğumuzda 6 ay içinde TBMM’nin iç tüzüğünü değiştireceğiz. Bir kesin hesap komisyonu oluşturacağız. başkanı ana muhalefet partisinden olacak. Her harcamamızı denetleyecek. Bu bizim özgüvenimizi gösteriyor. Biz hesap vermekten korkmuyoruz. Bu sistem ülkemize geldiği zaman demokraside önemli bir adım atılmış olacaktır.
YÖNETİCİLER LALE DEVRİ’Nİ YAŞIYOR
İktidara geldiğimizde lüks araç saltanatına da, büyük kamu binaları saltanatına da son vereceğiz. Herkes bilsin. Biz Lale Devri’ni yaşıyoruz. Yöneticiler yaşıyor Lale Devri’ni. Tipik bir örnek vereyim; İzmir’de metroyu İzmir Büyükşehir Belediyesi kilometresini 50 milyona yapıyor. Ankara 100 milyona, İstanbul 150 milyona yapıyor. Yeraltında yapılıyor, aynı makine çalışıyor. Biz İslamcıyız diyenlerin israf batağında olduğunu görüyoruz. Diyanet İşleri Başkanı ‘ibret-i alem olsun diye aracı satıyorum’ dedi. Bunu bana demedi heralde. Kimler ibret alacak, lüks içinde yaşayanlar, onlar örnek alacaklar. Diyanete ‘ben olsam o arabayı iade etmezdim’ diyerek kaçak sarayı aklıyor. O zaman git al aracı kullan. Sana biraz hafif gelir ama.
TAKDİR YETKİLERİ YOK
Sosyal sigortalar Kurumu batmaz. Bir kamu kurumu. Maliye Bakanlığı battı diyor muyuz açık verdiği zaman? Sosyal Sigortalar Kurumu’nun Bağkur’un, Emekli Sandığı’nın, üçünün de açığı var. Niye hükümet geldi 65’e çıkardı emeklilik yaşını, çıkarmasaydı. Genel müdürlerin de takdir yetkileri yok. ‘Bu benim akrabam hemen emekli edeyim’, ‘şu benim düşmanım emekli etmeyeyim, ‘şunun aylığını keseyim...’ Aylıklara Bakanlar Kurulu karar verir.
DİYANET’İN KAPATILMASI DOĞRU DEĞİL
Dini siyasette araç olarak kullanan insanların inancından şüphe ederim, nokta. Benimle Allah arasındaki ilişkiye onun girmesinin ne hakkı var. İmam hatipler kapatılmayacak. Diyanet İşleri Başkanlığı’nın kapatılması doğru değil. Ama oranın bütün inançları karşılayacak bir yapıya ihtiyacı var.”