Güncelleme Tarihi:
İşte Kılıçdaroğlu’nun konuşmasından satır başları:
Hiçbirimizin farklılıklardan dolayı partimizi bırakıp gitmesini istemiyoruz. CHP varsa herkes için var dedik. Çünkü CHP demokrasinin güvencesidir.
Geçmişte yaşanan bölünmeler bize güç kaybettirdi. Ankara İstanbul Büyükşehir Belediyelerini bu yüzden kaybettik.
11 yıldır ülkeyi bir parti değil 1 kişi yönetiyor.
Demokrasi 11 yılda büyük bir açık verdi. Ciddi bir demokrasi açığımız var.
Bize bir görev düşüyor. Onun için bizim birlik içinde bir arada olmamız gerekiyor.
2012 karnemiz : Türkiye dünya ülkeleri arasında 88. Sırada. Uluslararası kuruluşlar demokrasimizi hibrid demokrasi olarak tanımlıyorlar. Yani bizim ülkemizde demokrasi yok diyorlar. Kusurlu eksik yurttaşına güven duymayan bir demokrasi anlayışımız var.
Demokrasimizi tehlike altındadır. Bu yapıyı destekleyen 12 Eylül rejiminin ortaya çıkardığı darbe hukukudur. Darbe yasalarına karşı ciddi bir mücadele vermemiz gerekiyordur.
Ama darbe yasalarını savunun bugünkü iktidardır. Sıkıştıklarında ise ‘biz getirmedik’ diyorlar. Sen getirmedin ama sen sahipleniyorsun
Biz hem demokrasi tehlikede diyeceğiz hem de ayrışacağız. Böyle olmaz.
Bunlar demokrasiyi tramvaya benzeterek yola çıktılar. Dini etnik kimliği kullanarak bugün Türkiye’yi ciddi bir ayrışma noktasına getirdiler.
Biz siyasetçilerin engellemelere maruz kalmadan konuşmasını isteriz. Ama siyasetçi halkına doğruları söylemeli. Eğer doğruları söylemeyip halkını kandırıyorsa demokrasinin önünde ciddi bir engel var demektir.
CHP TOPLANTISINDA İLK KEZ KATILAN HABERAL'A BÜYÜK İLGİ / Foto Galeri
DEMOKRASİ PAKETİ
Konulan paketin demokrasiyle ilgisi olmadığını ifade ettik. Demokrasi kılıfı içinde andımızı da kaldırdılar. Neymiş, ‘bu soğuk savaş dönemlerinin andıymış. Birinci yalan. 1933’te soğuk savaş diye bir kavram yoktu. 1940-1990 dönemlerinin tabiridir soğuk savaş.
İkinci büyük yalan ‘çocukları formatlıyorlar’… Ne öğretiyorlar çocuklara doğruluğu öğretiyorlar.
‘Doğruluk dediniz de ne oldu yolsuzluk yaptılar’ diyorlar. Kendisini tarif ediyor…
ANDIMIZLA NE ALIP VEREMEDİĞİNİZ VAR
Doğruyum, çalışkanım… Ne alıp veremediğiniz var. Çocuk çalışkanım diyor.
Ama asıl yasaklamak istediği şu: Türküm… Bunu söyleyemiyor.
Bir sürü kılıf uyduruyor.
Yahu yiğit adam ol. Daha doğrusu adam ol. Neyi yasaklamak istiyorsan çık milletin önüne neyi yasaklamak istiyorsan söyle.
33’lerden kaldı diyor. İstiklal marşı ne zamandan kaldı peki. Hepimiz İstiklal marşı okuyor. Yani biz toplumu mu formatlıyoruz.
Halkına yalan söyleyen bir Başbakandan o topluma yarar gelmez.
Kaldı ki gencecik çocuklara kininizi unutmayın diye mesaj veriyorsun.
İlkokulda ne öğretiyorlar, doğru olacaksın çalışkan olacaksın Atatürk’ü seveceksin…
Bu paket demokrasi paketi değil AKP’nin seçim paketidir. Bunu herkesin bilmesi gerekiyor.
AKP İL BAŞKANI SAVCIYA DİYOR Kİ: DOSYADAN BİR FOTOKOPİ VER BANA
Gezi eylemlerinde savcılar dava açıyor… Olabilir. Ama daha ilginç bir şey yaşandı AKP il başkanı savcılığa ‘dosyadan bir fotokopi ver bana’ diyor.
Böyle bir şey olabilir mi?
Yargının bağımsız olmadığı bir ülkede demokrasiden bahsedilemez.
Bu özel yetkili eski sıkıyönetim mahkemeler 17 yaşındaki Erdal Eren’in yaşını büyüterek idam ettiler mahkeme kararıyla.
Milli irade diyoruz. Güzel. Milli iradeyse milli iradenin seçtiği milletvekillerinin hapiste ne işi var?
Önce dönüp bir kendisine bakması lazım. Sen milletvekili olamıyorsun. Önün açıldı demokrasi adına şimdi geldin demokrasiye ihanet ediyorsun.
Seni seçen oylar milli irade de onları seçen oylar gayrı milli irade mi?
Kalem tutanla elinde silah tutanı aynı kefeye koyarsanız böyle olur.
Siz darbe anayasasının bile gerisine düşmüşsünüz.
HAPİSTEKİ VEKİLLERLE İLGİLİ DÜZENLEME YOK
2276 öğrenci şu anda hapishanelerde. Puşi takan çocuğu, parasız eğitim istiyoruz diyen çocuğu hapse attık. Bunu dair bir düzenleme var mı?
7 milletvekili hapiste. Bu milletvekillerinin serbest bırakılmasına ilişkin bir düzenleme var mı demokrasi paketinde. Hiçbir düzenleme yok.
Yüzde 10 seçim barajını kim getirdi Kenan Evren ve arkadaşları.
Üç seçenek getirdiler. Bunlardan birini seç diyorlar. Hani demokrasi vardı? Hani bizim görüşlerimiz vardı?
2002’de yüzde 34 oy aldılar parlamentonun yüzde 66’sına egemen oldular. 178 milletvekili fazladan çıkardılar.
Hani milli irade? Nerede bu milli irade?
Son seçimde biz aldığımız oyun karşılığı milletvekilliği kazanamadık. Kim sahip çıkıyor buna Recep Tayyip Erdoğan ve arkadaşları…
10 yılda 121 faili meçhul cinayet var. Başta Hrant Dink olayı.
Ne demişti Erdoğan, “TC vatandaşı Dink’in davası geçmişte olduğu gibi Ankara’nın dehlizlerinde kaybolamaz” ama kayboldu gitti.
Nerede ipten kopan adam varsa gizli tanık yaptılar. Demokrasi paketinde bunu düzenleyen bir madde var mı? Yok…
"SAYIN VALİ İYİ BİR ARKADAŞIMIZDIR"
Demokrasilerde devlet halkın denetimine açılır. Halk devleti denetler bizde tam tersi oluyor. Devletin halk üzerinde baskısı var.
Devletin halkın denetlediği rejime demokrasi denmez.
Böyle rejimlerde ülkenin başbakanı çıkar siz birbirinizi komşunuzu denetleyin der.
Siz tek parti devleti oluşturdunuz. Başbakanı, bakanları, valisi, savcıları hakimleri aynı konuşur ve tek parti devleti oluşur.
Eskişehir’de genç bir çocuğumuz sopalarla öldürüldü.
Öldürüldüğünün ertesi günü bir sözde vali çıkıp, “Bazı gruplar arkadaşlarına zarar verir ve suçu devletin üzerine atarlar” dedi.
Sonra biz gazeteci arkadaşımız kararlılıkla bu olayı takip etti. İsmail saymaz.
Çıkıp bu sözde vali bir söz bile etmedi.
Gazeteciye mesaj gönderdi: “Oğlum İsmail yine rahat durmuyorsun. Bir daha bu konuyu işlersen sen adi ve şerefsizsin” diyor. Kusura bakmayın bu sözler bana ait değil…
Bu sözler AKP’nin Recep Tayyip Erdoğan’ın valisine ait.
Bunu söyleyen bir vali 1 saat bile o koltukta oturamaz.
Bir gazeteciye ‘adi ve şerefiz’ diyen bir vali valilik koltuğunda oturamaz.
Ama ne dedi Recep Tayyip Erdoığan, ”Sayın Vali iyi bir arkadaşımızdır” dedi.
Bizde güzel bir atasözü var ‘bana arkadaşını söyle sana kim olduğunu söyleyeyim’ diye.
Önümüzdeki dönemde çok sayıda vatandaşımız CHP’ye katılacak. Kanaat önderleri CHP’ye üye olacak.