Kılıçdaroğlu'ndan önemli açıklamalar

İşte Kılıçdaroğlu’nun açıklamaları:

İzmir, düşmanın denize döküldüğü yerdir. İzmir’de sadece düşmanlar denize dökülmedi. Mandacılarda denize döküldü. Onlardan da hesap soracağız. Mandacılar da iktidardaysa oralardan indireceğiz onları.

İzmir’de Damat Ferit’leri de biliyorsunuz siz. Az önce Balbay söyledi. İzmirli diz çökerse sadece efe oyununda diz çöker.

Kimsenin önünde diz çökmedik. Ama birileri gibi, bunu kullanın, bu sizin önünüzde diz çökmeye hazırdır dediğimiz zaman biz ona da karşı çıktık. Biz onurlu bir ulusuz. Onurlu bir ulusun çocuklarıyız. O yüzden beni deliğe süpürmeyin diyenlere boyun eğmeyeceğiz. Direneceğiz, gücümüzü koruyacağız.

Siz düşünebiliyor musunuz? Bir ülkenin Başbakan’ı İzmir için ‘Gavur İzmir’ diyor. Hem bunu diyecek hem de İzmir’e gelip oy isteyecek.

İzmirliden umut yok. Umudu savcıya bağladılar şimdi. Savcı çıkacak, baskı kuracak, sabahın köründe insanları alacak. Sonra kalkacak diyecek ki ben İzmirlilere farklı bir şey vaat ediyorum. Kime vaat ediyorsun? Gavur İzmir dediklerine ediyorsun. İzmirli onlara gerekli dersi sandıkta verecektir.

Şuna bakın sabahın köründe herkes evinde. Kapıyı sütçü değil, polis çalıyor. İnsanları toparlıyor. Kameralar var, polisler var. Sonra çıkacak birisi Recep Tayyip Erdoğan, ‘Efendim bu yargının işi ben yargının işine karışmam.’ İnanıyor musunuz? Samimi söylüyorum ben de inanmıyorum.

Yahu arkadaş, Oslo görüşmelerine özel temsilcilerini gönderdik. Sen özel mahkeme kurdun, "başınıza bir şey gelirse bana söyleyin" dedin. Yargıya müdahale ettin. Biz sana nasıl güveneceğiz?

Artık herkes biliyor. AK Parti yargının arka bahçesi konumuna geldi. Ama namuslu yargıçlara, savcılara, vicdanında adaleti tartan yargıçlara saygımız var. Adalet, adalettir.

'HERKES AKLINI BAŞINA ALMALI GÖREVİNİ YAPMALI'

Buradan AK Parti’nin arka bahçesi konumuna gelen, orada AK Partili bir yargıç gibi görev yapan yargıçlara sesleniyorum. Adaleti temsil etmek yargıçların görevidir. Herkes aklını başına almalı, görevini yapmalı. Gün gelir bunun hesabı sorulur. O hesabı soracak olanlar da sizlersiniz, bizleriz.

Anayasa Mahkemesi’ne hülleyle yargıç atıyorlar. Yargıtay’a 160 tane sanki militan seçtiler. Blok oy kullanıyor. Sizin 160’ınızın da görüşünüz aynı mı? Nereye kimi atayacaklarını düşünüyorlar ve karar veriyorlar. Sizin verdiğiniz karar biz inanalım mı?

Buradan Recep Tayyip Erdoğan’a sesleniyorum. Gel Gündoğdu Meydanı’na gel. Burada on binler parasız eğitim istiyor. Adaletin varsa, polisin varsa gel tutukla bakalım.

Ve yine sesleniyorum. Dünyanın hangi demokrasisinde hukukun üstünlüğünün kabul edildiği demokraside basılmamış kitabın toplatılması kararını duydunuz mu?

Sonra Türkiye’de özgürlük var diyeceksin. Basılmamış kitap 12 Eylül darbesinde bile toplatılmadı. İnsan biraz utanır. Bu batılılar gelip bunlarla konuşurken bunlara sormuyorlar mı acaba?

Kendisini  eleştiren gazeteyi kürsüde yırtıyor. Yalaka medyadan tık yok ama. Yahu sizin gazetenizi yırtıyor. Ne oldu? Hepsi gittiler, iktidarın önünde diz çöktüler. İktidarın önünde diz çöken yalaka medyanın tek konusu var, CHP’yi eleştirmek.