Güncelleme Tarihi:
Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
Biz Davutoğlu’ndan bir başbakan gibi davranmasını bekleriz. Kukla başbakan gibi davranmamalı.
Sorumluluk bana ait ben bağımsız karar alacağım ve uygulayacağım diyorsa bir sorunumuz yoktur.
Bu yüzden ben Sayın Davutoğlu’nun adli yıl açılışı törenine gitmemesini eleştirmiştim.
Cumhurbaşkanı kırgınlık göstermiş gitmemiş olabilir ama başbakanın gitmesi gerekiyordu o toplantıya.
Toplumu geren kim? Muhalefet olarak biz hükümeti eleştirdiğimizde toplum geriliyor deniyorsa bu yanlış.
Biz muhalefetiz. İktidarı eleştireceğiz elbette. Biz hükümetin yanlışlarını eleştirdiğimizde bu toplumu germez.
Ama kimlik eksenli siyaset yaparsanız. İnsanların kimliğine yaşam tarzına yönelik politika yaparsanız bu durum toplumu ayrıştırır ve gereksiz gerginlik yaratır.
Sayın Davutoğlu’na soruyorum, kimlik siyasetini kim yapıyor.
Başbakan olarak toplumu yatıştırmak istiyorsa bugüne kadar kendi partisinde yapılan kimlik siyasetine son vermeli. Yapmazsa görüyor ki toplumda gerginlik olmuyor.
Biz CHP olarak toplumu kutuplaştıran bu politikaya karşı çıkıyoruz.
Davutoğlu kimlik siyasetinin ne tür felaketlere yol açtığını görmek istiyorsa Ortadoğu bataklığına baksın.
CİDDE BİLDİRİSİNE TÜRKİYE’NİN İMZA KOYMAMASI
Sayın Davutoğlu başka bir otoriteden bağımsız olarak gerçekten ben başbakanlık yapmak istiyorum diyorsa Türkiye Cumhuriyet’inin geleneklerine uygun davranmak zorundadır.
Nedir o? Dışişleri müsteşarları gelir belli aralıklarla muhalefet partilerine bilgi verir.
Bu, aksayarak devam ediyor. Ben başbakanım demek istiyorsa bu geleneği sürdürmesi lazım.
IŞİD bir terör örgütüdür. Madem ki terörden en büyük zararı gören Türkiye’dir o zaman her türlü terörle mücadele edilmelidir.
Musul Başkonsolosluğu’nda 49 rehine neden Türkiye’ye getirilmedi ve IŞİD’in eline bırakıldı.
MİT’in uyardığı söyleniyor ama birilerinin siz orada kalın bir şey olmaz dediği söyleniyor o birileri kim.