Güncelleme Tarihi:
BARBAROSOĞLU ELEŞTİRİSİ
“YERİ geldiği zaman itiraz ediyorlar, ‘milli irade, sandıktan kim çıkarsa...’ Üniversitelerde seçim yapılacak, koskoca profesörler kendilerine başkan seçecekler, bundan daha güzel demokrasi mi olur. Kaldırdılar bunu. 12 Eylül’e döndüler, Evren de öyle yapıyordu. Boğaziçi Üniversitesi’nde Gülay Barbarosoğlu yüzde 86 oy almıştır, aylarca bekletilmiş. İnsanın demokrasiye, sandığa, özgürlüğe, üniversitedeki hocalara saygısı varsa o atamayı yapar.
ESNAF, SANAYİCİ ZARAR GÖRÜR
Ben demokrasi, özgürlük, kadın erkek eşitliği diyorum, bunları söylediğim zaman bazılarına hayal gibi geliyor. Bunların tamamının olmadığı bir ülkede en büyük zararı esnaf, sanayici, üniversiteler görür. En büyük zararı işadamımız görür. Neden hukukun üstünlüğü diyoruz, demokrasi, adalet diyoruz? Herkes huzur içinde yaşasın diye. Demokrasinin olmadığı yerlerde bunların hiç birisi olmaz. Türkiye bir süre sonra korkunç bir imaj değişikliğiyle kalır ve Türkiye ekonomisi kan kaybeder. Haziran 2016 itibariyle 17 milyon 777 bin kişi borç batağında. Dolar almış başını gidiyor. Şirketlerin bugüne kadar olan reel zararları 77 milyar lira. Hiç bir işadamının ağzını bıçak açmıyor.
REJİM TARTIŞMASI
Türkiye ateş yerine dönmüş, tutturmuşlar, ‘İlla başkanlık olacak’. Olmayacak arkadaş. Herkesin derdi var. Hapishaneler tıka basa dolu. Mağdur 1 milyon aile var. Gel, bunların derdiyle uğraşalım, bunların derdini çözelim, ekonomiyi düzeltelim. Vallahi de destek oluruz. Ne istiyorsanız getirin. ‘Hayır biz onları unuttuk’ diyorlar. Ne istiyorsunuz? ‘Bizim bir adamımız var, biz ona başkanlık istiyoruz. İlla o başkan olacak’. Niye kardeşim, niye başkan olacak? ‘Bizim aklımız yok, sadece onun aklı var, biz ona üst akıl diyoruz.’ Aklını kiraya verenler ülkeyi yönetemezler, ülkeyi felaketlere sürüklerler.
Başkanlık, rejim tartışmasıdır. Sen Türkiye Cumhuriyeti’nin rejimini değiştiriyorsun. Efendim, ‘1923’te cumhuriyeti ilan ettik, rejim tartışması orada kaldı.’ Hayır kardeşim, cumhuriyeti demokrasiyle taçlandırırsan rejimi güçlendirmiş hale gelirsin, cumhuriyeti diktaya dönüştürürsen orada rejimi değiştirmiş olursun. Sen cumhuriyeti diktaya dönüştürmek istiyorsun. Oysa bu cumhuriyeti kuranların 1923’te temel hedefi cumhuriyeti demokrasi ile taçlandırmaktı.”
SİZ KANDIRILACAKSINIZ BİZ YARGILANACAĞIZ
BİR Genel Başkan Yardımcısı var, kendisi profesör aynı zamanda. Şu açıklamayı yapıyor, ‘Haydi biz saftık bilmiyorduk ama sen biliyordun onların terör örgütü olduğunu. Kılıçdaroğlu yargılanmalı’ diyor. Yargılanmaktan korkmayız ama şu lafa bakın, akademisyen bu, öğrencilerini nasıl yetiştirmiş. Sevgili Yasin Aktay, senin partinin önüne 2004 yılında, 25 Ağustos’unda bir belge koydular, hem MİT Müsteşarlığı hem Genelkurmay Başkanlığı verdi. ‘Bu örgüt tehlikeli bir örgüt’ dedi. Bugün Meclis’e gelenler de aynı açıklamaları yapıyorlar, ‘Söyledik tamamını’ diyorlar. ‘Biz kandırıldık, saftık’ diyor. Siz kandırılacaksanız, biz yargılanacağız... Şu mantığa, akla bakın.