Antalya (AA)
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 26, 2013 17:28
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, Başbakan Erdoğan'ı sert sözlerle eleştirdi. Kılıçdaroğlu, "Sen Reyhanlı’yı, orada yaşayan halkın derdini bilmezsin. Sen orada terör örgütünün elemanlarını yetiştirip Suriye’ye gönderen adamsın. Recep Tayyip Erdoğan, sen Suriye için terörist başısın. Şimdi diyecek ki 'tazminat davası açacağım'. Açmazsan namertsin" dedi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin Antalya İl Başkanlığınca Cam Piramit’te düzenlenen CHP Halk Şöleni ve Rozet Takma Töreni'ne katıldı. Kılıçdaroğlu, burada yaptığı konuşmada, siyasetin cebi doldurma aracı değil, halkın sorunlarını çözme sanatı olduğunu söyledi. CHP’nin bu anlayışla yola çıktığını kaydeden Kılıçdaroğlu, “Ey halkımız, emin ol ve unutma, CHP sana sahip çıkacaktır” ifadesini kullandı. Bazılarının CHP’yi "Hiçbir soruna öneri getirmediği" şeklinde eleştirdiğini, "Sivas'ın ötesine geçemez” dediğini belirten Kılıçdaroğlu, Türkiye'deki 81 ile halkla kucaklaşmak için gittiklerini söyledi. Kılıçdaroğlu, “Biz, sorunu olan değil, sorunu giderilmiş yurttaş istiyoruz. Bunun için de bütün yurttaşlarımızı ayrım yapmadan kucaklayacağız” diye konuştu.
SEÇİM BARAJI İÇİN YASA TEKLİFİ
CHP'nin kurulduğu günden bugüne kadar "Cumhuriyetin kurulması, çok partili hayat ve çağdaş uygarlığın gereği olan sosyal demokrasi"nin getirilmesi olmak üzere 3 büyük devrime imza attığını ifade eden Kılıçdaroğlu, şimdi CHP’nin 4'üncü büyük devrimine imza atmak istediğini, bunun da özgürlük ve demokrasinin ülkeye getirilmesi olduğunu kaydetti. Kılıçdaroğlu, "(Barış) diyorlar. Darbe yasalarını savunanlar bu ülkeye barış getiremez" dedi.
"Yüzde 10 olan seçim barajının kaldırılmasıyla ilgili yasa teklifini önümüzdeki salı günü TBMM Genel Kurulu’na getireceğiz. Kim doğruyu söylüyor, kim darbe yasalarını savunuyor, hep beraber göreceğiz" diyen Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
"Özel yetkili mahkemeler Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından siyasi sopa olarak kullanılıyor. Bağımsız bir yargı için bu mahkemelerin de mutlaka kaldırılması gerekir. Türkiye’de basının özgür olduğuna tek bir kişi bile inanmıyor. Özgürlüğü elinden alınmış bir medya, halkın özgürlüğünü kısıtlamak anlamına gelir. Medya özgürlüğünü savunan tek parti ise CHP'dir."
Kimsenin düşüncelerinden dolayı yargılanmaması gerektiğini dile getiren Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:
"Ortaçağ’da bir kişi çıktı (dünya yuvarlaktır) dedi. Herkes onu kınadı. Engizisyon mahkemelerinde yargıladılar ama bugün, 21'inci yüzyılda kimse (dünya düzdür) demiyor. Buradan iktidara çağrı yapıyorum. Gel düşünce özgürlüğünün önündeki bütün engelleri kaldıralım. Din ve vicdan özgürlüğü, bırakın insanlar nerede ibadet yapacaksa orada yapsın. İnsanlara baskı kuramazsınız, din ve vicdan özgürlüğünü kısıtlayamazsınız. Bunu savunan parti de CHP'dir. Bugün gazeteciler içeride, hapiste. Avukatlar, üniversite öğrencileri, milletvekilleri hapiste. Silivri toplama kampında insanlar yargılanıyor. Özgürlüğü istiyorsak Silivri toplama kampının da değişmesi ve kalkması lazım. Yargıama bağımsız olmalı. Bağımsızlığı giden bir davada adalet olmaz. Adaletin yolu demokasi ve bağımsızlıktan geçer."
Türkiye’nin ödül alan sanatçıları, mimarları, yazarları, doktorları, her alanda dünya çapında başarıya imza atan insanları bulunduğunu anlatan Kılıçdaroğlu, ama uluslararası alanda başarıya imza atan bir siyasetçi olmadığını söyledi. Kılıçdaroğlu, "Siyasetçi önce halkına doğruları söyleyecek, halkı için çalışacak, önce halkın sorunlarına kilitlenecek. Türkiye’nin yaşadığı sorunun temelinde halkına yalan söyleyen siyasetçilerin iktidar olması yatıyor" diye konuştu.
'KARDEŞİM ESED, DÜŞMANIM ESED OLDU'
Uludere’de 34 yurttaşın öldürüldüğünü belirten Kılıçdaroğlu, "Başbakan Erdoğan'ın talimatıyla kalkan uçaklar 34 yurttaşı imha etti. Bu olayı takip etmek ve faillerini ortaya çıkartmak da CHP’nin görevidir" dedi. Suriye ile çok iyi dostken bir gecede düşman olunduğunu kaydeden Kılıçdaroğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“(Kardeşim Esed) dedi, bir gecede talimat aldılar, kardeşim Esed, oldu (düşmanım Esed). Suriye ile yaşanan gerginliğin bedelini mazlum insanlar ödüyor. Bunun tek sorumlusu Recep Tayyip Erdoğan'dır. Sorumlusun diye herhalde Reyhalı’daki kasabı bulmayacağız. Ya da Samsun’daki ayakkabı boyacısını, Antalya’daki büfe sahibini bulmayacağız. Ülkeyi kim yönetiyorsa bu işin sorumlusu odur. Hangi otoriteye giderseniz gidin, siyasi otorite dökülen her kanın sorumlusudur. Ben (Recep Tayyip Erdoğan bu işin sorumlusudur, ortaya çıkarmazsa bu işin katilidir) demiştim. Hakkımda tazminat davası açılmış. Beni parayla korkutacağını zannediyor."
'SURİYE İÇİN TERÖRİST BAŞISIN'
" Ben yedi düvele karşı mücadale etmiş CHP’nin başkanıyım. Beni parayla korkutamazsın sen. Her öldürülen yurttaşın hesabını soracağım. Anneler babalar, çocuklarını kolay yetiştirmiyor. Gitmiş oraya, millete (Bu olayı unutun, size para vereceğim) diyor. Sen halkı böyle mi kandırıyorsun? Sen Reyhanlı’yı, orada yaşayan halkın derdini bilmezsin. Sen orada hayat mücadelesi veren esnafın derdini bilmezsin. Sen orada terör örgütünün elemanlarını yetiştirip Suriye’ye gönderen adamsın. Recep Tayyip Erdoğan, sen Suriye için terörist başısın. Şimdi diyecek ki (tazminat davası açacağım). Açmazsan namertsin."
Kılıçdaroğlu, hangi partiye oy vermiş olursa olsun CHP'nin kapısının herkese açık olduğunu vurgulayarak, Türkiye'de özgürlüğün yeniden teneffüs edilmesini, üniversitelerin özgür ve özerk olmasını istediklerini, gençlerin miting yaptıkları zaman darbedildiklerini görmek istemediklerini söyledi. Kılıçdaroğlu, konuşmasının ardından partiye yeni katılanlara rozetlerini taktı. Rozet takma töreninin ardından sanatçı Onur Akın, konser verdi.